Emekli Öğretmen Aysun Yazıcı, Öğretmenler Gününde CHP Çivril İlçe Başkanının evine yaptığı ziyarette çekilen fotoğrafın basında yer almasıyla kendisinin haksız eleştirilere maruz kaldığını ifade etti. Saf değiştirme, adam satma, çizgi sapması gibi kendisine yöneltilen dedikoduların önüne geçmek için açıklama yapma gereği duyduğunu belirten Yazıcı, evine yapılan ziyaretteki konuşmaları sert sözlerle aktarırken beceriksiz olarak nitelendirdiği CHP Çivril ilçe yönetimini istifaya çağırdı.

İşte 24 Kasım Öğretmenler Gününde Aysun Yazıcı’nın anlatımıyla evinde gerçekleşen konuşmalar:

YENİ YILIN İLK MÜJDESİ ÇEVAK’TAN YENİ YILIN İLK MÜJDESİ ÇEVAK’TAN

“24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Çivril CHP ilçe yönetimi habersiz olarak evime geldiler. Anadolu kültüründe eve gelen misafir geri çevrilmez. En iyi şekilde ağırlanır.

 31 Mart yerel seçimleri ardından ilçe yönetimi tarafından çok sayıda Partili kesin ihraç istemiyle disipline verildiğinden, bu metazori ziyaret tepki çekti. Bu yüzden ziyaret sırasında aramızda geçen konuşmaları paylaşmak istedim. Bu paylaşımın sosyal medyada partiyi küçük düşürmek anlamına gelmeyeceğini, hatta partinin geleceği açısından daha yararlı olacağını düşünüyorum.

 Aynen aktarıyorum:

İlçe başkanı Bedri Ataş “sizi partiye yeniden üye yapalım. Partiye dönün artık.” dediğinde ben de “siz partilileri ihraca çalışırken, bu söylem ironik olmadı mı?” diye karşılık verdim.

“Siz değil miydiniz Ali Kara bu partinin hamalıdır. Partinin yükünü kaldırır. Hakkı ödenmez diyen?” diye sordum.

“Ali Kara Parti dışından bir adayı destekledi. Bu video da bunun kanıtı.” diyerek sosyal medyadan alınmış videolar gösterdi.  Sonrasında devam etti. “Siz de partide yöneticilik yaptınız Mustafa Karaosmanoğlu'nu kaç kere partide gördünüz?” dedi. “Onu siz daha iyi tanıyorsunuz. Sizin çalışma arkadaşınızdı. O dönem makbul siyasetçiydi. Şimdi mi sorguluyorsunuz?” dedim.  Bunun üzerine Karaosmanoğlu'nun sosyal medya paylaşımını gösterdi. Paylaşımda ilçe yönetiminin adaylık sürecini doğru yönetemediği, eline yüzüne bulaştırdığı gibi bir ifade vardı. Ben de bu düşüncenin sadece Karaosmanoğlu'nun değil, sıradan her vatandaşın ortak görüşü olduğunu söyledim. “Evet, size rağmen adaylık gerçekleşti. Bunu hemen değiştirmenin yolunu bulmalıydınız. 37 gün sonra değil.” Dedim.

“ Ayrıca, oğluna destek verdiği için bir baba nasıl suçlanabilir?” dediğimde ise Hakkı Aslan'ın oğluna destek verdiği için değil, seçim çalışmaları sırasında gittiği her yerde Nuri Çavuşoğlu aleyhine konuşmaları nedeniyle disipline sevk edildiğini anlattı.

“Ömer Köseoğlu en başından beri ön seçim olmazsa istifa edeceğini duyurmuş, bu nedenle istifasını verirken de partinin adayını destekleyeceğini açıkça ifade etmişti. O’nun üyeliğini neden onaylamıyorsunuz?” dedim. “Ben de ön seçim istedim. Ön seçim yapmamak genel merkezin tasarrufuydu. Ömer Köseoğlu sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda Nuri Çavuşoğlu'nun adaylığını içime sindiremiyorum dediği için onaylanmıyor.” yanıtını verdi.

"Peki, meclis üyeleriniz? Onlardan memnun musunuz?” Sorum biraz şaşırttı. Kısa bir sessizlik ve gözler bir anlığına Koray Eren'e takıldı. O da “benimki de son anda oldu” dedi. Bunun üzerine O’na dönüp “Sizinki apayrı bir tartışma konusu. Oraya hiç girmeyelim. En son gelip en başa yerleştiniz.” Dedim.  “Bu partiye emek vermiş, donanımlı, ayağı yere basan kimse yok muydu? Bir önceki dönemde de Ömer Köseoğlu'nun demokratik olma adına direttiği ön seçimde, hiç de demokratik olmayan liste dağıtımı ile benzer bir sonuç elde edilmişti.” dediğimde Bedri Ataş da “Başvuru olmadı. Mecburen başvuranlar arasından seçtik.” yanıtını verdi.

"Sonuç olarak her iki dönemde de farklı uygulamalarla aynı sonuca geldik. Yazık partiye.” dediğimde itiraz gelmedi. Hemfikirdik…

AYNAYA DAHA SIK BAKIN

Sözü edilen metazori ziyaret bundan ibarettir. O yüzden kıyıda köşede boş muhabbetlere meze arayan; saf değiştirme, adam satma, çizgi sapması gibi olguları üzerime giydirmeye çalışan kravatlılar(!)a sesleniyorum: Aynaya daha sık bakın…

AKP’NİN BECERİKSİZLİĞİNİ ZAFER SANIYORLAR

 Cumhuriyet Halk Partisi'nde Uzunca bir süredir kazan kaynıyor. Herkes kendince odun taşıyor kazanın ateşine. Bu kaynayan ateşin en büyük harlayıcısı, yukarıda belirttiğim olguları yok sayıp unutuldu sanarak türlü atraksiyonlara giren ilçe yönetimidir.  AKP'nin beceriksizliğinden kaynaklı oy artışını kendi becerisi sanan; nicel büyümeyi nitelik büyüme gibi görüp, hesaplarını buna göre yapan; Buna göre kendilerine yeni hedefler, beklentiler koyan; partideki hatalarını zafer çığlıklarıyla örtbas etmeye çalışan bir yönetimle karşı karşıyayız.

SÖZÜNÜ TUTAMAYANLAR İSTİFA ETSİN

Partinin nitelikli büyümesi için il ve ilçe yönetimi, disiplin soruşturmalarını derhal kaldırmalıdır. Çünkü mevcut durumun asıl sorumlularıdır. 37 gün boyunca aday belirleyememe beceriksizliği için, ön seçim sözlerini tutmayıp işleri bu noktaya taşıdıkları için derhal istifa edip görevlerini bırakmalıdırlar. İlle bir hesap verilecekse belediye meclis üyeleri içinden Belediye Başkan Yardımcısı bulamayıp İyi Partili üyeye kadar gitmenin hesabını versinler. Disiplin sözü edemeyecek kadar yanlış biriktirenler kimseyi disipline verme hakkına sahip değildir.

Öğretmenler gününde emekli öğretmenlere yapılan, minyatür kaktüslü ziyaretlerden de medet ummasınlar.”

AYSUN YAZICI KİMDİR?

1968 Çivril doğumlu olan Aysun Yazıcı, İlkokulu İğdir’de, orta öğretimi Ortaklar Öğretmen Lisesinde, üniversiteyi Denizli Eğitim Yüksekokulunda tamamladı. Mesleğinin ilk yıllarında Diyarbakır Silvan’da çalıştı. 1992 yılı sonlarından emekli olduğu 2017 yılına kadar Çivril’in pek çok köy ve kasabalarında öğretmenlik yaptı.

Henüz devlet memuruyken Atatürkçü Düşünce Derneği Kadın Kolları Başkanlığında bulundu. Emekli olduğu gün de gelip partisi olan Cumhuriyet Halk Partisine (CHP) üye oldu.

29 Aralık 2019 yılında yapılan ilçe kongresinde İlçe Başkanlığına adaylığını koyarak Emekli Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu yarıştı.