Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Denizli İl Başkanlığı dün 15 Temmuz Demokrasi Meydanında mülteci konulu oturma eylemi gerçekleştirdi. Gerçekleşen oturma eylemiyle ilgili Emek Partisi (EMEP) Denizli İl Başkanlığı,
CHP’nin halktaki mülteci karşıtlığını alevlendirildiğini söyleyen EMEP, “CHP yönetimi, eğitim, sağlık, barınma gibi sorunların müsebbibini mültecilermiş gibi göstererek 1 puanlık oy uğruna sosyal demokratlığın köküne kibrit suyu döktü. Gerçekten de Denizli için sözü geçen çekici faktörlerden iş olanaklarının, çok büyük ölçüde göçmen emeğinin sömürülmesine dayandığı bulgulanırken, göçmenlerin barınma pratiklerinin mikro düzeyde yerel ekonomik işleyişin aktörleri olan apart sahipleri ve emlakçılar tarafından çeşitli dezavantajlar yaratan bir forma dönüştürüldüğü görülmektedir” ifadelerini kullandı.
“CHP'li Patronlar Denizlili İşçilere Ödediği Maaşı Açıklasın”
“Mültecileri halkın hedefine koymadan önce CHP’li tekstil patronları işçilere ödediği net maaşı açıklasın! CHP’li apart zenginleri kira gelirlerini açıklasın” diyen EMEP, Denizli’de kayıtlı 20 bin civarında mülteci yaşadığı hatırlatarak 20 bin mültecinin çoğunluğunun sigortasız, düşük ücrete çalıştığı ve yüksek kiralarda oturduğunu belirtti.
Açıklamanın devamında, “20 bin mülteciyi hedefe koyunca tekstil patronları Denizlili işçilere asgari ücretin iki katı maaş mı ödeyecek? Yüzlerce daire sahibi emlak zenginleri kirayı 5 bin liraya mı düşürecek? Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda mülteci düşmanlığına ve sağa çizilen rotanın oy olarak bile CHP’ye yaramadığı görülmedi mi? Eğer düşmanlık ve ötekileştirmeyse çözüm AKP-MHP bloğu bizzat İçişleri Bakanlığı eliyle yürütüyor o gemiyi. Son bir yılda yüzlerce mülteci Denizli’den sınır dışı edildi. Geçim ve güvenlik sorunu yaşayan mülteciler Avrupa veya Amerika ülkelerine gitmenin yolunu arıyor” şeklinde açıklama da bulundu.
Çözüm Üretmek Mümkün
EMEP açıklamasının devamında ise, “Sağ popülist söylemler hem Denizlili yurttaşların hem de mültecilerin geleceğini karartıyor. Sorunu çarpıtmayalım, suçluyu dışarıda, ‘dış güçler’ de aramayalım. Sokakta halklar birbirlerine düşmanlaştırılırken AKP iktidarı Avrupa Birliği ve İngiltere ile imzaladığı rüşvet anlaşmalarıyla Türkiye’yi mülteci deposuna çevirmeye devam ediyor. Mültecilerin yaşam hakkına saldırmadan çözüm üretmek de mümkündür.
-Mülteciliği yaratan ekonomik ve siyasal koşulların temelini ortadan kaldıracak politikalar üretilmelidir.
-Geri Kabul Anlaşması gibi utanç metinleri yırtıp atılmalı, isteyen istediği ülkeye gidebilmelidir.
-Mültecilik güvenli bir şekilde kayıt altına alınmalı, kayıt dışılık önlenmelidir.
-Karşılıklı entegrasyon için adımlar atılmalıdır.
Mülteciliğe ve göçmenlerin yaşamlarına ilişkin tüm değerlendirmeler, Türkiye’den Avrupa’ya gitmek zorunda kalan yurttaşlarımızın da yaşamlarının teminatı olacaktır!” ifadelerine yer verdi.