Karadeniz Bölgesini etkisi altına alan ve yavaş yavaş haritada aşağılara doğru inmeye başlayan tarla faresi faciası için uzmanlar uyarılarda bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Aydın’ın Nazilli ilçesinde tarla faresi popülasyonunda görülen tehlikeli artış da tüm Ege Bölgesi’nin gerilmesine sebep oldu. Aydın İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, çiftçileri mücadele konusunda uyararak belirli tedbirler alınmasını sağlamıştı.
Uzmanlardan Öngörü Uyarısı Geldi: Denizli Dikkat!
Tarım yönünden zengin şehirlerden biri olan Denizli için de önlemlerin alınması gerektiği şimdiden uzmanlar tarafından belirtiliyor. Peki, tarla faresi için alınması gereken önlemler nelerdir?
Tarla Faresi Neye Benzer?
Tıknaz vücutlu, büyük kafalı ama ufak kulakları ve burnu olan tarla fareleri, kısa ve seyrek tüylüdür. Tüy renkleri dipte esmer gibi, üstte kahve kızılıdır. Karın kısmı ise beyazdır.
Gece de gündüz de aktif olan bu hayvanlar yiyecekleri telef etmesi ve birçok bulaşıcı hastalığı yiyecekler yoluyla insanlara yayabilmeleri ile dikkat çekerler.
Hızlı üreyen bir yapıları vardır. Dişileri her ay en az 5 en fazla 9 yavru doğurabilir. 3. Haftadan sonra sütten kesilen yavrular, bu andan itibaren tehlike arz ederler. Ortalama 3-4 yıl yaşayan bu canlıların yayılımı önü alınmazsa büyük ve geri dönülmesi zor sorunlara yol açar.
Tarlanızda Tarla Faresi Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
- Tarla fareleri, bitkilerin yetiştiği hemen her yerde yayılım gösterirler. Beslendikleri alanda üç çeşit delik açarlar.
- Beslenme Deliği (önünde yiyecek kalıntıları görebilirsiniz)
- Hafriyat Deliği (toprak çıkararak yuvalarını oluştururlar, toprak yığınları görebilirsiniz)
- Dışkılama Deliği (fare dışkısı görebilirsiniz)
Özellikle buğday, arpa, yulaf, mısır, yonca, sebze ve meyvelerle beslenen tarla fareleri köklere de büyük zarar verirler. Yemek, kemirmek, kesmek ve kirletmek şeklinde zarar yaratan tarla fareleri büyük tehlike oluşturuyor.
Tarla Farelerinden Nasıl Kurtuluruz?
Kedi, köpek, tilki, gelincik, sansar, baykuş, leylek, kerkenez, atmaca, doğan, şahin, kartal ve yılanlar doğal düşmanlarıdır. Doğal dengenin bozulmadığı ortamlarda tarla farelerinin çoğalmasını bu hayvanlar büyük ölçüde kontrol altına alır. Bu sebeple kedi, köpek, tilki, gelincik, sansar, baykuş, leylek, kerkenez, atmaca, doğan, şahin, kartal ve yılanların avlanmaması ya da gereksiz tarım ilacı kullanılmaması gerekir.
Ekim yapılırken de derin toprak işlemesi, ekim nöbeti ve tarla temizliği de alınması gereken önlemlerdendir.
Mekanik olarak ise tarlalarınızda kapan kullanmak ve işlek delikleri su ile doldurmak bir mücadele yöntemidir.
Kimyasal mücadele için ise iklim uygun olduğu sürece her an yapılabileceği gibi en etkili müdahale kıştan çıktıkları ve tarla farelerinin en zayıf oldukları erken ilkbahar ile sonbahar dönemleridir. Kimyasal müdahale 25 metrekarede 5 işlek delik sayıldığında başlamak gerekir. Eğer ürün kaybı fazla ise 5 delikten az olması durumunda da kimyasal kullanılabilir.
Kimyasal Mücadelede Dikkat!
İl ya da İlçe Müdürlükleri’nden alınabilen fosfürlü zehirli yemler, beslenme deliklerine eldiven kullanılarak, tahta veya plastik kaşık ile 3-5 adet konulmalı. Uzmanlar kuşların zehirli yemleri yememeleri için, “Yemler deliklerin iç kısmına doğru konulmalıdır” uyarısında bulundu.
Mücadele işleminde toplu ve tarama esas olduğu için çevredeki sulama kanalları ve alanda bulunan tüm tarlalara da ilaçlama yapılmalıdır.
Uygulamanın ertesi gününde tarla taranarak ölü farelerin toplanıp derin çukurlara gömülmesi gerektiğinin altını çizen yetkililer, işlem sonrası tüm deliklerin kapatılması gerektiğini de vurguladı.