Denizli'nin Sarayköy ilçesindeki termal oteller, gece ayazında sıcak suyun eşsiz keyfini yaşamak isteyen ziyaretçiler için bir cazibe merkezi haline geliyor. Bu termal kaynaklar, doğal yollarla 3 bin metre derinlikten yüzeye çıkan şifalı sularıyla ünlüdür. Sıcaklıkları yaklaşık 40 dereceye kadar çıkan bu termal havuzlar, özellikle gece saatlerinde daha fazla ilgi görüyor. Zira soğuk havanın, sıcak suyun kucaklayıcı etkisini daha da belirgin olduğu söyleniyor.
Yerli ve yabancı turistler, termal otellerde hem kış hem de yaz mevsimlerinde konaklama imkanı buluyorlar. Bu termal sulardan faydalanmak isteyenler, sağlık problemlerinin tedavisinden dinlenmeye kadar geniş bir yelpazede ihtiyaçlarına cevap buluyorlar. Özellikle bel ve romatizma gibi rahatsızlıkları olanlar, bu doğal tedavi yönteminden büyük fayda sağlıyorlar.
Termal otel sahibi Mustafa Şen, bölgedeki tarihi ve doğal zenginliklere dikkat çekerek, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim yaşattıklarını ifade ediyor. Ayrıca, bölgenin geçmişte ‘uyuz hamamı’ olarak bilindiğini belirtiyor, bu durumun termal suların şifalı özelliklerine olan inancı daha da artırdığını vurguladı.
Tatilciler, gece ayazında sıcak havuzların içinde hem ruhen hem bedenen dinleniyorlar. Termal suyun vücuttaki gerilimi azaltıcı ve rahatlatıcı etkisi, ziyaretçilerin stresini ve yorgunluğunu atmasına yardımcı oluyor. Bu doğal cennet, modern konforla birleşerek, ziyaretçilere unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor.
“Buralar Tarihte Uyuz Hamamı Olarak Geçmektedir”
Termal havuzların klimaterapi olarak adlandırıldığı bilgisini veren termal otel sahibi Mustafa Şen, “Bugün suyun sıcaklığı 36-37 derece, bir insanın gireceği su sıcaklığı en fazla 40 derecedir. Termal suyun faydaları bol kükürtlü olması, sülfat barındırmasından dolayı cilt, romatizma ve eklem rahatsızlıklarına iyi geldiğini hasta olanlardan geri dönüşler almaktayız. Ayrıca vücutta bulunan mantar ve buna benzer durumlarda şifa bulanlar var. Ayrıca bu yörede buralar tarihte uyuz hamamı olarak geçmektedir. Eski tarihlerde ilaçların olmadığı dönemlerde bu bölgede uyuz hayvanları yıkadıklarını biliyoruz. Bu tip havuzların termal tesislerde olması gerektiği belirtmek isterim. Bütün illerden gelenler var. İzmir, Aydın, Ankara gibi bir çok noktadan müşterilerimiz var” diye konuştu.
“Soğuk Havada Termale Girmek Daha Da Rahatlatıyor”
Soğuk havayı fırsata çevirdiğini söyleyen Hasan Kilit, “Denizde yüzerken kayaya çarptığım için bende eklem ve diz ağrıları var. Termal tesislere Ocak ve Şubat aylarında 5 yıldır düzenli olarak geliyorum. Ayrıca termal çamurdan faydalanıyorum. Bilinçli bir şekilde Mustafa Şen’in tavsiyelerine de uymaya çalışarak beslenmeme dikkat ediyorum. Havanın soğuk olması, suyun sıcaklığını daha da arttırmış gibi geliyor ama öyle hissettiriyor. Su buraya geldiğinde 70 derece, bunu yüksekten akıtarak ve havuzda soğutarak 37-40 derece arasında ayarlıyor. Soğuk havada termale girmek daha da rahatlatıyor. Yazın sıcakta biraz bunaltıyor” dedi.