Engelliler Komisyonu Başkanı Nihat Bedir Engelliler Günü için yaptığı açıklamada,
" Dünya nüfusunun ve ülkemizin önemli bir kesimini engelliler oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ini engelli bireyler teşkil etmektedir. Ülkemizde ise bu oran yaklaşık yüzde 12,3’tür. Engelli bireyler ve aileleri birlikte ele alındığında 85 milyonluk nüfusumuzun yaklaşık 42 milyonu engellilerin durumundan çok yakından etkilenmektedir.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli bireylerin sorunlarına dikkat çekmek ve çözümler üretmek için çeşitli etkinliklerin hem ülkemizde hem de uluslararası alanda organize edildiği bir gün özelliği taşımaktadır. Bu tarih, yalnızca engelli bireyler için değil toplumun tüm kesimlerinde engellilik konusunda farkındalık oluşturulması ve bilinç düzeylerinin artırılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Engellilik alanında yaşanan önemli bir sorun, toplumsal ön yargılardır. Toplumsal ön yargılar; engelli bireylerin değersizleştirilmesine, kendilerine acıma duygularıyla yaklaşılmasına, toplumda diğer bireylerle eşit yer edinememelerine ve sürekli yardım ve bakıma muhtaç bireyler olarak etiketlenme ve damgalanmalarına yol açmaktadır. Bu durum engelli bireylerin sağlık, eğitim, istihdam ve sosyal hayata katılım süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Uzun yıllardır engelli bireylerin toplumsal yaşama tam katılımlarını sağlamak; ayrımcılığa maruz kalmadan, fırsat eşitliğinden yararlanan, haklarını kullanabilen bireyler olmalarına olanak tanımak amacıyla toplumsal farkındalık faaliyetleri yürütülmekteyiz.
Engelli bireylerin sosyal hayata tam, etkin ve eşit katılımının önündeki engellerin kaldırılması için köklü çözümlerin ve gerekli tedbirlerin alınması büyük önem arz etmektedir. Engellilere yönelik politika ve hizmetler farklı bakanlık ve kurumların görev alanında olmakla birlikte alınacak kararlar ve politikalar engelli bireyler ile birlikte üretilmelidir.
Engelli haklarını insan hakları hukukunun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendiren, engellilerin toplumsal yaşamın tüm alanlarına ayrımcılığa uğramaksızın diğer bireylerle eşit katılımının sağlandığı ve bu yaklaşımın küresel anlamda kabul edilen bir yaklaşım olarak benimsenmesini doğru buluyoruz. Engelli bireylerin hakları konusunda başkaları tarafından karar verilen, korunmaya ve/veya yardıma muhtaç bireyler olarak görülmeleri yerine; kendi yaşamları üzerinde yetki ve karar sahibi hak öznesi bireyler olarak yaşamlarını sürdürmelerini istiyoruz.
Memur-Sen Konfederasyonu Engelliler Komisyonu olarak bizler de Engelsiz Türkiye hedefi doğrultusunda politikaların üretilmesinde, hizmetlerin geliştirilmesinde, engelli bireylerin haklarının alınması çalışmalarında ve tüm ülke geneline yaygınlaştırılması konusunda hem sahada hem masada hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Konuşmasının ardından İsrail Filistin olayları için de açıklamalarda bulunan Bedir, "İnsanlık Ölmesin" dedi.
İnsanlık Ölmesin
Nihat Bedir, "İşgalci İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırıma karşı, bu vahşete dur demek için meydanlardan haykırmak yetmiyor, kavli dualarımızı fiili duaya dönüştürmemiz, kardeşlerimize yardım elini uzatmamız, temel insani ihtiyaçları için seferber olmamız gerekiyor.
Filistin’e atılan bombaların yıkım gücü İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan bombaların iki katı büyüklüğündedir. Gözü dönmüş İsrail canavarı; cami demeden, kilise demeden, okul demeden, engelli demeden, yaşlı demeden, kadın demeden, çocuk demeden her yeri ve herkesi bombalıyor. Gazetecileri, doktorları, sağlık çalışanlarını, acil kurtarma ekiplerini, sivil insanları katlediyorlar. Kundaktaki bebekleri, sokaktaki çocuklar öldürüyorlar.
Gazze dünyanın körleşmiş vicdanını, küllenmiş erdemini, bütün bir insanlığı diriltiyor. İnsan selleri caddelere dolup taşıyor. Günlerdir artık insanlık için her yer Filistin, her yer Gazze, her yer Kudüs’tür. Bugüne kadar insanlığın, mazlumların, vicdanının sesi olmuş olan bizler bu büyük uyanışı, bu kutlu direnişi selamlıyoruz.
Tarihsel duruşumuz yanında, zulüm devleti İsrail'in ürünlerini hem millet hem de devlet olarak boykot etme eylemleri kapsamında, başta üyelerimiz olmak üzere tüm halkımızı nakit para kullanımı veya Troy kart ödeme sitemine geçmelerini talep ediyoruz. Bütün halkımızı, bütün sivil toplum örgütlerini bu seferberliğe omuz vermeye davet ediyor, insanlığın haysiyet sınavı verdiği bu zeminde Gelin Soykırıma karşı tek yürek olalım diyoruz" diyerek açıklamalarını tamamladı.