TBMM’de Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Türkiye'deki kadınların son 20 yılda mutsuzluk oranının %100 arttığını, milyonlarca kadının sorumluluklarından dolayı çalışamadığını ve çalışan kadınların ise önemli bir bölümünün kayıtdışı çalıştığını belirtti. Milletvekili Ün, AB ülkeleri arasında kadın profesör oranında üçüncü sırada olduklarını ancak yönetim temsilinde problem yaşandığını açıklayarak, kadın sorunlarına dikkat çekti.

Denizli Vekili Mecliste Dikkat Çekti

“Başta 5 Aralık 1934 tarihinde kadınlara seçme seçilme hakkını tanıyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk´e ve 31 Ekim 2013 tarihinde başörtüsü yasağının kaldırılarak meclise başörtülü milletvekillerinin de girmesini sağlayan siyasilere teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Ün, “Son 20 yılda mutsuz-çok mutsuz oranı %100 artış göstermiştir” dedi. Verdiği yüzdeleri TÜİK verileri ile destekleyen Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Kadınları ilgilendiren sorunlar, diğer toplumsal sorunları besleyen bir özelliğe sahiptir. Bu yönüyle, eğitimde, istihdamda, temsilde yaşadığımız ayrımcılıkların çözümüne yönelik atılacak her bir somut adım, toplumun diğer katmanlarında da gelişme ve ilerleme sağlama özelliği taşıyacaktır. Kadınlarımızın temsilde durumuna geçmeden 2003-2022 yılları arasında kadınların mutluluk düzeylerinde nasıl bir evrilme yaşadığımızdan bahsetmek istiyorum. Veri olarak da itiraz etmeyesiniz diye yerli ve milli kurumumuz Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilene başvuruyorum. 20 Yıllık bu sürecin sonunda kendini mutlu, çok mutlu kategorisinde gören kadınların oranı yüzde 15 azalırken, buna karşılık kendini mutsuz, çok mutsuz kategorisinde görenlerin oranı yüzde 100 artış göstermiştir” şeklinde konuştu.

“Cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığında kamuda yüzde 5, özel sektörde yüzde 15’tir”

Kadınların işgücüne katılımında ülke olarak çok geride kalındığını belirten Milletvekili Ün, “Bu mutsuzlukta sosyal güvenceden yoksunluğun, istihdamda yer alamayışın, liyakate dayalı yükselmedeki zafiyetin, eşit işte eşit ücret alamayışın, iş-yaşam dengesini sağlayacak politikaların hayata geçirilemeyişinin etkisi var. Bu verilerde neredeyiz. Kadın istihdamı erkek istihdamının yarısı kadar ve istihdamda cinsiyet açığı yüzde 36,4 seviyesinde. Cinsiyete dayalı ücret ayrımcılığında kamuda yüzde 5, özel sektörde yüzde 15’tir. Çalışma saatleri açısından

OECD’ye göre en uzun çalışan ülkesiyiz, her çalışan ortalama 4 saat fazla çalışıyor!

Kadınların işgücüne katılımında iktidar partisinin hedeflerinin bile gerisinde kaldığımız yüzde 36’lık oran ile yüzde 52,4 olan dünya ortalamasının gerisinde ve Avrupa´nın sonuncu ülkesi konumundayız. Kadın işsizliğinde ise durum tam tersi, yüzde 12,7 olan işsizlik oranı ile kadın işsizliği AB ve OECD ortalamasının 2 katından daha fazladır. 4 Milyon kadın yüzde 29,5’lik oran ile geniş tanımlı işsizlik kriterine uygun. 12,2 Milyon kadın ev, aile ve kişisel sorumlulukları nedeniyle çalışma hayatına dahil olamadığını söylüyor. Bunun sebebi iş yaşam dengesinin sağlanmasının önündeki en büyük engel olan çalışma saatlerinin, yasaların belirlediği sınırların fazlasıyla aşmasıdır. Kayıt dışı kadın istihdamı yüzde 32,5 seviyesinde. 3.3 Milyon kadın sosyal güvenceden yoksun çalışıyor. Kayıt dışılığı besleyen en belirgin unsur yüzde 68 ile yarı zamanlı çalışmada görülmektedir. Esnek çalışma modellerinin kadınların iş tatminindeki olumlu etkisi saha araştırmalarında kendini göstermektedir. Ancak bu veriler aksi bir tablo ortaya koymaktadır. Bu durum meclisimizin güvenceli esneklik konusunda mesai harcaması gerektiğini göstermektedir” diyerek konunun altını çizdi.

“Kadın milletvekilleri olarak daha fazla güç birliği yapmaya davet ediyorum”

Akademide kadınlarda bir azalma olduğunu söyleyen Milletvekili Sema Silkin Ün, “Kadın istihdamında yüzümüzü ilk etapta güldüren tek gelişme akademide yaşanıyor. Avrupa Birliği ülkeleri arasında yüzde 34’lük kadın profesör oranımızla üçüncü sıradayız. Akademiye başlangıçtaki yüzde 50’lik kadın oranı, sızdıran boru hattı misali yüzde 30’lara geriliyor. Bu kadarına sevinmekle yetinelim, zira üniversitelerde asıl sorun kadınların akademik yönetimdeki temsillerinin erkeklere göre düşük olması. Kadınlarda yönetici düzeyinde sadece yüzde 28’lik bir temsil söz konusudur. Dikey ayrışmanın ve cam tavanın en belirgin haliyle karşımıza çıktığı seviye ise rektörlük. 208 Üniversitemizde 20 rektörümüz var. Bu temsili artırmak için tüm ayrılıklarımızı bir tarafa bırakarak mecliste başta kadın milletvekilleri olarak daha fazla güç birliği yapmaya bugünün hatırına sizleri, hepinizi davet ediyorum” dedi.