Denizli Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Konferans Salonunda toplantı düzenledi.

Kentte yaşanan kuraklığın tarım ve hayvancılık sektörüne ilişkin Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması yapan Denizli Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, 2021 yılı üretim sezonunun çiftçiler için zor bir yıl olduğunu belirtti.

Düzenlenen toplantıya Çivril Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özkul’da katıldı.

Denizli Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, Çivril’de yaşanan kuraklık hakkında şu bilgileri verdi:

“Çivril’de 65 mahalle kuraklıktan kaynaklı buğdaylarda (96.000 dekar alanda) yüzde 40-80 oranında, arpada (75.000 dekar alanda) yüzde 40-80 oranında, haşhaşlarda (43.700 dekar alanda) yüzde 30-70 arası oranda zarar bulunmaktadır ”dedi.

Denizli’de yaşanan kuraklık ve etkilerinin konuşulduğu toplantıda

“YÜZDE 51 YAĞIŞ AZALDI”

Denizli Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici, 2021 yılı üretim sezonu çiftçiler için çok zor bir yıl olduğunu söyleyerek; “Don, dolu derken en kurak bir yılı yaşıyoruz. 2020 Kasım ayında bu güne kadar şiddetli kuraklık yaşıyoruz önceki yıllarla kıyasladığımızda yüzde 51 daha az yağış aldığımız görülmektedir ”dedi.

“ÇİFTÇİLERİMİZE TELAFİ EDİCİ ÖDEME YAPILMALI”

Kuraklığın etkisi meteoroloji raporlarıyla sabit uzun yılların en kurak ve yağışı en az aldığı yılda olduğumuzu kaydeden Gemici; “Üreticimiz bir taraftan pandemi devam ederken fedakarca üretmeye sahada olmaya devam ediyor ama bir de kuraklık gelip çatınca verim kayıpları büyük girdiler çok yüksek borçlarını ödeyecek gelirden yoksun, moralsiz ve çaresizdir. Bu ülkenin geleceği için tarım, gıda ve hayvancılık olmazsa olmazımızdır. Üretimin sürdürülebilir olması için kuraklıkla ilgili açıklanan pakette bir netlik yok. Borç ertelemeleri telafi edici ödemeler konusu yetersiz detaylı olarak yeniden bir paket hazırlanmalı acilen uygulamaya konulmalıdır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği bünyesinde odalarımızla yaptığımız çalışmalar sonucu kuraklıktan zarar gören çiftçilerimize dekarda 200 TL’den az olmamak üzere bir telafi edici ödeme yapılmalıdır. Ayrıca yeni dönemde kullanılmak üzere tohumluk ve gübre temini konusunda fiyatların çok yükselmekte olduğunu görüyoruz. Tohum, gübre bayilerinin ve satışını yapan kuruluşların bu zor dönemde çiftçilerimizin yanında olmalarını sağlamak için fırsatçılığa meydan vermemek için kontrol ve denetimlerin daha sıkılaştırılması gerekmektedir. Girdi fiyatlarındaki artışlar üreticimizi mağdur edecek şekilde yüksek seyretmektedir. Sürdürülebilir bir üretim için 2021 yılı mazot, gübre, tohum desteklemeleri ve prim destekleri 2021 yılı içerisinde üreticilerimize ödenmelidir ”ifadelerini kullandı.

“KISA, ORTA VE UZUN VADE TEDBİRLERİN ALINMALI”

Kuraklıktan etkilenen ürünler grubuna kekik, anason, haşhaş, tütün gibi ürünlerde dahil edilmesi gerektiğini vurgulayan Gemici; “Çünkü bu üreticilerimizin başka gelir kaynağı yoktur. Bu ürünlerdeki verim kaybı yüzde 40-60 arasındadır. Küresel iklim değişikliğiyle yaşanan kuraklık ile mücadelede alınacak tedbirlerin sırasıyla kısa, orta ve uzun vade de yapılacakları zaman kaybetmeden acilen uygulamaya alınması gerekmektedir. Kısa vadede baraj ve göletlerde suyu sulama alanlarına taşıyan açık kanallardan en kısa zamanda vazgeçilerek kapalı tip taşıyıcı sistemlere geçilerek kapalı basınçlı tip sulama sistemlerine geçmemiz sağlanmalıdır. Bu şekilde en yüksek su tasarrufunun sağlayarak en az suyla en fazla alanı sulama ve en kaliteli ürünü yetiştirme imkanına sahip olabiliriz. Ayrıca maliyetleri en aza çekebiliriz. Orta vadede ise bir üretim planlaması yapılarak kuraklığa dayanıklı daha az su isteyen katma değeri yüksek ürün desenlerine geçmemiz gerekmektedir.Uzun vadede baraj, göl, göletlerden hidroelektrik santralinden elektrik üretimi yapılırken bu açık depolama alanlarının üzerine buharlaşmayı da azaltacak güneş enerji panelleri kurarak oralardan elektrik üretimi sağlanabilir. Suyu tasarruflu kullanmamızı sağlar”dedi.

GEMİCİ, ÜRETİCİLERİN SIKINTILARINI ANLATTI

Üreticilerden gelen sıkıntıları ana başlıklarıyla dile getiren Gemici sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarım arazilerinin amacı dışına çıkarılması; TEİAŞ’ın yüksek gerilim hatlarının verimsiz 2. ve 3. Sınıf kuru tarım arazilerinden geçmesi mümkün iken tam tersine büyük ova projesinde bulunan verimli birinci sınıf sulu potansiyel tarım arazilerinden geçilmesi en acısı da bunun toprak koruma kurullarında hiçbir müdahale edilmeden kararın alınıp uygulamaya konulması bu arazilerin bir daha geriye dönüşü olmaksızın elimizden çıkmasına sebep olmaktadır. Otoyola karşı olmadığımızı belirterek yol için geçecek olan güzergahların verimli birinci sınıf tarım arazilerini mümkün olduğunca koruyarak projelendirme yapılması dileğimizdir. Kuraklıktan etkilenen bir diğer kesim süt ve besi hayvancılığı olup kullandıkları girdilerin başında yem, saman fiyatlarının aşırı yükselmesi maliyetlerinin artmasına sebep olduğundan, ayrıca et ve süt fiyatlarındaki istikrarsızlık bu üreticilerimizi çok zorlamaktadır. Bu üreticilerimize de kuraklıktan dolayı çıkacak olan desteklerden yararlanmaları sağlanmalıdır. Üreticimiz yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen üretimine devam etmektedir. Milli ekonomiye olan katkısını sürdürebilmesi için yukarı da saydığımız taleplerin karşılanmasını beklemektedir ”şeklinde konuştu.

Denizli’de yaşanan kuraklıktan dolayı ilçelerle ile ilgili bilgiler aktaran Gemici, sözlerine şu şekilde devam etti;

“HASAT EDİLEMEYECEK TİPTE ARAZİLER VAR”

“Merkezefendi ve Pamukkale İlçelerinde;

Pamukkale ve Merkezefendi İlçelerimizde kuraklıktan dolayı etkilenen hububat (arpa, buğday) ekilişlerinde kıraç alanlarda yüzde 60-80 aralıklarında verim kaybı oluşmuştur. Ayrıca hasat edilemeyecek tipte araziler mevcuttur. Bu alanlarda Tarım Bakanlığının isteği doğrultusunda parsel bazında ayrı ayrı çiftçilerimizin imzasıyla tutanakları düzenlenmektedir. Sulu tarım alanlarındaki buğday ve yem bitkisi ekilişlerinde sulama kısıtından dolayı (geciken sulamalardan dolayı) verim ve rekolte kaybı yüzde 40 civarında olacağı görülmektedir. İlçemizin önde gelen ürününden kekik üretim bölgesindeki başta kekik, adaçayı, lavanta gibi tıbbi aromatik bitkilerde yağış olmamasından dolayı %50 ve üzeri verim kaybı oluşmuştur.

“GÜNEY’DE YÜZDE 50 VERİM KAYBI VAR”

Güney:

İlçemizde sulama yapılmamakta olup arazilerimiz kıraçtır. Küresel iklim değişikliğinden dolayı bu yıl yaşanan kuraklıkta kekik alanlarımızda yüzde 50 verim kaybı vardır. Tütün ekimlerimizde beklenen yağışlar gerçekleşmediğinden dolayı yüzde 50 civarında verim kaybı oluşmuştur.

ÇİVRİL’DE ARPA VE BUĞDAY’DA ZARAR BÜYÜK

Çivril:

İlçemizin 65 mahalle kuraklıktan kaynaklı buğdaylarda (96.000 dekar alanda) yüzde 40-80 oranında, arpada (75.000 dekar alanda) yüzde 40-80 oranında, haşhaşlarda (43.700 dekar alanda) yüzde 30-70 arası oranda zarar bulunmaktadır.

“FİĞ VE YULAFTA YÜZDE 30 VERİMSİZLİK BULUNUYOR”

Kale:

Beklenen yağışlar zamanında olmadığından dolayı dikilen tütünler yem bitkilerinde hububatlarda yüzde 30’luk ürünlerde gerileme görülmekte, fiğ yulaf hasatlarında yüzde 30 verimsizlik görülmektedir. Sulama konusunda büyük sıkıntılar baş göstermekte tarlalarda bulunan şahıs kuyuları su miktarında yüzde 70 oranında azalma şikayetlerini bildirmişler, Akçay akarsuya yapılan baraj nedeniyle çay kenarından faydalanan ekicilerimiz susuz tarım yapmak veya taşıma suyu ile tarımına devam etmek zorunda kalmışlardır. Bir yandan da kendi tarlalarında su imkanı olduğunu beyan eden çiftçilerimiz ise maddi imkansızlık nedeni ile sondaj kazdıramamaktadırlar.

“ARPA VE BUĞDAY’DA YÜZDE 70 KAYIP”

Honaz:

Bölgemizde 25/04/2021 tarihinde yaşanan dolu afetinde; bölgemizde toplam 11.900 dekar kiraz dikim alanından 400 dekar dikim alanı yüzde 30 zarar görmüştür. Ayva 3.268 dekar dikim alanında 900 dekar alanı yüzde 60-80 oranında zarar görmüştür. Bağ 17.918 dekar alanda 7500 dekar dikim alanı yüzde 60-80 oranında zarar görmüştür.

Kuraklıktan etkilenen buğday ve arpa üreten çiftçilerimiz yüzde 70 oranında zarar görmüştür.

“ACIPAYAM’DA SU YETERSİZLİĞİ”

Acıpayam:

Kuraklıktan dolayı ürünlerimizde yüzde 70 verim kaybı vardır. Barajlarda su olmaması nedeni ile çiftçilerimize bölge bölge üç saatlik su verilmiştir. Ama bu çiftçilerimizin ürünleri için yetersizdir.

“KURAKLIK KURU TARIM YAPILMAISNA NEDEN OLDU”

Bekilli:

Bölgemizde yaşanan kuraklıktan dolayı verim kaybımız oldukça yüksek tahminen yüzde 70 dolaylarındadır. Bu kayıp çiftçilerimizi oldukça zor duruma düşürmüştür. Ekim ve yetiştirme aşamasında mazot ve gübre fiyatlarının yüksek olması maliyetleri yükseltmiştir. Buna nazaran verimlerinin az olması çiftçilerimizi zarara uğratmıştır. Bu yıl maalesef kurak geçmiştir ve kuru tarım yapılmasına neden olmuştur.

Buna göre;

-Çiftçilerimizin sulu tarıma kavuşturulması için bölgesel gölet çalışması yapılıp kısmı sulu tarım projeleri yapılabilir.

-Büyük Menderesin bölgemizden geçmesi ve Adıgüzel Barajımızın olması büyük bir şans iken bunlardan fayda sağlanamamaktadır. Bununla ilgili proje ve çalışmalar yapılarak en azından bölgesel kuraklığa birazda olsa engel olunabilir.

“BEYAĞAÇ’A SULAMADA YATIRIM YETERSİZ”

Beyağaç:

Buğday rekoltesinde kuraklık sebebiyle yüzde 60 ‘lara varan ürün kaybı yaşanmıştır. 2021 yılı için arpada yüzde 60lara varan ürün kaybı yaşanmıştır. 2021 yılı için dikim yapılan tütünlerde kuraklık sebebiyle kurumalar yaşanmış olup rekolte kaybı yüzde 60lara varacaktır. Zeytinde çiçeklenme döneminde zeytin meyvelerinde sıcaklık stresine girme olasılığı yüksek olduğundan rekolte kaybı oluşabilir.

Beyağaç İlçesi ve mahallelerinin yüzde 90’nı sulanabilecek olmasına rağmen yatırım yapılmadığından dolayı yaklaşık yüzde 50’si sulanmamaktadır.

“KURAKLIKTAN DOLAYI HUBUBAT EKİLİ ARAZİLERDE YÜZDE 80 ÜRÜN KAYBI”

Baklan:

Kuraklıktan dolayı hububat ekili arazilerde yüzde 80 ürün kaybı vardır. Şu an hayvancılık yapan çiftçilerimizde dane kaybından dolayı ürünlerde (dane) yoktur en azından saman kaybına uğramaması için yeşil ot olarak saman ihtiyacı gidermek amacıyla biçim yapılmaktadır. Bu kayıplar çiftçimizi zor duruma düşürmüştür. Ekim, dikim ve yetiştirme aşamasında mazot ve gübre fiyatlarının yüksek olması buna nazaran primlerinde düşük olması nedeniyle çiftçilerimiz bu yıl kuraklık nedeniyle zarara uğramış ve kurak geçmiştir. Bu nedenle de en kısa zamanda çiftçilerimize kuraklık yardımı yapılması gerekmektedir.

Yazlık ekilişlerde ki durum mısır, ayçiçeği, yonca, pancar gibi ürünlerde toprakta yeterli nem olmadığı için gerekli çimlenme olmadığı için özellikle pancar ve mısırlarda yerleri bozup ikinciye hatta üçüncüye ekim yapan çiftçilerimiz vardır.

DSİ yetkililerinden bu kış döneminde bekledikleri yağışları alamadıkları bahanesiyle ilçe pompaları çalıştırıp şebekeye (kanalllara) su vermemektedirler. Şu an sulamaya başlanırsa geçen yıllardaki gibi sezon ortasında sulama suyu biteceğini çiftçilere taahhüt ettikleri suyu veremeyeceklerini söylemektedirler. Bölgemizdeki toprakların sulamada kullanılan Işıklı Barajı Gölünün doluluk oranı yüzde 38’dir. (Dsi yetkililerinin vermiş olduğu bilgidir.)

“ÇARDAK’TA YÜZDE 85 VERİM KAYBI”

Çardak:

Bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı ilçemizde yetiştirilen ürünlerde yüzde 85 verim kaybı yaşanmaktadır. İlçemizde bulunan Beylerli Barajında yüzde 50 oranında, Gemiş Mahallesindeki göletde yüzde 30-40 oranında azalma olmuştur.

“TAVAS’TA YÜZDE 30 VERİM KAYBI”

Tavas:

Bölgemizde yetiştirilen ürünlerde buğday, arpa, tritikale, yulaf, fiğ, haşhaş, burçak, çavdar, yem bezelyesi, korunga gibi ürünlerde yüzde 30’un üzerinde zarar görülmektedir.

“ÇAMELİ’DE ARAZİ TAPULAŞTIRMA YAPILAMALI”

Çameli:

İlçemizde kuraklıktan dolayı kuru mahsüllerde yüzde 50-60 oranında, diğer ürünlerde de yüzde 30-40 oranında zarar görülmektedir.

Arazilerin küçük olmasından dolayı işletmeler dağınık yapıdadır. Mümkün olan yerlerde arazi toplulaştırılması yapılarak bu sorun çözülebilir.

Sulama suyu ücretleri yüksektir. Bu durum elektrik ücretlerinin yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Enerji ihtiyacı yenilenebilir kaynaklardan (güneş, rüzgar) karşılanmalıdır. Sulama da basınçlı sulama sistemlerine daha fazla destek yapılmalıdır.

Kaba yem ve keşif yem fiyatlarının yüksekliğinden ve süt fiyatlarının düşüklüğünden dolayı hayvan üreticisi zor durumdadır. Bu nedenle süt hayvanları kesime gitmektedir.

Bitkisel ve hayvansal ürünlerin pazarlanması etkin bir şekilde yapılmamaktadır. Üretim ve pazarlamada üretici birlikleri ve kooperatifleri daha etkin bir şekilde yer almasını sağlayacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.

Ürünlerin fiyat ve alım garantisi olacak şekilde sözleşmeli üretim modeline geçilmelidir.

“HAŞHAŞ’TA YÜZDE 70 VERİM KAYBI”

Çal

Bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı hububatlarda yüzde 70, haşhaşta yüzde 80 oranında verim kaybı yaşanmaktadır. İlçemizde sulamada barajlarda su az olduğundan dolayı dönem başında DSİ yetkilileri ovanın %50 sini sulu tarıma kapattılar. Eğer sulamada sıkıntı yaşanırsa ovanın sulanan kısmının da %50-60 oranında verim kaybı olacağı tahmin edilmektedir.

“HAŞHAŞLARDA DON ZARARI”

Bozkurt:

Kuraklıktan dolayı hububatlarda yüzde 80 oranında verim kaybı yaşanmaktadır. Birde mart ayında yaşanan soğuklarda haşhaşlarda don zararı vardır.

“ACİLEN VAHŞİ SULAMAYA SON VERİLMESİ GEREK”

Buldan:

Bu yıl arpa buğday, fiğ, mercimek ve kekik gibi ürünlerimiz de bölgesel olarak toprak yapısının su tutma özelliğine göre yüzde 35 ile yüzde 55 arasında ürün kaybımız oluşmaktadır. Hatta bu kuraklık dan özellikle kekik alanlarında önünüzdeki yıla da etkisi olacaktır. Kuraklık sebebiyle derin kuyu sulaması yapan çiftçilerimizden aldığımız bilgiler göre sularda azalma görülmektedir. Örneğin önceki yılda akan sular 100 metreden 130 ile 140 metrelere ulaştığı bildiriliyor, bu da suda azalmanın en açık göstergesidir. Bir de gölet ve barajlardaki suların azalması söz konusu sularda hızlı bir azalma var bunun sebebi öncelikle vahşi sulamadır. Tedbir olarak acilen vahşi sulamanın son verilmesi ve bir an önce damlama suya geçirilmesidir. Bir diğer konuda gölet ve baraj sulamalarında acilen saat sistemine geçirilmesi suyun hor kullanılmasını önlemek için önem arz etmektedir.

“SARAYKÖY’DE VERİM KAYBI YÜZDE 70”

Sarayköy:

Yaşanan kuraklıktan dolayı çiftçilerin ürünlerindeki verim kaybı ortalama tahminen yüzde 70 civarındadır. Ayrıca ürünlerinin Ekim döneminde de mazot, gübre fiyat artışları maliyetlerini yükseltmiştir. Bazı bölgelerde buğday veriminden 550 Kg -600 Kg alınan yerlerde bu yıl 130 Kg alınabilmiştir.

Sulama ile ilgili olarak da çiftçilerimiz 1.kat sulamalarını yapmıştır, fakat suyun yetersiz kalması sebebiyle de bazı mahallelerde ekilişler 15 ile 20 Gün kadar gecikmiştir. Sulama ile ilgili problemin Temmuz ayında daha da artış göstereceği beklenmektedir.

Denizli merkez ve ilçelerimizde yaşanan sıkıntılar ayrı ayrı belirtilmiş olup ilerisi için alınabilecek tedbirler ve yapılacak çalışmalara katkıda bulunması dileğiyle iyi çalışmalar dilerim.”