Denizli’de 24 Haziran Pazartesi günü saat 14.30 sularında Serkan H.’nin eşi kendisini telefonla arayıp çok şiddetli karın ağrısı olduğunu bildirmesiyle gerçekleşti. Eşini çalıştığı iş yerinden alarak bulunduğu konuma en yakın hastane olan Denizli’de özel bir hastaneye götürdü. Eşi Fatma H.nin kusmaları artınca vakit kaybetmek istemeyen eş Serkan H. eşini hemen acil doktorunun yanına ulaştırdı. O sırada muayene başlayan doktor “Onayınız yapıldı mı?” diye sorarak vezneye ödeme yapılıp yapılmadığını öğrenmek istedi. Çünkü takılacak olan serum ve kullanılacak ilaçlarda ücrete tabi olacağından bu konu ehemmiyet taşıyordu.

“Cüzdan Elimde Vezneden Çıkamadım!”

Onay işlemi tamamlandıktan sonra Fatma H. yan odada serum takılarak beklemeye başladı. Serum bittikten sonra hala sancısı kesilmeyen eşinin ağrılarının devam ettiğini doktora bildiren Serkan H., acil doktorunun “O zaman sizi gastroenteroloji doktorumuzla bir görüştüreyim” cümlesiyle karşı karşıya kaldı. Eşini alarak üst kata çıkan Serkan H. doktorun odasına girdiğinde “Onayınız bende görünmüyor yine de bakayım” cümlesini duydu. Gastroenteroloji doktoru  “Siz onay alın sizi ultrasona yollayayım” dedi. Serkan H. eşinin ağrısının geçmemesi üzerine sunulan teklifi ret etmeyerek veznede ultrasona ait ödemeyi de gerçekleştirdi. Yapılan bu işlemden de sonuç alınamayınca acil doktoru kan ve idrar testi istedi. Yapılan o tenkitlerden de doktorlar bir veriye ulaşamayınca Serkan H.’ye eşine tomografi çekilmesi gerektiğini söylediler. Serkan H. eşinin acı içinde kıvrandığını görünce cüzdanı elinde yine veznenin yolunu tuttu. Onay işleminden sonra hasta Fatma H. tomografi çekimi için başka bir odaya daha gitti. Yapılan işlemlerin ardından Serkan H. “Cüzdanım elimde vezneden çıkamıyorum. Bankada mıyım, hastanede miyim belli değil. Eşimin acısını paylaşamadan kulaklarımda ‘Vezneden onay aldınız mı’ cümlesi çınlıyor. Tamamen ticaret haneye dönmüş bu yerler” diyerek tepkisini gösterdi.

“Dananın Kuyruğu Bu Cümle İle Koptu!”

Kan, idrar tahlili, ultrason ve tomografiden sonra hasta Fatma H.’nın karın ağrısı şikayetinde bir değişiklik olmadı. Doktor mesai saati bittiği için telefonla hastane personeline bilgi verdi. Aktarılan bilgide sonuçlarda apandisit belirtisi olabileceği tanısı koyuldu hatta tanı koyulamadı diyen Serkan H.  “Sağlıkçı arkadaş doktoru aradı doktor ‘Sonuçlar pek iyi değil, çamurlaşma görüyorum apandisit olabilir ama emin değilim. Bir genel cerrahi uzmanın bakması lazım’ demiş. ‘Baksın o zaman’ dedim. Zaten dananın kuyruğu bu cümleyle koptu. Acil servis doktoru ‘Genel cerrahi uzmanımız Avrupa’da siz isterseniz başka bir yere gidin’ dedi. Ben çıldırmamak için kendimi çok zor tuttum. Madem doktorunuz yok, serum takmaktan başka bir şey yapamayacaksınız neden bizim hem vaktimizi hem paramızı çaldınız? Bu resmen hastalıktan o an ki duygu durumumuzdan yararlanmak değil de başka nedir? Yazıktır, günahtır üç kuruşa çalışan insanların hastalıklarına çare aramalarına bu şekilde cevap vermeyin” diyerek sitemini dile getirdi.

EKİPLER ERKEN TANI İÇİN SAHADA EKİPLER ERKEN TANI İÇİN SAHADA

“Hastaları Ezdirmeyin! Sağlığın Başka Alternatifi Yok!”

Eşinin Denizli’de özel bir hastaneden aynı ağrıyla ayrıldığı dile getiren Serkan H. hastaneye olan kızgınlığını yaptığı şikayetle gerekli mercilere bildirdi. Hastanın eşi Serkan H. “Eşim zaten büyük bir ağrıyla gelmişti. Yapılan onca şeyden sonra hem paramızdan olduk hem de sağlığımızdan. Çünkü doktorun apandis olabilir demesi eşimi iyice endişelendirdi. “Ne olacaksa olsun beni eve götür” diyerek eşim ağlamaya başladı. Onu öyle görünce daha fazla orada durmadık. Zaten saatlerce kaldık bir işe yaramadı. Lütfen hakkınızı arayın. Yetkililerden ricamdır hasta olan, mağdur insanları bu düzene ezdirmeyin. Çünkü sağlığın başka alternatifi yok” diyerek yetkililere seslendi.