Gazetecilik mesleğinin önde gelen isimlerinden olan Yazar Ekrem Kaftan, kendi köyü olan, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Vakıf Köyü’nde bir kütüphane kurdu. Kaftan, kurduğu kütüphanenin kuruluş aşamalarını ve içeride bulunan eşsiz eserleri anlattı.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 9

Bir çocuğun rüyası olarak başlayan serüven, Ekrem Kaftan Kütüphanesi’ne dönüştü. Bu serüvende birçok zorluk yaşayan usta Gazeteci Yazar, gençlere kitap ve yazar tavsiyelerinde de bulundu.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 3

“Bir Gün Kendi Kütüphanemi Kuracağım”

Gençlik yıllarında okuyacak kitap bulamadıklarından bahseden ve bu kütüphaneyi açmaya nasıl karar verdiğini anlatan Ekrem Kaftan, “Biz ilkokul, ortaokul ve lise yıllarında okuyacak kitap bulamazdık. İlçenin küçük kütüphanesinde, aradığım kalitede kitap bulamazdım. Bu kitap arayışına cevap bulamadığım için bir gün kendi kütüphanemi kuracağım diye karar verdim. 1988 yılında üniversite birinci sınıftayken, o zamanın Denizli İl Kültür Müdürü Rıza Kültür’e gittim. ‘Tavas’ın Vakıf Köyü’nde Kültür Bakanlığı, kütüphane kursun’ diye bir ricada bulundum. İl Kültür Müdürü, ‘İlk defa bir genç kendi köyüne kütüphane istiyor. Maalesef devletimizin böyle bir gücü yok’ dedi. Bunun üzerine ben de ‘Kendi kütüphanemi bir gün kuracağım’ dedim. O gün bu benim kafamda bir proje haline geldi” dedi.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 2

Etiyopya’dan Denizli’ye Denizli’den Bardaklara Etiyopya’dan Denizli’ye Denizli’den Bardaklara

“Ücra Bir Köye Kütüphane Kurarsam Okuyucusu Olur Mu?”

İstanbul’da gazetecilik yaptığı yıllar boyunca, her fırsatta kitap alıp biriktirdiğini ve zamanla evinin kütüphaneye dönüştüğünü belirten Kaftan, “Emekli olmadan önce ‘Ücra bir köye kütüphane kurarsam okuyucusu olur mu?’ sorusuna cevap aradım. Önce Denizli’de bir kitap kafe açmayı düşündüm ama bütçemin bunu karşılayamayacağını fark ettim. O çocukluk hayalimi gerçekleştirmek için kurumdan aldığım emekli tazminatını buraya getirip bu eve yatırdım ve kütüphaneyi kurdum” ifadelerini kullandı.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 6

“Her Aydın İnsan Kendi Köyüne Bir Değer Kazandırmalıdır”

Vakıf Köyü'nün bir sit alanı olduğunu ve kazılar yapıldıktan sonra köyün bir turizm merkezi olacağını öngören Kaftan, “İnsan sirkülasyonu artınca burası uğrak bir nokta haline gelecek. Yani uzun vadeli bir proje olarak ben bu kütüphaneyi kurdum. Bana göre her aydın insan kendi köyüne böyle bir değer kazandırmalıdır. Burası bir köy kütüphanesi değildir. Bir ülke kütüphanesidir. Ben bir vatandaş olarak, Osmanlı Vakıf Medeniyeti’nin bana gösterdiği yoldan yürüyerek kendi köyüme bir eser kazandırmak istedim” şeklinde konuştu.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 7

“Sabah 8’den Akşam 12’ye Kadar Açık”

Kütüphanenin her daim açık olduğunu ve isteyen herkesin her zaman gelebileceğini söyleyen Ekrem Kaftan, “Şehir dışından gelen okuyucumuz daha fazla, herkes burayı görünce şaşırıyor. Bir kişinin tek başına bu kadar kitabı bir araya getirebilmesine şaşırıyorlar. Osmanlı Devleti’nde bunun örnekleri mevcuttur. Atıf Efendi Kütüphanesi, Ali Emiri Efendi Kütüphanesi gibi, ben de Ali Emiri Efendi’yi kendime önder kabul ediyorum. Ben de onun yaptığı gibi milletime bir eser bırakmak istiyorum. Burası sabah 8’den akşam 12’ye kadar açıktır. Burası sadece kitap okuma değil aynı zamanda sohbet maksatlı bir yerdir” ifadelerini kullandı.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi10

“Yılda En Az Bir Kitap Yazarım”

Gazeteciliği kadar yazarlığıyla da ön plana çıkan Ekrem Kaftan, yakın zamanda Ekrem Kaftan Kütüphanesi Eğitim ve Kültür Derneği kurarak resmilik kazanacaklarını belirtirken, “Burası aynı zamanda bir çalışma ortamıdır. Ben burada romanlar, şiirler yazıyorum. Yılda en az bir kitap yazarım. Bazen bu yılda iki kitap oluyor. 15 adet yayınlanmış kitabım var” şeklinde ortamı tanıtarak verimliliği örnekledi.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 5

“Kapatılan Tüm Köy Okulları Tekrar Açılmalıdır”

Köy okullarının kapatılmasının yanlış bir karar olduğuna değinen Kaftan, “Burada çocuklar da ders çalışabilir. Burada 2 binli yıllarda yapılmış olan köy okulu kapalı. Halbuki ben kütüphaneyi kurmak için bu arsayı aldığımda okul açıktı. Ben öğretmen ve öğrenciler her zaman kolaylıkla gelebilsin diye bu arsayı aldım. Maalesef öğrenci yok diye okul kapatıldı. Her çocuk kendi köyünün okulundan mezun olmalıdır. Kapatılan tüm köy okulları tekrar açılmalıdır” şeklinde konuştu.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 2

Türkiye’deki Tür Olarak En Zengin Kütüphane

Al götür, oku getir şekline isteyen herkesin kitap alabileceğini açıklayan Kaftan, “Geçenlerde Denizli’den bir aile geldi, doktora yapan bir kızımıza dört tane çok kıymetli kaynak eser verdim. Tezini yazarken kullanıp iade edecek. Her tarzdan birçoğu eşsiz ve kaynak kitap olabilecek eserler Ekrem Kaftan Kütüphanesi’nde mevcuttur. Burası Türkiye’deki tür olarak en zengin kütüphanelerden birisidir” dedi. Kütüphanede 1897 Osmanlı-Yunan savaşını anlatan Osmanlı Türkçesi ile yazılmış bir eserin varlığından bahseden Gazeteci Yazar Kaftan, kitabın Hicri 1314 yılında basıldığını belirtti. Kütüphanede Reşat Nuri Güntekin'in Osmanlı Türkçesi ile basılmış eseri bile mevcut.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 4

Ekrem Kaftan Gençlere Tavsiyelerde Bulundu

İyi bir entelektüel olmak istiyorsanız tarih ve din bilmek zorundasınız diyen Kaftan, “Bu ikisinden mahrumsanız istediğiniz kadar kitap okuyun, din ve tarih bilmez iseniz daima yarım kalırsınız. Tarih ve din bizim kültürümüzde bir bütündür. Ben iyi bir roman okuyucusuyumdur. Türk romanında, Peyami Safa, Kemal Tahir, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Refik Halit Karay beni çok etkiler. Batı romanında ise Tolstoy, Dostoyevski, Balzac, Victor Hugo beni çok etkiler. Bu eserleri herkes okumalıdır” dedi.

Denizli’de Tarihe Açılan Bir Kapı! Ekrem Kaftan Kütüphanesi 8