Nasreddin Hoca, Mevlana, Şemsi Tebrizi, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Hacı Bayram Veli gibi bilgeler gönüllerde yaşayıp hatırlanırken o günün kralları, sultanları, vezirleri sorsan kimse hatırlamaz.

Önemli olan bir insanın nasıl yaşadığı, bir de ölümünden sonra nasıl yaşatıldığı.

27 Haziran 2021 Pazar günü duydum ki, Geritli Muammer hoca beton zeminde düşmüş kolunu iki yerinden kırmış. Ziyaretine gittim. Gerit neresi ki, diye merak edenler için yazayım. Meşhur Kerimoğlu Eyüp Efe var ya. Babası Kerim Bodrum’dan Pisi’ye çoban olarak gelir. Bir de diğer büyük oğlu Hüseyin Efe var. Kerimoğlu Eyüp Efe sevgilisi Sarı Sultan’ın dedesinin evinde öldürülür. Yerkesik’e bağlı bir mahallede Eyüp Efenin öldürüldüğü ev müze haline getirilir. Gerit de eskiden Yerkesik nahiyesine bağlı bir köy, yeni adı Dağpınar.

Muammer hocam Ortaklar mezunu bir öğretmen. Babası da Kızılçullu Köy Enstitüsü mezunu bir eğitmen. En büyük ortak özelliğimiz babalarımızın Köy Enstitülü olması.

Böylesi bir sohbette babalarımızdan ve talebelerinden de konuştuk. Rahmetli babalarımızın yaşayan öğrencileri de var. Daha yeni tanıdığım babamın bir öğrencisi var. 1932 Haydan doğumlu, İbrahim Cengiz kızı Maksudiye Cengiz CAN.

Babamın talebelerinden Maksudiye hocam 90 yaşında ve sosyal medya hesaplarını kullanıyor. Kendisi ile sosyal medyadan tanıştık, torunu mühendis Gül Hanım aracılığı ile de sohbetimiz de oldu. Telefondan anlattıklarını dinledim. Babasının adını yazdım ya, annesinin adı da Haydanlı Emine. Maksudiye öğretmen gibi insanlar yaşayan birer tarih, bir efsane. Kadir kıymet bilinir mi, orasını bilemem. Nene Hatun, Erzurumlu Kara Fatma, Kozanlı Kara Fatma ve diğer adı unutulan gerçek kahramanlar…

Onların kadir kıymetlerini bildik mi, yoksa onları yaşamlarında sefil bir yaşama mı mahkum ettik? Bunu düşünmek ve uzmanlar tarafından da değerlendirmesini yapmak lazım.

Babamın talebelerinden Maksudiye öğretmen 10 yaşında Haydan’dan Gönen Köy Enstitüsüne gelir. Daha sonra İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü, sonrasında Bolu da mezun olur ve öğretmen olarak göreve başlar. Bekilli, Çivril Burgaz, Sivaslı merkez, Sivaslı Selçikler, Gaziosman Paşa, İstanbul Kadırga, İstanbul Anadolu Hisarı Küçüksu. Bu yazdıklarım öğretmen olarak görev yaptığı yerlerden hatırladıklarım.

Haydanlı Maksudiye öğretmen 1978 yılında öğretmenlikten İstanbul da emekli olur. Kendisi gibi Köy Enstitülü Sivaslı Selçikler köyünden Bahattin Can öğretmenle evlenir, biri kız ikisi erkek üç evladı olur. Eşi Bahattin Can hocam Marmara Üniversitesi öğretim görevlisi olarak emekli olur ve her ikisi de sağ. Kendisine ve eşine hayırlı, huzurlu, sağlıklı uzun ve mutlu ömürler dilerim.

Geritli Fatma’dan (1333) olma, Hasan (1329) oğlu Muammer hocama gelince, öyle fırtınalı bir hayatı var ki. Benim için yazmak hiç de kolay değil. Belki bir başka bahara…