İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM gündeminde Çivril Işıklı Gölü’nün suyunun çekildiğini ve bu tabiatın korunması gerektiğini ifade ederek, Çivril ekonomisine katkı sağladığını da vurguladı.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Adalet ve Kalkınma Partisi( ak Parti) iktidarı döneminde gölü besleyen su kolları üzerinde yapılan küçüklü büyüklü göletler yüzünden su kollarının taşıdığı suyun Işıklı Gölü’ne girdisinin yok denecek seviyeye düştüğünü söyledi.

“IŞIKLI GÖLÜ’NÜ BESLEYEN KAYNAKLARDAN GELEN SU YOK DENECEK KADAR AZ”

Denizli’nin tabiat varlıklarından ışıklı gölü hakkında konuşmak için gündem dışı söz alan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk; “Işıklı Gölünü besleyen su kaynaklarımıza baktığımızda buradaki suyun yüzde 46’sını büyük menderes nehrinin bir kolu olan Suçıkan diye bildiğimiz Dinar kolu yüzde 30’unu Küfi çayı ve kalanını ışıklı dağından çıkan kaynak suyu oluşturmaktadır. Bu kaynak sularından üzerine yapılan baraj nedeni ile dinar suyundan yeterli su bırakılamamaktadır. Ayrıca taşıdığı kirlilik yükü nedeni ile ayrı bir sıkıntıya sebep olmaktadır. Yine Küfi çayını besleyen havzanın Sandıklı sınırları içerisinde kalan kolları üzerinde AK Parti döneminde yapılan küçüklü büyüklü göletler yüzünden bu çayın ışıklı gölüne girdisi yok denecek seviyeye düştü ”dedi.

“SON 60 YILDA 70 TATLI SU GÖLÜ KURUDU”

Son 50 yılda ülkemizde hidrolojik bakımdan göllerimiz adeta iflas etti diyen Yasin Öztürk; “Kaynaklardan yeterince beslenememesi ve gölden çekilen tarımsal sulama suyunun doğru yönetilmemesi nedeniyle su yüzeyi her geçen gün gerilemekte, su miktarı her geçen gün azalmaktadır.1987 yılında göldeki su yüzeyi 67 km kare iken bu oran 2020’li yıllarda 10 km karelere kadar gerilemiştir. Yarın çok geç olabilir. Çünkü bu kötü sonu yaşayan ülkemizde birçok tatlı su gölü vardır. Ülkemizde son 60 yılda Marmara Denizi’nin yüz ölçümünden büyük yer kaplayan, neredeyse Van Gölü’nün 3 katı büyüklüğünde 70 tatlı su gölümüz kurudu. Isparta’da Eğirdir ve Kovada gölleri, Beyşehir, Sapanca, Bafa gölleri ve daha birçok tatlı su gölümüz kuruma ve çok ciddi kirlilik sorunlarıyla karşı karşıya. Son 50 yılda ülkemizde hidrolojik bakımdan göllerimiz adeta iflas etti. Bunların neredeyse tamamının koruma altına alınması gerekiyor. Sadece göller yöresinde, Burdur’da 60 yıl önce 20’ye yakın doğal gölden varken bugün bu sayı 5’e düştü. Örnek mi? Burdur’da Kestel gölü, Antalya’da Karagöl, Tecer gölü, İç Anadolu’da Seyfe gölü, Ilgın gölü gibi ”diye konuştu.

“IŞIKLI GÖLÜ ÇİVRİL İLÇEMİZİN TANITIMINA, TURİZMİNE DOLAYISIYLA EKONOMİSİNE KATKI SUNUYOR”

Başka yaşanmışlıklardan ders alıp ışıklı gölümüzü kurtarmalıyız diyen Yasin Öztürk; Iışıklı gölümüz göçmen kuşların göç yolu üzerinde konaklama yaptığı, dinlendiği aynı zamanda kuluçkaya basıp yavruladığı doğa harikası bir göldür. Dönem tam olarak gölde açan dünyanın en gizemli, nadide, tabiat harikası nilüfer çiçeklerinin açma dönemi. Normalde haziran temmuz aylarında açan, gölümüzde insanlarımıza görsel bir ziyafet sunan bu güzel çiçek iklim değişikliğinden ve su seviyesinin iyice düşmesinden dolayı bu mevsim 1 ay önce açtı. Göstermiş olduğum görseller daha 10 gün önce gölümüzde yaptığım kısa turda çekilen resimler. Özellikle nilüferlerin çiçek açtığı dönemde Işıklı Gölümüz Çivril ilçemizin tanıtımına, turizmine dolayısıyla ekonomisine de büyük katkı sunmaktadır. Aynı zamanda 63 su bitkisi türünün yaşadığı, göçmen kuşlar dışında 153 kuş türünün yaşadığı, sazan ve halk ağzıyla dişli diye tabir ettiğimiz turna balığı ve 14 balık türü için, tatlı su kereviti için her şeyden önemlisi ülkemiz için, Denizli’miz için, Çivril’imiz için çocuklarımız için geleceğimiz için ışıklı gölümüzü yaşatmalıyız. Gölümüzü kurumaktan kurtarmalıyız”ifadeleirni kullandı.

YASİN ÖZTÜRK, ALINACAK ÖNLEMLERİ AÇIKLADI

Milletvekili Yasin Öztürk, Işıklı Gölü’nün kurumaması için alınacak önlemleri ve yapılması gereken çalışmaları da sözlerinde yer verdi.

“Öncelikle gölün kıyı çizgisi ve statüsü belirlenmelidir. Statü karmaşasından Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ, su ürünleri, atık sulardan dolayı çevre yönetimi genel müdürlüğü, belediye devletin 10’a yakın kurumunu ilgilendiren tam bir yetki karmaşası var. 216204 sayılı bakanlık oluru ile gölün bir kısmı 5944 ha alanı nitelikli doğal sit alanı, bir kısmı 3732 ha alanı sürdürülebilir doğal sit alanı olarak tescil edilmiş durumunda. Yani göldeki su yüzeyi alanımız 35 yılda 7 kat azalmış durumda olduğunu bakanlık da kabullenmiş durumda. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tabiat varlıkları koruma genel müdürlüğü göl üzerinde yetkilendirilmelidir. Ülkemizde su kanunu acilen çıkarılmalı, yeni bir su yönetimi oluşturulmalıdır. Suçıkan ve Küfi çayın üzerinde bulunan baraj ve göletlerden gölümüze yeterli su girişi sağlanmalıdır. Göle dökülen su kaynaklarının getirdiği tortuların göl çanağına girmeden çökeltilmesi sağlanmalıdır. Göle dökülen sanayi ve kanalizasyon atıklarının önlenmesi sağlanmalıdır. Baraj gövdesi ıslah edilip dip çamuru temizleme çalışmaları başlatılmalıdır. Vahşi salma sulama terk edilip, damla sulama yöntemine geçişte çiftçimize kolaylık sağlamalı gerekirse tarımsal teknolojiye geçmeleri için geri ödemesiz, karşılıksız hibe verilmelidir. Bunlar aslında bilinen önlemler ve dünyada örnekleri mevcut, yeni bir şey keşfetmeyeceğiz sadece bu önlemleri uygulayabilecek bir siyasi iradeyi hep birlikte ortaya koymamız yeterli. Işıklı Gölümüz ışık saçmaya devam etsin.”