Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı. İnsülin direnci karın bölgesinde yağ depolamaya neden olurken, karaciğer ve damarların da yağlanmasına yol açar. Tip 2 diyabetin başlangıcında insülin direnci mutlaka görülür ve pankreasın yorulmasıyla şeker hastalığı ortaya çıkar. İnsülin direnci ayrıca damar sertliği sürecini hızlandırarak kalp krizi riskini artırır ve bazı kanser türlerini tetikleyebilir.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
İnsülin direnci, kas, yağ ve karaciğer hücrelerinin insüline yanıt verme kabiliyetinin azalması ve bu hücrelerin kan şekerini (glikoz) yeterince kullanamaması durumudur. Bu durum, vücutta aşırı yağ depolanmasına ve insülin seviyelerinin yükselmesine neden olur.
Uzm. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin damar sertliğini hızlandırarak kalp krizi riskini artırdığını ve hatta bazı kanser türlerini tetikleyebileceğini belirtti. Bu nedenle, insülin direncinin erken teşhisi ve etkin bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Tedavi, genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, diyet düzenlemeleri ve gerektiğinde ilaç kullanımını içerir.
Yazıcıoğlu, “Sonuç olarak pankreas, glikozun hücrelere girmesine yardımcı olmak için daha fazla insülin üretir. Şekeri kontrol altına alabilmek için gereğinden fazla salgılanan insülin, vücuda yağ depolama emri verdiğinden kilo alımına, vücutta yağ birikimine neden olur. Pankreas, hücrelerin insüline karşı zayıf tepkisinin üstesinden gelmeye yetecek kadar insülin üretebildiği sürece kan şekeri düzeyi sağlıklı bir aralıkta kalacaktır. Hücreler insüline karşı çok dirençli hale gelirse, bu kan şekeri düzeylerinin yükselmesine yol açar. Bu da zamanla prediyabet ve Tip 2 diyabete yol açar” ifadelerini kullandı.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİKLERİ ŞART
Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin sadece Tip 2 diyabetle sınırlı olmadığını, bir dizi sağlık sorunuyla da bağlantılı olduğunu vurguladı. İnsülin direnci, obezite, kalp-damar hastalıkları, alkolden bağımsız karaciğer yağlanması, metabolik sendrom ve polikistik over sendromu (PCOS) gibi hastalıkların gelişiminde önemli bir rol oynayabilir. Bu hastalıklar, vücudun insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu ortaya çıkar ve genellikle birbiriyle bağlantılıdır.
Bu ilişkilerin anlaşılması, insülin direncinin yönetiminde ve tedavisinde kritik öneme sahiptir. Erken teşhis ve uygun müdahale ile insülin direncinin yol açtığı sağlık problemlerinin önlenmesi veya kontrol altına alınması mümkün olabilir. Bu nedenle, risk altındaki bireylerin düzenli sağlık kontrolleri yapmaları ve gerekirse yaşam tarzı değişiklikleri ile tedaviye başlamaları önerilir.
BAZI KANSERLERİ TETİKLEYEBİLİYOR
Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, yağ depolamasının genel olarak karın bölgesinde olacağını belirterek, bir de karaciğer ve damarların da yağlanmasından ötürü insülin direncinin ciddi hastalıklara yol açabileceğini vurguladı.
“Şeker hastalığının yüzde 90’ınını oluşturan Tip 2 diyabetin başlangıcında insülin direnci mutlaka görülür. Zaman içinde insülin direnci arttıkça daha fazla insülin salgılamak zorunda kalan pankreas yorulur ve yetersiz kalır. Pankreasın şekeri kontrol altına alamaması sonucunda da şeker hastalığı ortaya çıkar.” diyen Dr. Yazıcıoğlu, aynı zamanda insülin direncinin damar sertliği sürecini hızlandıracağını, kalp krizi riskini artıracağını ve hatta bazı kanser türlerini bile tetikleyebileceğini belirtti.
İNSÜLİN DİRENCİNİN BELİRTİLERİ
Uzm. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direncinin belirtilerinden bahsetti. En büyük belirtisinin ağır yemekler ve şekerli yiyecekler sonrası gereğinden fazla ağırlık hissi ve uyku halinin oluşması olarak anlatan Yazıcıoğlu, öte yandan şu belirtileri saydı:
El titremesi
Terleme
Mide kazınması şikayetleri
Kilo almanın kontrol edilememesi
İştah artışı
Vücut yağ depolamaya başlar, kilo vermek zorlaşır. Bu sebeple yağ yakılması mümkün olmuyor. Aynı zamanda kan şekeri düştüğünden şekerli yiyeceklere karşı süren ve kontrol edilemeyen bir iştah da mevcut oluyor.
İNSÜLİN SEVİYESİ NORMALE DÖNDÜĞÜNDE HIZLA KİLO VERİLİYOR
Uzm. Dr. Gökhan Yazıcıoğlu, insülin direnci tedavisinde kan testleriyle direnç seviyesinin belirlenebileceğini vurguladı. Tedavi sürecinde ilk adım olarak, doğru diyet ve düzenli egzersiz programlarının uygulanması gerektiğini belirtti. Eğer bu yaşam tarzı değişiklikleriyle iyileşme sağlanamazsa, 2-3 ay ve bazen de en fazla 6 aylık ilaç tedavileriyle insülin direnci seviyesi normale döndürülebilir.
Dr. Yazıcıoğlu'na göre, insülin direnci normale döndüğünde, kilo verme süreci önündeki engeller kalkar, hastalar hızla kilo verir ve iştahları anında azalır. Ayrıca, insülin direncinin kontrol altına alınması, kalp hastalıkları, belirli kanser türleri ve şeker hastalığı gibi ciddi sağlık problemlerinin önlenmesine de yardımcı olur. Bu nedenle, insülin direnci yönetimi, genel sağlık durumunu iyileştirmek ve uzun vadeli sağlık risklerini azaltmak için kritik önem taşır.