Bu hafta Cuma hutbesinde, Müslümanın oruç tutmasının önemi, orucun her açıdan nasıl olduğu anlatıldı. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. Yılı anıldı.
Orucun sadece midemizi aç ve susuz bırakmak olmadığı aslında bedenin tamamıyla yapılan bir ibadet olduğunun anlatıldı hutbede, “Kulağın orucu, kötü ve çirkin sözleri dinlememektir. Elin orucu, harama el uzatmamaktır. Ayağın orucu, Allah ve Resûlü’nün gösterdiği istikamet üzere yürümektir. Oruç, iftar ve sahur sofralarımızı ihtiyaç sahiplerine, kimsesizlere, yetim ve öksüzlere açmaktır. Aklın orucu, Rabbimizin kudretini ve rahmetini tefekkür etmektir. Dilin orucu, yalandan, gıybetten, iftiradan, kötü ve kırıcı sözlerden uzak durmaktır” denildi.
“Her Müslümanın Ramazan Orucu Tutması Farzdır”
Orucun İslam’ın beş esasından biri olduğu söylenen hutbede, “Oruç, imsak vaktinden iftar vaktine kadar Allah rızası için yeme-içmeden, şehevi arzulardan ve her türlü kötülükten uzak durmaktır. Akıllı, buluğ çağına ermiş, hastalık ve yolculuk gibi dinen geçerli bir mazereti olmayan her Müslümanın Ramazan orucu tutması farzdır” ifadeleri kullanıldı.
“Bize Düşen, Çanakkale Ruhunu İyi Anlamak Ve Gelecek Nesillere Aktarmak”
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin hatırlandığı hutbede, “Önümüzdeki Pazartesi günü Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü idrak edeceğiz. Çanakkale; şanlı ecdadımızın yedi düvele karşı istiklal ve istikbal mücadelesi verdiği yerdir. Kahraman milletimiz, bütün zorluklara rağmen Çanakkale’de hayâsızca akınlara “dur!” demiştir. Bugün bize düşen, Çanakkale ruhunu iyi anlamak ve gelecek nesillere aktarmaktır. Şehitlerimizin canları pahasına bize emanet bıraktıkları yüce değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Bu vesileyle geçmişten günümüze vatan ve mukaddesat uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve bu uğurda mücadele veren kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum” ifadeleri kullanıldı.