Fırat Nehri'ne çok yakın olan madende siyanür ile altın arayan Kanadalı şirket Anagold, göçüğün meydana geldiği alanda zehirli toprağın bulunmadığını ifade etmişti. Yapılan bu doğa katliamına tepki gösterenler sayesinde tüm hisseleri ve satış değeri düşen şirketin yalanını, madenin eski bir çalışanı ifşaladı. Yabancı bit ulusal devlet kanalına konuşan eski maden çalışanı, şirketin yaptığı açıklamayı yalanladı. Yaşanan maden kazasının toprak kayması sebebi ile değil, zehirli toprağın depolandığı 'liç' adlı bölgede yaşandığını iddia etti.
Toprak altından kalan ve hala haber alınamayan 9 maden işçisi için iki gündür çalışmalar devam ediyor. Uzmanlar, işçilerin yaşamının yanı sıra bu olayın bir çevre felaketine dönüşebileceğinin de altını çiziyor. Kendi ülkelerinde çiçek koparmanın bile yasal cezalara tabi tutulduğu ancak Türkiye'de gerek Kaz Dağları katliamı gerekse madende siyanürlü altın çıkarma konusunda hiç çekinceleri bulunmayan Kanadalı şirket, siyanürlü toprağın yayılmadığını ifade ediyor.
Şirkette çalışan eski maden işçisinin yaptığı açıklamaya göre yaşanan bu facia 'bağıra bağıra' geldi. Eski maden işçisi, "Burası devlet tarafından yeterli seviyede kontrol edilmeyen bir maden. Olay bağıra bağıra geldi. Toprak kayması deniyor ya, yok öyle bir şey. O toprak değil, liç. Yani içinde cevher olan, ağır metal olan maden yığını, siyanürle kontamine. Bu zehirli toprak, iki milyon metreküp sağa sola saçıldı minimumda. Ve yarışı kontrolsüz alanda. Şu anda yağışla yer altı sularına karışması yüzde 99 ihtimal." şeklinde konuştu. Facianın yaşanmasındaki ana etkenin, yığın liç alanındaki siyanürlü solüsyonunun kontrolsüz şekilde basılması olduğunu vurgulayan eski madenci,
"Tahmini 2 milyon metreküp diye düşünüyoruz. Daha büyük de olabilir. Felaket bu. Mısır piramidi alttan çöktü. Sebebi de kontrolsüz şekilde solüsyon basımı ve solüsyon basımının aşırı olmasından kaynaklanan deformasyonların takip edilmemesi ve gerekli iyileştirmelerin yapılması yerine tutup bir de üstüne yük yüklemeleri. Yani bırakın devleti, orada çalışan mühendislerin hepsi suçludur." dedi.
Fırat Nehri'ne karışmasından korkulan siyanür için önlem olarak yakında bulunan baraj ve nehir kapakları kapatıldı.
Ancak şirket ve Çevre Şehircilik Bakanlığı da kazadan sonra alınan numunelerde herhangi bir soruna rastlanmadığını bildirdi.
Yaşanan felaketin ardından birçok siyasetçi bölgeye akın etti. Ancak en çok dikkat çeken ve ilgi verilen açıklamaları yapan, 2 yıl önce olay yerine giderek "Dikkatli olunmalı, burası Türk Çernobil'idir!" diyen Ümit Özdağ oldu.
Soruşturma kapsamında 8 kişi gözaltına alındı.