Kazakistan'da gerçekleştirilen kazılarda, Batı Göktürk döneminden kalma bir külliye içinde eserleri ile birlikte bulundu. Türk dünyası için hazine olarak adlandırılan külliye, mimari yapısıyla, geleneksel Türk inanç öğeleriyle ve bulgular ile Türk tarihi üzerine çalışan tüm uzmanları ve Türk dünyasını heyecanlandırdı.

Türk Tarihinin En Önemli Bulgusu, Göktürk Kağanının Yüzünün Olduğu Toka


"Türk Dünyası İçin Yüksek Derecede Önemli"

TRT Haber’e konuşan Prof. Dr. Zainolla Samashev bulgular hakkında, “Elbette bu merkez Batı Göktürk kağanlarından bir tanesinin anısına inşa edilmiş bir kompleksti. Sonrasında bu yer, kağanın arkasında bıraktığı halkı için büyük bir tazim merkezine dönüştürüldü ve buraya büyük bir anıt mezar inşa edildi. Böyle bir merkezin, ilk defa Kazakistan’ın Altay bölgesindeki Tarbagatay Dağları'nın eteklerinde olduğunu görüyoruz. Elbette bu kompleks mimari üslubu, defin merasimleri, ele geçirilen bulgular ve dini inanç kültü bakımından Türk dünyası için yüksek derecede önemli.” açıklamalarında bulundu.

Türk Tarihinin En Önemli Bulgusu, Göktürk Kağanının Yüzünün Olduğu Toka


Başında Tacı Elinde Kadehi Var

Bir çok eski medeniyete defnedilen kişinin özel eşyalarının mezarına koyulduğunu bilinmektedir. Bu nedenle mezarda yapılan kazı çalışmalarında bir çok eşsiz eser bulundu. Bulunan eserler arasında en çok dikkat çekeni ise Göktürk kağanının resminin işenmiş olduğu kemer tokası oldu. Kemer tokasının üzerine işlenmiş olan Göktürk kağanının başında tacı ve elinde kadehiyle görüyoruz.

Türk Tarihinin En Önemli Bulgusu, Göktürk Kağanının Yüzünün Olduğu Toka


"Geleneksel Türk Tipi Bağdaş Oturuşuyla"

Bulguların en dikkat çekeni olan kemer tokası hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Serhan Çınar, “Süslemedeki kompozisyonda kağanın geleneksel Türk tipi bağdaş oturuşuyla tasvir edildiği ve başında üç köşeli haleyi andıran bir tacının olduğu görülmektedir. Toka süslemesinde yer alan imgelerde, ayrıca kağanın üzerinde oturduğu tahtı ve kendisine hizmet eden nedimeleri açıkça görülüyor. Tahtın etrafını saran çiçeklerin ise Budist sanatında sıklıkla kullanılan Lotus çiçeği olduğu düşünülüyor.” dedi.


Prof. Dr. Samashev kemer tokasının öneminden bahsederek, “Bu kemer tokanın önemi, Tahtta oturan başında tacı olan bir Göktürk İmparatoruna ait bir kompozisyon olması. Göktürklerdeki tahta çıkış merasimleri hakkında yazılı kaynaklarda oldukça fazla bilgiler olmasına rağmen arkeolojik bulgular günümüze kadar tespit edilememişti. Bu anlamda Eleke Sazında tespit edilen kemer tokasındaki tasvir bize taht merasimlerinin nasıl icra edildiği hakkında somut bulgular sunuyor. Ele geçirilen kompozisyonda kağanın oturduğu tahtın ön kısmında doğu ve batı kısıma bakan at motifleri yer alıyor. Bu haliyle oluşturulan kompozisyon bozkır imparatorlukları arasında kendine özgü bir sunum veriyor.” şeklinde konuştu.

Türk Tarihinin En Önemli Bulgusu, Göktürk Kağanının Yüzünün Olduğu Toka


"Kemer Tokasında Kağanın Önünde Diz Çökmüş İki Kişi Kollarında Altın Tabak İle Kağana Sunum Yapıyor"

Konuşmasına devam eden Prof. Dr. Samashev, “Kompozisyonun bir diğer önemi, Türk Kağanlarının komşu devletlerin elçilerini kabul merasimlerinin nasıl icra edildiğini gösteren bir sahne olması. Kemer tokasında kağanın önünde diz çökmüş iki kişi kollarında altın tabak ile kağana sunum yapıyor. Bu türden merasim kapları Türk etnografyasında sıklıkla karşılaşılan ikram sunumlarıdır. Sunum tasviri, Göktürk kağanının komşu ülkelerle yaptığı siyasi antlaşmalar veya gönderilen değerli hediyeleri temsil ediyor. Bu haliyle Kağana sunulan merasim imgesi bir anlamda hükümdarın siyasi kudretini simgeleyen bir özellik taşıyor.” ifadelerini kullandı.

"Bumin Ya Da İstemi Kağan’a Ait Olma İhtimali Ortaya Çıkıyor"

Ayrıca Prof. Dr. Samashev, "Tarihi kaynaklarda 8.yüzyılın son döneminde Göktürk İmparatorluğunu kağanların kimler olduğuna dair bilgiler bulunuyor. İlk tahminimiz, tasvirdeki imgelerin bu döneme ait kağanlardan birisi olması. İkinci tahminimiz ise, altın kemer tokasının bulunduğu kompleksin Ötüken veya Batı Göktürk Kağanlığının merkezi olan Suyab’taki Kağanına bağlı bir Tudun’a ait olup, hakimiyet nişanesi amacıyla hükümdarın oğluna hediye etmiş olma ihtimali. Yine bu kemer tokasının Aşina soyuna mensubiyeti gösteren bir obje olduğu düşünülürse, tasvirdeki kağan imgesinin Göktürk İmparatorluğu’nun kurucuları olan Bumin ya da İstemi Kağan’a ait olma ihtimali ortaya çıkıyor.” dedi.

Türk Tarihinin En Önemli Bulgusu, Göktürk Kağanının Yüzünün Olduğu Toka

Bulunan külliye kompleksinin önemine değinen Prof. Dr. Samashev sözlerine, “Özellikle komleksin girişinde yer alan ön kabul odasına geçişi sağlayan labirentin varlığı, Eleke Sazı külliyesini Şivet Ulan’daki kompleksten ayıran en büyük özelliği. Burada Dini merasimlerin gerçekleşmesi sırasında Göktürk nüfuzlu beyleri, komplekse girişte bu labirente dizlerinin üstünde sürünerek geçiyorlardı. Sonrasında ön kabul odasında sürekli yanan halde bulunan ateş çemberinden geçerek kötü ruhlardan arınarak arınmış bir şekilde kağanın naaşının bulunduğu huzura gidiyorlardı.” şeklinde devam etti.

Bulunan tüm nesneler Astana’da yer alan Milli Müze’de korumaya alındı.