Satılmayan elmalar ya meyve suyu fabrikasına çürük fiyatına gidecek yada çöpe gidecek.
Çivril’deki elma piyasası ile ilgili son durumu ile ilgili bilgiyi hem Soğuk Hava Deposu sahiplerinden hem de depoda elması bulunan üreticilerden aldık.
Elma üretimi bakımından Çivril’in Türkiye sıralamasında en önlerde yer aldığını kaydeden Çelikpınar Soğuk Hava Deposu sahibi Ümit Çelik, “Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği nedeni ile ilçemizde yetişen elmanın kalitesinde biraz sıkıntılar yaşıyoruz. Tabi ki elma kalitesiz işçilikte zayıf olunca depolarda elmanın satışı da zor oluyor. Bundan dolayı çok iyi bir işçilik yapılması gerekiyor.Satılmayan elmalardan dolayı da depo işletmelerinin de kar oranı düşmüş oluyor. Depolar, son yıllarda artan elektrik giderlerinden dolayı zor ve sıkıntılı günler yaşıyorlar. Deponun en büyük gideri birincisi elektrik ikincisi personel gideridir. Bu iki gideri azaltabilirsek biraz daha karlılık oranında artış olabilmektedir. Tabi depoculuğu biz hep severek yapıyoruz. Önce müşterilerimizi düşünüyoruz. Onlara nasıl kaliteli elma muhafaza edebiliriz, nasıl daha sağlıklı elmayı vatandaşa ulaştırabiliriz, bu konuda çalışmalarımızı itinalı biçimde sürdürüyoruz.”dedi.
NARENCİYE ELMAYI GERİ PLANA ATTI
Çivril’in elma üretim miktarı ve soğuk hava depolarında ne kadar elma bulunduğu konusunda da bilgi veren Çelik, “Bizim depomuzun 2 bin 500 ton civarında bir kapasitesi bulunuyor. Bu sene hiç görmediğimiz şekilde elma satışında büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Toplam giren elmanın %10’u anca satılmıştır. Çivril’de yaklaşık 40 civarında soğuk hava deposu var ve yine yaklaşık 55 bin ton kapasitesi var. Tahminim 45 bin ton elma depolarımızda mevcuttur. Önceki senelere göre bu sene ilk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Önceki senelere göre bu sene elma tüketiminde bir daralma var. Bu daralmanın büyük bir sebebi de pandemiden kaynaklı olabilir. Pandemi nedeni ile pazarların kapalı olması satışları etkiliyor. Narenciye daha iyi reklam yapabildi. Ben virüsü kapmayayım daha iyi vitamin alayım deyip de sürekli C vitamini bol olan narenciye elmayı biraz daha geri plana attılar. bundan dolayı da bizim satışlar düştü diye düşünüyorum. Pandeminin yanında bir takım maliyetlerin de yüksek olması elmanın satışını da etkilediğini düşünüyorum.”dedi.
ELEKTRİK ÜRETİM DESTEĞİ VAR
Soğuk hava depolarının en büyük maliyeti olan elektrik giderinin ortadan kaldırılması için elektrik üretim desteği verildiğini kaydeden Çelik, “Ruhsatları düzenli olan depolara elektriğinizi kendiniz üretin diye devletimiz hibe desteğinde bulunuyor. Biz de bu katkıdan faydalanmaya çalıştık şuan da 300 kw GES projesinin yapımına başladık. Bir ay gibi kısa bir sürede elektrik üretimine geçeceğimizi düşünüyorum. Burada biz ürettiğimiz elektriği devlete satıp ardından kullanarak muhasıplaşma oluyor. 300 kw’lık bir elektrik benim bütün giderlerimi karşılıyor ve bir miktarda kara geçiyoruz. Yani yıllık 350 bin liralık elektriği ürettiğimizde bunun 250 bin lirasını kullandığımızda yıllık 100 bin lira gibi elektrik satışından üste para kazanmış oluyoruz. Bu konuda bütün soğuk hava tesislerimize ben bunu öneriyorum. Çok güzel bir yatırım, çok karlı bir yatırım. Alacakları hibe desteği ile yapacakları bu yatırımla çok karlı olacaklarını düşünüyorum.”dedi
Elma piyasasının çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğini kaydeden Yeşilçivril Soğuk Hava Deposu sahibi Mustafa Yağlı, “Geçen seneye oranla bu sene satışlarımız çok zayıf. Fiyatlar da istenilen şekilde değil. Tüccar arkadaşlar üreticiden elmaları yüksek fiyatlara aldılar. Yani elma dalında 1,5 ila 2,3 lira arası bir fiyatla aldılar. Fakat şuanda depolardaki elmaların fiyatları 2-2,5 lira civarında. Yani şuan ambalaj, kasa, depolama gibi artı masrafları olmasına rağmen şuan dalından alındığı para değil. Bunları hesapladığınız zaman artı 1 lira bunun üzerine koymanız gerekiyor. Yani şuan elmanın en az 3,5 lira olması gerekiyor ki alan tüccar kar etmeden işin içinden çıkabilsin. Ama bu piyasada şuan bu mümkün değil.” dedi.
Devletin bu konuya el atması gerektiğini kaydeden Yağlı, “İlçe tarım kanalıyla bir şekilde bu duruma bir çözüm bulunması gerekiyor. Bir pazar bulunması gerekiyor. Elmada Türkiye genelinde böyle bir sıkıntı var.” dedi.
YAĞLI, “BİLİNÇSİZ DİKİM VAR”
Elma dikiminin bilinçsizce yapıldığını kaydeden Yağlı, “Türkiye genelinde elma ile ilgili bilinçsiz bir dikim var. Çok aşırı bir elma dikimi var. Yani il ve ilçe Tarım Müdürlükleri buna da bir el atmalı. Belirli bir kota koymalı meyveyi çeşitlendirmeli bölgede. Ayva, armut gibi başka meyveler teşvik edilmeli. Ovada meyve çeşitlenmesi lazım. Tek elma, şeftali olmaması gerekiyor. Mesela cennet elması iklimi buraya uygun. Sadece Isparta ve Ödemiş bölgesinden buraya elma ve şeftali fidanları geliyor. Bölge olarak biraz daha 20 Nisan gibi bir don olayı oluyor özellikle kayısı ve şeftalide sıkıntılar oluyor o yüzden köylü korkuyor ve elmaya yöneliyor. Elma Türkiye’nin genelinde bol. Damla sulama geldiğinden bu yana dağa taşa her yere elma dikilebiliniyor artık. Türkiye kendi rekoltesinin üstünde bir elma üretiyor şuanda.”
KAZANAN MARKETLER OLUYOR
Pandeminin de etkisinin olduğunu kaydeden Yağlı, “Pandemi nedeniyle pazarlar yok. Cumartesi Pazar sokağa çıkma kısıtlamaları var. Pazarcı esnafı pazara çıkamıyor. Normal iş günlerinde pazarlar açık. O zaman da kamu sektöründe olan insanlar işyerlerinde oldukları için pazara çıkamıyorlar ve marketlere yöneliyorlar. Bu biraz da marketlere yaradı gibi bir şey oldu. Bugün burada 2,5 lira olan bir elma gidin markette 7-8 lira. Aracı deniliyor da aracının da bir şey kazandığı yok kazanan marketler bana göre.”ifadelerini kullandı.
SOĞUK HAVA DEPOLARI DA SIKINTIDA
Elma üreticisinin soğuk hava deposu sahibi alacağı paraya bakar onun bir zararı yok sözlerine yanıt veren Yağlı, “Karşıdan bakılınca doğru gibi görünen düz bir düşünce. Üretici kendine göre haklı. Fakat depoların bir enerji maliyeti var. Enerji bir yıl içerisinde %136 zamlandı. İşçi maaşları geçen sene 2 bin 500 lira iken bu sene 3 bin 500 lira oldu. Sigorta primleri 4oo liralardan bin liranın üzerine çıktı. Giderler ağırlaştı. Depoda kullandığımız amonyak gazının litresi 2 bin liraydı bugün 6 bin lira oldu. Biz bunu depoya elma koyana yansıtmıyoruz. Adam zaten yanıyor bir de biz bunları yansıtırsak yangına benzinle gitmek gibi olur, biz o yangına bir kova su dökmenin derdindeyiz.”ifadelerini kullandı.
ELMA DEPODA KALIRSA ÇÖPE GİDER
Nisan ayına kadar elmaların depoda bekletildiğini kaydeden Yağlı, “Nisan ayından sonra bizim inisiyatifimizle 10-15 gün kadar daha elmaları depoda bekletebiliyoruz. Ama sonuçta elma hiç satılmazsa gideceği tek yer meyve suyu fabrikaları. Onlar da almazsa çöpe dökülür” dedi.
ELMA ÜRETİCİSİ FATİH ÇOBAN
Elması satılmadığı için depoda bekleyen Yeşilyaka mahallesinden elma üreticisi Fatih Çoban şunları kaydetti, “20 ton kadar elmam var. Geçen sene bu vakitler elma satılmıştı. Geçen sene fiyatlar bundan biraz daha iyiydi. Şimdi 2 bin liradan alalım diyorlar. Bu sene zehir pahalı, buzhaneler pahalı. Bizim maliyetlerimiz şuan 2 bin liranın çok üzerinde. Krediye yazılmaktan başka çaremiz kalmadı. Ağaçlar budanacak, göktaş alınacak tekrar geri dönüşüm yapmamız lazım. Şuan depoda elmamız var ama nakde çeviremediğimiz için kredi almaktan başka çaremiz kalmadı. Devlet büyük üreticileri destekliyor. Biz ufak üretici olduğumuz için bizim destekle işimiz olmuyor. Ek iş yaparak ailemizi geçindirmeye çalışıyoruz. Yıllık sadece 50 bin lira zehre para veriyoruz. 30-40 bin lira işçi maliyetimiz oluyor. Yetkililer en azından semt pazarlarını açsınlar oralarda satışlar yapılırsa belki faydası olur. Şuan bir tane tüccar gelmiyor.”
ELMA ÜRETİCİSİ RAMAZAN MENTEŞ
Hem esnaf hem üretici olan Ramazan Menteş elma piyasası ile ilgili şunları kaydetti; “35-40 ton elmam soğuk havada beklemekte. Alıcısı yok elimizde kaldı elmalarımız. Geçen sene bu zamanda elmalarımız satılmıştı. Soğukhava depolarında geçen sene bu zaman 4’te 1 oranında elma kalmıştı şimdi 4’te 3 oranında elma depolarda duruyor. Elmaların depolarda kalmasının birinci nedeni pandemi diğer en büyük nedeni ise Çivril’in sahipsiz olmasından, hem siyasi yönden hem ziraat odalarının hem ilçe tarımın hem soğuk havacıların hep bencil davranmasından. Soğuk havacılar sadece mal içeri girsin satılmasında hiç gayretleri yok. İlçe tarım desen aynı, ziraat odaları aynı, siyasetçiler aynı. Çivril dış pazara açılamıyor. İhracat bağlantıları yapılması lazım siyasilerin ağırlık vermesi lazım. Bu kadar mal müstahsilin elinde kaldı. Bir ay sonra bu mal meyve suyuna gider. Bu da Çivril için bir kayıp. Meyve suyu fabrikası 85 kuruşa alıyor. 1,5 liraya alıcı bulamıyoruz. Bize maliyeti dalında 2 bin lira, depoda ilaçlı elmanın kasa maliyeti 60 lira. Çivril kendi kaderine terk edilmiş durumda. Çoğu belediyeler üreticisinden mandalina, portakal, elma gibi meyveleri alıyor ve vatandaşa ücretsiz dağıtıyor. Üreticiye böyle destekte bulunuyor ama bizim belediyelerimizde böyle bir çalışma yok ne yazık ki.”