Irgıllı Mahallesinin çilesi haline gelen yolu vatandaşa bir sorduk bin ah işittik.
İşte Irgıllılı vatandaşın istekleri ve şikayetleri:
Irgıllı Mahalle Muhtarı Barış Altıntaş; “Biz ayrımcılık olsun istemiyoruz. Çivril’in dokuz beldesi var. Dokuz beldenin sekizinde hemen hemen çalışmalar yapılmış. Emirhisar, Özdemirci 2 km ileride Gümüssu var yolları yapılmış parke taşı döşenmiş. Zaten ara sokaklarımız harap durumda. En azından ana caddemizi yapsınlar. Yapmayacaklardı madem niye kazdılar.
Niyazi Başkan da rahatsız bu durumdan. Ben onu arıyorum, o yukarıları arıyor. Olmuyor, olmuyor. Neden olmuyor bilemiyorum. Geçen festivalden önce bir görüşme yaptım. Tamam, on-on beş güne yapacağız dedi. Üzerinden bir on gün daha geçti. Çiftçi seneye seneye der bizim de ona döndü.
Kendi muhtarlığımın kapısını açamıyorum. Gelen yol diyor, yol diyor…”
Kapı önünde oturmaktan büyük keyif alan teyzelerin yolun tozuna olan isyanları:
-Altı aydır bu yol böyle. Tozdan duramıyoruz. Bozdular yolumuzu gittiler. Bundan önce yolumuz iyiydi. Muhtar ilgilenmiyor. Bizim köye bakan yok. Koca köyün ne kamerası var, ne yolu var. Bu yoları yapacağız dediler, yapmıyorlar. Bilen de yok ne zaman yapacaklarını. Köyümüze bakmazsa, yolumuzu yapmazsa, kamera takmazsa bir daha Niyazi Vural’a oy vermeyeceğiz. Seçim öncesinde bize geliyorlar bize atın, bize atın diye. 18 senedir AK Partiye oy veriyorum. Seçimden sonra arayan soran yok. AK Parti hiç buralı olmuyor.
-Güneş varken çıkıp oturuyorduk bu yolun kenarına. Toz hasta etti beni, sürekli öksürüyorum.
-20 senedir AK Partiyi biz başımızda gezdirdik. AK Parti bizi böyle tozun içine koydu. Nasıl reisimiz var, nasıl başkanımız var biz bilmiyoruz. Yolumuzu yapsınlar, bir de köyümüzün girişine çıkışına kamera taksınlar. Hırsızlık olayı oluyor, bilinmiyor. Giren çıkan oluyor, bilinmiyor.
-Adım Güllü Tosun. Konut evlerde oturuyorum. Gidin, çıkın, bakın. Her yer diken, ot. Yılanın çıyanın içinde duramıyoruz. Bir yangın olsa evler, her yer yanacak. Yollar burada böyle bozuk. Hiçbir bakım yok. Vural başkana buradan sesleniyorum. Oyumu ona attım. Sizden bir fayda yok. Bu konut evlerinin dikenlerini kazısın, yollarını onarsın.
-Tozdan dumandan kapıyı, pencereyi açamıyoruz. Dışarı çıkıp oturamıyoruz. Şu yolların haline bak.
AŞKIMIZ IRGILLI YOLU GİBİ HİÇ BİTMESİN
Ali Yaşaroğlu; Irgıllı hemen yollarının yapılmasını bekliyor. O verdikleri sözleri, ettiği yeminleri hemen yerine getirmesini bekliyor. Bize ne İstanbul’da işten çıkarılanlardan, İzmir, Ankara’dan. Önce bizim yolumuz yapılsın önce can. Gelen giden hepsi de söz veriyor. Hani nerede vallahi de billahi de tallahi de diyen Cahit Özkan vekil, hani nerde? Biz mağduruz, her yer toz çamur. Gelip görsün bunları. Niye gelemiyorlar. Ben 18 yıldır AK Partiliyim. Neredeyse on aydır yollarımız böyle toz, duman, çamur. Arabanın alt takımları her yer gitti.
Kim bakacak buraya, Irgıllıya? Pencereyi açıp da bir evimizi havalandıramadık. Bizim köyümüz iyiyidi. Büyükşehir ediyoruz diye mahvettiler bizim köyümüzü.
İtfaiyemizi söktüler, gittiler, söz vermişlerdi, geri getireceğiz diye hani nerede? Yok. kantar yapıyoruz dediler kantarımızı söktüler gittiler. Bize bunların karından çok zararları var. Bizim buradaki tarlaları sattılar Gürpınar’a, Kızılcasöğüt’e, Çivril’e yamadılar. İstanbul’un köprüsünden bize ne? Nerede düğün, nerede çalgı oradalar. Irgıllıdan 900 oy aldı, nerede bizim oylarımız. Bir daha Irgıllı’ya gelmeye yüzleri yok, utanıyorlar. Hiç geldi mi Cahit Özkan buraya. Vatandaş perişan. Seçimlerde gelmesinler bir daha oy yok onlara. Ama ben onlardan daha iyi AK Partiliyim. Onu da bilsinler. Bizim burada gelin arabalarının arkasına “Aşkımız Irgıllı yolları gibi hiç bitmesin” yazılıyor.
Hürrem Yavuz; AK Parti kurulduğundan beri oyumuzu verdik. Bize hiç bir hizmet yok. Her yerin yoları yapıldı. Bizim yoları dağıttılar, söktüler gittiler.
-Ben misafirim. Irgıllı’ya geldiğimde rezillik gördüm. Daha önce ki yıllarda da gelmiştim buraya. Köy olarak çok şahaneydi. Şimdi sökmüşler, dağıtmışlar, bırakmışlar, gitmişler. Şimdi belediyelik olunca ortalık allak bullak olmuş. Yolların durumu belli, milletin çektiği rezillik belli. O kadar vasıtanın altı üstü duman olmuş.
Faruk Altuntaşoğlu; Çivril’e gidiyorum yollar şakur şukur, buraya geliyorum yollar şakur şukur. Belediye olduğu zamanlar daha iyiydi. Bakan yok. . Burada belediyenin aletleri vardı, kepçesi vardı. Onları da aldılar gittiler.
-Cumhuriyet Meydanındaki yol ortada görüyorsunuz. Böyle mi olması gerekiyordu? Hayvanların otladığı arazileri, meraları sattılar. Seçimden sonra hiçbir hizmet almadık. Daha varsa da söktüler, gittiler. AK Parti en büyük desteği buradan alıyor, onun karşılığında hiçbir hizmet diye bir şey yok. Sesimizi duyuramıyoruz biz. Biz hizmet istiyoruz. Bizi insan yerine koyan yok herhalde.
YOLDA KAZALAR OLUYOR
-Bizim anayolumuzu daralttılar. Avlumuza giremiyoruz biz. Bir sene olacak neredeyse yollarımız rezil. Kanalizasyon rögar kapakları ortada. Geçen arabalar altını vuruyor. Buradan oyları alıyorlar, bir hizmet vermiyorlar. Yedi aydır yolar bu şekilde. Bir de sürücüler arabalarını vuruyor, bir sürü kaza oluyor, dünya masraf ediyor. Ben iki kez arabanın kartelini vurdum. 700 TL para ödedim. Hizmet alamadığımız gibi bir de üzerine masraf edip para veriyorum. Hizmet olmayacaktı madem niye yollarımızı söktüler, yerlerimizi sattılar. Parasını aldılar sattılar yediler, köye bir tane hizmet etmediler.
-Önceden burada belediyenin arabası vardı. Çivril’e gidip geliyordu dolmuşu vardı satıldı. Şimdi özel araban varsa gidiyorsun. Yoksa da eşten, dosttan istiyorsun. İtfaiyesi vardı gitti. Kantarını sattılar, 300, 500 dekar arazisi vardı, sattılar. Gittiler başka yere taş döşediler.
MECLİSTE BIYIKLARINI BURUP DURMASIN
Şuayp Bahadur; Osman Zolan’ın buraya gelip söylediği bir söz vardı. “Denizli de olan bütün mahallelerimiz de olacak” demişti. Hiçbir verdiği söz tutulmadı. Ne yaptı bana? Rögar kapaklarına bir bakın. Eğer bir tane araba gelir orayı fark edemeyip vurduğunda araba kül, bitti. Bu mahallede devamlı AK Parti kazanıyor. Ama bize hiç faydası yok. Cahit Özkan Beyin seçimlerden önce verdiği sözler vardı. Nerede seçimlerden sonra hiç geldi mi buraya. Bir gün işi yine buraya, bu halka düşecek. Üvey ana muamelesi yapılıyor. Halen bu memleketten, halen bu mahalleden bir şey bekliyorlarsa verdikleri sözü tutsunlar yeter. Yol yakın, üç sene sonra tekrar görüşeceğiz. Burada bir araba geçse çay bardaklarının ağzını kapatıyoruz. Beş bin nüfuslu bu mahalleye yakıştıramıyoruz. Mecliste yeni bıyıklarını burup durmasın gelsin burayı görsün önce.
CAHİT ÖZKANI ÇAY İÇMEYE DAVET EDİYORUZ
Osman Yaşaroğlu; Bu tozdan öldük. Balkonumuzda çayımızı içemeyecek miyiz? Çamaşırlarımızı asamayacak mıyız? Yapacaklarsa bıraksınlar Cuma günü biz para toplayalım, kendi imkânlarımızla yapalım.
Yapamayacaklardı da niye bozdular burayı. Önce ki daha iyiydi. Seçimlerden önce öyle güzel konuşuyorlardı şaşalı, şöyle hizmet getireceğiz, böyle güzel olacak. Hiç birisi olmadı. Seçimlerden sonra sevgili belediye başkanımız düğünlere geldi. Cahit Özkan 2016 yılında geldi söz verdi yolunuz yapılacak diye. Geçen sene ben söz vermedim dedi. Köyünüze kantar kuracağım dedi, onu da başka birinin üzerine yıktı. Eski Belediye Başkanı döneminde. Bu yol DSİ ye ait. Bu belediye başkanından da tuvalet hariç hiçbir şey görmedik.
Cahit Özkan seçimlerden önce yemin etti, vallah, tallah, billah dedi. Hatta seçimlerden sonra asfalt dökerken oturacağız burada çay içeceğiz dedi. Bu sözleri kendisi unuttu mu? Şimdi biz onu çay içmeye davet ediyoruz. Ana yol haricinde bu kahvenin etrafındaki yola buralara sıcak asfalt dökülecekti. Hatta “şurada kamyonlar çalışırken oturup sizinle çay içelim” diye yemin etti kendisi. Osman Zolan zaten uğramıyor. Başka yerlere uğruyor, buralara uğramıyor. Süngüllü’ye kadar geliyor, buraya gelemiyor. Çivril’den buraya Karayolu bağlantımız yok. Su işlerinin yolundan geliyoruz biz.