Yaklaşık 3 yıldır aldığı kilolarla bugün 180 kiloya ulaşan ve bu nedenle hayatı kâbusa dönen 65 yaşındaki Ülviye Akman, kendisini yatağa mahkum ederek, hapis hayatı yaşatan kilolarından kurtulmak istiyor.
Eşinin 35 yıl önce kendisinden boşanarak iki çocuğunu da yanında Almanya’ya götürdüğünü kaydeden Ülviye Akman Kızılcasöğüt Mahallesindeki evinde tek başına hayata tutunmaya çalışıyor. Aşırı kilosundan dolayı hareket kapasitesi neredeyse sıfıra inen Ülviye Akman her geçen gün kilo almaya devam ediyor.


Devlet tarafından parası ödenen bakıcısının işi bırakması ile tek başına kalan ve Çivril Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından aldığı 509 TL engelli maaşı ile geçinmeye çalışan Ülviye Akman parası yetmediği için bakıcı tutamıyor. Ülviye Akman, devlet tarafından parası ödenecek olan yeni bakıcının işe başlaması için gerekli resmi prosedürün tamamlanmasının uzun sürmesi ile yaklaşık iki aydır komşularının yardımı ile ihtiyaçlarını gideriyor.

65 yaşında olduğunu ve en son geçen sene tartıldığında 180 kilo olduğunu söyleyen Ülviye Akman; “Şimdi kantara çık deseler çıkamam ki, dik de duramam. Belki on kilo, belki yirmi kilo daha koydum üzerine bilemiyorum? Evvelden beridir ben şişmandım ama iki üç senedir böyle oldum. Ayağa kalkamıyorum, yürüyemiyorum. Bakıcılar vardı onlar bakıyordu. İki aydır onlarda gelemiyor, bakıcı rahatsızlandığı için. Burada bir tane var ona da para verilecek verilemediği için o da gelmiyor.” Dedi.

“GECE KARANLIĞIN ALTINDA AĞLIYORUM”
Bir gelirinin olmadığını ifade eden Ulviye Akman; “Herkes tarlasına gömülecek deseler ben dışarıda kalırım. Gençliğimde işe gidiyordum, oya örüyordum. Şimdi beş yüz lira yetsin diye uğraşıyorum. 35 yıl önce ayrıldım. İki tane çocuğum vardı onları da alıp Almanya’ya götürdü. Bir başıma oturduğum yerde yatıyorum. Geceleri karanlığın altında ağlıyorum. Zor, çok zor Allah kimseye etmesin. Komşu yemeğimi getiriyor. Allah razı olsun. Onu aylığa bağlayalım diye uğraşıyoruz. Bakıcılara 1.300 TL para veriliyormuş. Ben nereden bulayım da vereyim ona aylık.” Dedi.

“İYİ DOSTLARIN BİLE KAPINI AÇMIYOR”
Tuvalete emekleye emekleye, sürüne sürüne gittiğini söyleyen Ulviye Akman; “Bir kaşık uzanıp da alamıyorum. Biri gelecekte bana yemek verecek. Biri de gelmezse ben acımdan öleceğim. Beni doktora baktırsınlar, ayaklarıma baktırsınlar. Sağlığıma kavuşmak istiyorum. Ben de el içine karışayım. Ben onu istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum. Sağlığın gitti mi bir şeye benzemiyor. İyi dostların bile kapını açmıyor. İnsanın zoruna giden yerler çok oluyor. Evveli herkesin eşi dostu oluyorsun da böyle oldu mu kapını açan olmuyor. Varırsak bir iş buyururlar diye düşünüyorlar herhalde. Açmıyorlar kapıyı.” dedi

“BENİ MUHTAÇLIKTAN KURTARSIN”
Daha önce kalpten ameliyat olduğunu ve ameliyat sonrasında bile bu kadar kötü olmadığını ifade eden Ülviye Akman; “Beni bu muhtaçlıktan kurtarın. Ele muhtaç olmayayım. Kendi işimi kendim göreyim. Bunu istiyorum ben. Sağlığım geliverse dünyalar benim. Bir aydır idrarımı tutamıyorum. Belden aşağısı tutmuyor. Doktora gidemiyorum, Nasıl gideyim? Kendim inemiyor, binemiyorum. Belki hastalığın bir tedavisi vardır. Gidemedik ki… Yanımda bir çocuğum yok.” Dedi.

“BENİM TEK İSTEĞİ SAĞLIK”
Tedavi olursa kilolarından da kurtulacağını söyleyen Ülviye Akman; “Benim tek isteğim sağlık.. İyi olmazsam da Allah hayırlı bir ölüm versin ne diyeyim. Sağlığın gitti mi kepaze oluyorsun. Bana bakan yok komşular yok. Sobamı yakan yok. Herkes kahvaltısını ediyor, çayını içiyor öyle geliyor benim yanıma. “ şeklinde konuştu.

Kızılcasöğüt Mahallesinde yaşayan Ülviye Akman’a yardım eden komşusu ise; “Komşu ne kadar bakabilir bir bakıcısı olmadan. Biz sabahleyin erkekleri yedirip içirip göndereceğiz de yanına geleceğiz. Biz gelip yediriyor içiriyoruz. Sonra kalkıp evimize gidiyoruz. Bakıcısı olmadığı için ne yapalım buna? Bir de idrar kaçırıyor. İki güne bir bezi bitiyor. Bir paket bez 80 lira. Buncağızıma bakında hastalıklarından kurtulsun.” Dedi.