Duvarlarda kepçe izleri bulunan kaya mezarları içerisinde ve çevresinde çok sayıda sigara izmariti, kağıt bardaklar, içki şişeleri bulunuyor. Sokağa çıkma yasağını fırsat bildiği tahmin edilen define avcılarının ilk işi olmadığı da görülen bölgede onlarca mezarın kazıldığı görülüyor.
Kaya mezarlarının Frigyalılar dönemine ait olduğunu ifade eden tarih araştırmacısı Münir Sayhan, “Koçak mahallesi yamaçlarında bulunan köylüler tarafından Ümmü gelinin evi olarak adlandırılan bu yer tarihçiler tarafından da kaya mezarları olarak adlandırılmaktadır. Tarihçilerin Frigya dönemine tarihlendirdiği bu kaya mezarları yaklaşık günümüzden 2700 yıl önce kullanılan mezarlar olarak biliniyor.” Dedi.
Bu kaya mezarlarının neden Ümmü gelinin evi olarak adlandırıldığına da değinen Sayhan, “Uzun yıllar önce Koçak köyünde yalnız yaşayan bir kadın var. Bu kadın köy halkı tarafından pek sahiplenilmiyor. O da sözünü ettiğimiz kaya mezarlarına geliyor. En geniş kaya mezarını kendisine mesken ediniyor. Burada yalnız yaşıyor. Köyden yardım edenlerin verdikleri ile iyi kötü yaşayıp gidiyor. Daha sonrada bu yörede ölüyor. Sanırım köylüler de Ümmü gelinin naaşını alıp köy mezarlığına defnediyor. O kadının yaşadığı yerler olduğu için bu kaya mezarları Ümmü gelinin evi olarak adlandırılıyor.” İfadelerini kullandı.
Kaya mezarlarında gördüğü tahribatı da aktaran Sayhan, “Yıllar önce yapılmış olan bu mezarlar, göründüğü kadarıyla sigara izmaritleri vs.de bulunması bunu doğruluyor. Hatta iş makinelerinin, kepçenin izleri de var. Dolayısıyla iş makineleri de çalıştırılarak Ümmü gelinin evi başta olmak üzere pek çok kaya mezarının tekrar tahrip edilerek açıldığını görüyoruz. Sonuç itibariyle 2 bin 700 yıllık tarihi mezarlar bilen bilmeyen kişiler tarafından tahrip ediliyor, talan ediliyor. Ve o talanın halen devam ettiğini görüyoruz. Üzülüyoruz ama haber yapmaktan başka da elimizden bir şey gelmiyor. İnşallah bu talan son bulur. Bu tarihi değerler bir gün hak ettiği değeri görür. Kaynağa, kitaba deftere, yada bir tez çalışması, ya da her hangi bir tarihçinin alan çalışması olarak kayda girer diye düşünüyorum.” Dedi.
Çocukluğundan beri bu kaya mezarlarının Ümmü gelinin evi olduğunu ifade eden Koçak Mahallesi sakinlerinden Türkan Bardakçı, tahrip edilen kaya mezarında oturulacak şekilde taş sedirler ve duvarında ise bir el izinin bulunduğunu söyledi. Türkan Bardakçı tarafından anlatılan hikayeye göre ise bir çoban tarafından kayanın altında ölmüş olarak bulunan ve çoban tarafından Ümmü gelin diye adlandırılan kadın bu kaya mezarına gömülüyor. Onun için buranın Ümmü gelinin evi olarak adlandırıldığını ifade eden Türkan Bardakçı, “Buranın içinde parmak izi de vardı mezar da vardı içinde ama burayı oymuşlar şimdi hiş mezardan eser kalmamış.”dedi.