Geçmiş zaman vakitlerinden birinde, Denizli Çal’da bulunan ve şimdiki adıyla Çökelek Dağı’na yakın bir yerlerde, Müslüman Türkler, kafirler ile bir savaşa tutuşmuş.
Savaşın kanlı havası Müslüman Türkleri şimdiki Çökelek Dağı’na kadar getirdi. Dağın eteklerinde bile süren çetin savaş, artık iyice kızışmıştı.
İki taraf arasında yapılan savaşın en kanlı anında Türklerden Ellez adında bir askerin kafası koptu. Ellez, bu duruma rağmen düşen kafasını yerden hızlıca eğilir ve alır. Savaşın şiddetinden ve yaşadığı adrenalinden neler olup bittiğini anlayamayan Ellez, düşen kafasını koltukaltına alır ve düşmanın üzerine koşmaya devam eder.
Yiğit Ellez’in komutanı ise onun durumunu görerek kendisini korumasını isteyerek haykırır, “Çök Ellez, çök!”
Komutanın savaş meydanının kanlı havasını bir anda silip giden sesini duyan ve emir üzerine olduğu yere çöken Ellez, vücudunda adrenalinin bitmesi sebebi ile soğumaya başlar.
Işık hızında gerçekleşen her şey bir anda yavaşlar ve Ellez, ruhunu bir anda teslim eder.
Ellez’in ruhu Dünya’yı terk etse bile bu kahramanlığı yöre halkı unutmaz. Komutanın Ellez için haykırışının da kulaklara kazınması ile Ellez’in şehit düştüğü tepeye Çökelez adı verilir.
Denizli ilinin Çal ilçesinde bulunan Çökelez Dağı, ismini eteklerinde şehit düşen yiğit asker Ellez’den aldığı, bu efsane ile konuşulur durumda.
