Oğlunun getirdiği fideyi evinin önünde gölge olsun diye diken enver pişkin 5 yıl sonra ağacın şifa deposu olduğunu fark etti. Hasat zamanı ağaçtan 200 kiloya yakın dut alan Pişkin, dutu hem meyve olarak hem de reçel olarak tüketiyor.

Emekli olduktan sonra Işıklı Mahallesindeki evinin bahçesine oğlunun getirdiği dut fidanını diken enver pişkin ağacın büyüyüp meyve vermesiyle bahçesinde şifa deposu olduğunu fark etti. Ağızlardaki aft ve yaralar başta olmak üzere iltihap giderici özelliğe sahip olan karadut’un birçok hastalığa şifa olduğunu belirten Pişkin; “Biz gölge olsun bir kaçta meyve versin diye diktik ama şimdi eşe dosta yetiştiremiyoruz. Dut çok talep görüyor,  bilenler her yıl toplamaya geliyor. biz de kendimiz meyve olarak tüketiyoruz kışlıkta reçel yapıyoruz” dedi.

Karadut Sifali

BAKLAN AĞUSTOS AYINDA BEYAZA BÜRÜNDÜ BAKLAN AĞUSTOS AYINDA BEYAZA BÜRÜNDÜ

Önce bir fidan diktiğini sonra üç fidan daha diktiğini belirten Enver Pişkin; “Bir ağaç dikmiştim. o büyüdü meyve verince faydası ve tadını gördük. Sonra birkaç fidan daha diktim şimdi beş ağacım var. Yetişen dutlar hem büyük hem leziz. Pekmezi ve reçeli çok güzel oluyor. Evimize gelen eşe dosta hediye ettik onlar her sene istemeye başladı. Biz de dutun özelliklerini o zaman öğrendik. Şimdi isteyenlerin talebine yetişemiyoruz. Kendimiz meyve olarak tüketiyoruz kışa da reçel yapıyoruz” dedi.

Karadutun farklı bir cinsi olduğunu belirten Enver Pişkin; “Ben bu cinsi bilinçli dikmedim ama ilk ağaç meyve verdikten sonra diğer ağaçları özellikle aynı cins diktim. Ağaçlardan 200 kiloya yakın meyve alıyorum Mayıs ayı ile başlayan hasat Haziran ayı sonuna kadar devam ediyor. Sürekli meyve veriyor. Toplayıp kurutuyoruz, meyve olarak tüketiyoruz iki yıldır reçel yapıyoruz, pekmezi çok faydalı oluyor ama ona yetişemiyoruz zahmetli olıuyor biz yaşlı karı kocayız. Bu şekliyle tüketiyoruz” dedi.