Burdur Kız Öğretmen okulunda eğitim gördüğü dönemlerde başlayan yazma aşkını öğretmen olduktan sonra hikaye ve şiirlere yansıtan Sıla Boyhan hikaye ve öykülerini, yayımladığı Karabağ Çiçeği kitabı ile taçlandırdı. Sıla Boyhan kitabı yayımlandıktan sonra özellikle Azerbaycan edebiyat dünyası ve halkı tarafından büyük ilgi gördü.
Emeklilik hayatını şiir yazarak değerlendiren Boyhan yaşadığı Antalya’da kaleme aldığı ve Denizli’nin ilçelerini betimlediği şiir ile özellikle Denizlili edebiyat ve şiir severlerin kalbine dokundu. Her ilçeyi kendine has yaşantısı ve değerleri ile anlatan Sıla Boyhan 17 mısradan oluşan ‘Denizli’min İncileri’ şiirinin yeni kitabında yer alacağı müjdesini verdi.
Yeni öykü kitabı Çal Karası hakkında da bilgi veren Boyhan Çal Karası kitabının Denizli İstanbul ve Paris üçgeninde geçtiğini belirterek hikayenin okuyucu tarafından büyük ilgi göreceğini söyledi. // Ebru Atar
DENİZLİ'MİN İNCİLERİ
Badem ağaçları ovaya serilmiş
Acıpayam yemyeşil bir yoldur
Atlasta UcarıGöletiişlenilmiş
Ulu ağaçta kopmayan bir koldur
Serinhisar'dan gelir kızıl toprak
Leblebiler dillenir açar yaprak
Kasnak, tel kırma gergef gerilir
Ekşi kulaklar kırlardan derilir
Tavas'ta tarlada tütün kırarlar
İğne, hesap işiyle kuyu kazarlar
Nakış nakış yaban ellere sunarlar
Duvas adını öyküsüyle anarlar
Kale'de mola verelim, duralım
Bunalan ruha serinlik alalım
Biber tatarı, çal kaşık yapalım
Yayla havasıyla çalıp oynayalım
Beyağaç'ta suyun gözü var imiş
Ovası doğaçlama yazar imiş
Topuklu'da tekeler meler imiş
Tepside çeşit tadı sunar imiş
Sarayköy'den Menderes el sallar
Aydın güzergahına bel bağlar
Her yana tülü tombak, koku salar
Diller Ege Şivesi tadıyla çağlar
Honaz'da Napolyon kiraz dallanır
Domatesler dallarında allanır
Dağı'ndan seher yeli estikçe
Denizli horozu ötmek için uyanır
Çal yanımda üzümler yarışıyor
Birbirine aşkla göz kırpışıyor
Bostan güzeli orada durur mu?
Kokusuyla kıra renk karışıyor
Bekilli şarapçılıkta başı çekmiş
Üzümün cinsine göre ad yapmış
İsmi neredeyse şarapçı kalmış
İhracatta çok büyük yollar açmış
Çivril'de elmalar destan yazıyor
Ovayı elma arkıyla kazıyor
Göz alanda tat damakta kalıyor
Başka kuralları tatla bozuyor
Merkezefendi tarihte canlanır
Servergazi adıyla ünlenir
Pamukkale krater namlanır
Hiyarapolis bağrında şahlanır.
Yol güzergahında Çardak ve Kaklık
Dağlarda öter yanık sesli keklik
Menderes bereketiyle salınır
Akar gider kaybolsa da tüm saflık
Çameli dağlar arasından bakar
Çam gözlünden sarı reçine akar
Keçi sesi birbirine akis yapar
Hepsi de YÖRÜK poşusu takar
Güney adını saymadan geçemem
Birini alıp birinci seçemem
Menderes suyu kirlenmiş içemem
Kalpte adları çok büyük, seçemem.
Buldan'ın, Babadağ'ın dokuması
Tezgahı baş yapar doğal havası
Kökten gelir solmayan, kök boyası
Nazar boncuklu saçağı, kozası
Baklan ''Ben de varım!'' diye ünlüyor.
Menderes suyuyla bolluk sunuyor
Çökelez karşılardan el sallıyor
''Ben de burdayım!'' diye bağırıyor
Denizli'min incileri boynu sardı
Çil horoz sesiyle her yanımı aldı
Meziyetiyle kolyemi tamamladı
Alna ''Vebali boynuma'' yazıldı.
Sıla Boyhan