Çivril Belediye Başkanı Av. Niyazi Vural ile yaptığımız söyleşiye kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Başkan Vural’a çürük raporu olduğu söylenen Çivril Belediyesi Hizmet Binasını boşaltıp boşaltmayacaklarını ve yeni bir hizmet binasının yapılıp yapılmayacağını sorduk.
Başkan Vural belediye binasına ilişkin soruya şu şekilde yanıt verdi;
“Çivril Belediyesi 1977-1978 yılında inşa edilen bir bina. Dönemin tekniği o dönemde kullanılan yapı malzemelerinin niteliği gereği binada sıkıntılar olabilir. Ama yaptığım görüşmelerde belediyemiz yetkili birimlerle böyle bir çürük raporunun olmadığı ama sağlamlığı konusunda endişelerinin olduğu tarafıma bildirildi. Tabi projelerimiz arasında Çivril’imize bir belediye hizmet binası yapma konusunda söz verdik. Belediyemizin merdivenleri malum birçok hemşerimiz sağlık sebeplerinden dolayı o merdivenlerden çıkmakta zorlanıyor. Allah korusun birileri orada düşer diye endişeye de kapılıyorum, dik merdivenler. Biz de en kısa zamanda Çivril’imize yakışır bir belediye hizmet binasını yine Çivril halkımızın hizmetine sunmak istiyoruz. Tabii şuan malum olarak ödememiz gereken bazı borçlar var. Bu sıkıntıları giderdikten sonra önümüzdeki yıllar da Çivril’imize yakışır bir belediye binasını Çivril’imize kazandıracağız. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor.
Peki, Buranın Çürük olup olmadığına dair test yaptırmayı düşünüyor musunuz?
Geçmişte bu şekilde denetimler yapılmış ama rapor haline getirirmiş çürüktür şeklinde bir rapor yok. Ama bunu raporlandırmaya da gerek yok. 1977 yılında çayın kumu ile yapılan hazır beton teknolojisinin olmadığı bina. Elbette sıkıntılıdır diye düşünüyorum. İnşallah biz de bu sıkıntılı durumdan Çivril’imizi kurtaracağız. Dileğimiz temennimiz bu.
Hizmet binasını yapmayı düşündüğünüz bir yer var mı?
Bu da tabi netleşmiş bir durum değil. Çivril Hizmet binasının yeri konusunda Devlet Demir Yollarının içerisinde ayrılan bir alan da var. Bu alanda olabilir. Mevcut binamızın olduğu yerde aşağıdaki kat malikleri ile görüşüp bir proje üzerinde bir mutabakata varabilirsek aynı bölgede de bu binayı inşa edebiliriz. Burası yıkılır daha yeni bir proje ile daha kullanışlı bir bina ile aynı mekânda bu hizmet binasını yapılabiliriz diye düşünüyoruz.
MİLLET BAHÇESİ İÇİN ÖNCE RESTORASYONUN BİTMESİ GEREKİYOR
Millet Bahçesi ile ilgili çalışmaların durdurulduğunu duyduk bu doğru mu?
Şimdi bu yer ihale edildi müteahhit arkadaşlar gelip çalışmalar başladı. Ancak proje aşamasında öngörülemeyen bazı inşaat işlerinin olduğu örneğin orada on tane ağacın değişmesi gerekirken işte projede 7 tane yazıldığı tespit edildi. Bu durumda projenin revize edilip yeni bir ilave projenin yapılması gerekiyor. Bunun için de Aydın Tabiatı ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun izni gerekiyor. Bu izin alınamadan maalesef bu koruma alanlarında inşaat izni verilemiyor. Müteahhit bu nedenle beklemede. İnşallah o işi de hallettik Aydın Tabiatı ve Kültür Varlıkları ile görüşüp o işi tamamladık. Ek izinler alındı, ek projeler yapıldı. Değişmesi gereken mesela bir duvarda sıvanın altında bir çatlak olduğu görülememiş. Sıva kazındığında orada duvarın çatladığı oranın tamirat görmesi gerektiği ortaya çıkınca müteahhit haliyle buralara yeni izinler almak istedi. En kısa zamanda yeni projeyle, ilave projeyle çalışmalara devam edecekler. Burayı da Çivril halkımıza kazandırmak istiyoruz. Yeşil alanlarıyla. Ama önce binaların tadilatlarının, restorasyonlarının bitmesi lazım.
PARKLAR ÇİVRİL’E GERİ VERİLİYOR
Cumhuriyet Parkı, 23 Nisan Parkı, Bayraktepe Büyükşehirden Çivril Belediyesine devir teslimi yapıldı mı?
Devir teslimi yapılmadı. Devir teslimler Temmuz ayı sonu itibariyle yapılacak. O güne kadar bakım ve gözetimin Büyükşehrin yapmasını istiyoruz. Çünkü bu parkın bakımı tamiratı, tadilatı bütçe gerektiren konular. Tabi ne kadar uzun süre bunları büyükşehre baktırabilirsek biz de o yükten bu aşamada kurtulmuş olacağız.
IŞIKLI GÖLÜ DE ÇİVRİL’E GERİ VERİLECEK Mİ?
Şimdi Işıklı parkın devredilip devredilmemesi konusundan ziyade orada yatırım maliyetinin nasıl karşılanacağı önemli. Şimdi büyükşehir Gümüşsu’daki Şelaledeki parkı bize devretmedi. Neden? Orada yapılan proje var, bir bina var, inşaat var. Tesis yapıldı ama henüz kabulü gerçekleşmediği için o sorunlar çözüldükten sonra biz oranın Çivril Belediyesine devredilmesini talep edeceğiz. Aynı şekilde Çivril eski Öğretmenevinin olduğu sahada Büyükşehre bir devir gerçekleştirilmişti. Büyükşehir ne yaptı. Oradaki binayı tadilat yaptı, tamirat yaptı. Sonra bize devretti. Yine 23 Nisan Parkında bir büfemiz vardı. O eski büfe yıkıldı yerine yeni bir bina inşa edildi ve devri bu şekilde gerçekleşti. Biz Işıklı’nın da bize devredilmesini istersek oradaki inşaat faaliyetlerinin bitip, projenin gerçekleşip tamamlandıktan sonra bize devrini isteriz. Neden? Büyükşehir büyük imkânlara sahip. O imkânlarla burada daha güzel projeler gerçekleştirebilir, sonrasında işletmesini kullanımını Çivril’e devrederse memnun oluruz.
Işıklı’daki o imar planı mahkeme kararı ile iptal edilmişti. İptal edilen mahkeme kararı Danıştay incelemesinde. O inceleme, yargı süreci tamamlandıktan sonra imar sorunu çözüldüğü anda yine kurullardan izin alınıp oradaki projelerde faaliyete geçecek. Oradaki tek sorun o yerin plansız olması. Plansız olan bir alanda da yatırım yapmak hem hukuki ve hem idari olarak mümkün değil. Bu yargı sonucunu beklemek zorundayız. O da en kısa süre içinde sonuçlanır diye ümit ediyoruz.
BAKA SOYLU’NUN ÇİVRİL’E KATKISI OLACAK MI?
Süleyman Soylu’nun seçim öncesinde Ben Niyazi Vural’ın, Çivril’in hizmetindeyim demişti. Bakanın bu sözüne istinaden Çivril’in bekleyen işlerine mesela; Doğalgaz, Adalet Binası, Çıtak Köprüsü, Zıpır rampası, depolarda bekleyen elmalar konusunda Çivril’e bir katkısı olacak mı?
Tabi bizim siyasi geleneğimizde ve anlayışımızda söz verdik mi sözünü yerine getirmek asıldı. Yoldan geçerken söz verilmez. Sayın bakanımız ben Niyazi Vural’ın emrindeyim derken Niyazi Vural’ın kişisel bir beklentisi her hangi bir talebi söz konusu olamaz. Burada Çivril’in hizmetindeyim demektir. Çivril’in bekleyen projeleri var. Bu bekleyen, yarım kalan projelerle ilgili Sayın Bakanım görüşmeler gerçekleştireceğiz. Seçimden sonra bir tebrik mesajı şeklinde bir iletişimimiz oldu. Ama araya İstanbul seçimi, Ankara seçimi itirazları gelince bu iki buçuk aylık süreçte kendileri de çok yoğun olduğu için bir görüşme gerçekleştiremedik. Çivril’le ilgili yarım kalan projelerin tamamlanması, ilerde yapılması istenilen projelerin gerçekleşmesi için Sayın Bakanımızla, Sayın Milletvekillerimiz Sayın Grup Başkan Vekilimiz Cahit Bey ile görüşmeleri gerçekleştireceğiz ve hakikaten o sözün altını dolduracağız. İşte yarım kalan işlerimiz Çivril-Dinar yolu var, yarım kalan Çıtaktaki köprümüz var, Adliye binamız var, Emniyet müdürlüğü binamız var, Hükümet Konağımızın yapılması gerekiyor. Bu ve buna benzer birçok projenin tamamlanması gerekiyor. Bu projelerin tamamlanması için biz Bakanımızla birebir görüşüp, sohbet edip inşallah müjdeleri hemşerilerimize, halkımıza duyuracağız.
ELMA FESTİVALİ NASIL OLACAK
Elma Festivalinin Uluslararası olduğunu söylüyoruz. Sadece şarkı türkülerin ön planda olduğu bir hal aldı. Festivali konsept olarak geçtiğimiz yıllardan farklı bir çalışma yapmayı planlıyor musunuz?
Düşüncemiz vardı ama projelendiremediğimiz için gerçekleştiremedik. Festivalin alanı konusunda öncelikle Çivrilimizin tarihi ve turistlik merkezi konumunda olan yer Işıklı. Şimdi böyle bir festivalin suyun kenarında yapıldığını hayal etmiştik. Ama bu yıl böyle birşeyin gerçekleşmesi söz konusu değil. Tabi geçen Bisiklet Festivalimiz oldu. Oradaki açılış konuşmasında da ben ifade ettim. Türkiye’nin değişik noktalarından hatta Avrupa dan bisikletçiler geldi. Bunlara da anlattık. Şimdi bu Bisiklet Festivalinde bisikletle Çivril’i gezmek hakikaten güzel bir olay. Bunun sosyal medyadan veya değişik ortamlardan fotoğraflanarak paylaşılması gerekiyor ki şimdi oraya gelen 200 kişi her birinin arkadaş grubunda atıyorum ikişer bin kişi olsa yaklaşık 400 bin kişiye Çivril’in Akgözünü, Gümüşsu’yun Şelalesini, Beydilli Işıklı gölünü bu havzayı gösterdiğimizde sosyal medya çalkalanır. Bir nilüferlerin fotoğraflarının gösterilmesi insanlar gelip ya bu memleket nerdeymiş bakalım haritadan deyip Çivril’i ziyaret ettiklerinde buradaki bakkalımızdan, balıkçımızdan, lokantamızdan yani buraya bir katma değer kazandırabilirsek bizim de amacımız buydu. Festivalde de bunu söyledim. Yani biz buraya geldik, bisiklete bindik gittik. Gittiğin memlekette Denizli’nin Çivril diye bir ilçesi var. Şöyle doğal yerleri var, şöyle güzel yemekleri var bunu anlatmaktan sonra buradaki Festivalin Çivril’e bir katma değeri olmaz. Aynı şekilde Elma Festivalimiz. Buraya en meşhur sanatçıyı getirip, burada beş bin on bin kişiyi tamam eğlendirmek güzel, civar ilçelerimizden de gelen var tamam ama bunun Çivril turizmine sadece tarım değil, elma değil, burada üretilen meyveler değil, Çivril turizmine de bir katkı sağlaması lazım. Sadece festival döneminde değil, o festival münasebetiyle de Işıklı da tanımaları lazım, Akdağ’ı tanımaları lazım, Gümüşsu Şelalesini görmeleri lazım, tokalı Kanyonu görmesi lazım, göldeki nilüferleri bilmesi lazım. Şimdi komşumuz Ulubey bir vadinin üzerine kurduğu cam balkonla Çivril’den kat kat fazla turisti ağırlıyor. İşte biz bu tür işletmeleri Çivril’e kazandırdığımızda, festivalle de reklamını yaparsak başarı olabiliriz. Miryokefalon Savaşları bu topraklarda yapıldı. Kim biliyor? İşte bu festivallerde bunun tanıtımını yapacağız. Bu yıl ki etkinliklerde biz mümkün olduğunca Belediye bütçemize zarar vermeyecek bir festival gerçekleştirmek istiyoruz. Yine elmamız tanıtılsın, yine hünnabımız tanıtılsın, şeftalimiz, kirazımız Tanılsın. Bunu da tanıtırken sanatçı arkadaşlarımızı gerekirse tesislere götürüp fotoğraf çekimi, bahçelere götürüp bir fotoğraf çekimi böyle şeyler yapmamız lazım. Bir sanatçımızı işçilerle birlikte bahçede dalından bir elma koparabilmesini sağlayabilirsek o görüntüleri verdirebilirsek daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Tabi bunlar projelendirilip önümüzdeki yıl hayata geçirebileceğimiz konular.