Aktif siyaseti bıraksa da siyasetin hala içinde olduğunu ifade eden eski Başkan, Çivril menfaatleri adına deneyim ve tecrübelerinden faydalanmak isteyen herkese kapısının açık olduğunu belirtti.

“3 Dönem Belediye Başkanlığı yaptım.”

Üç dönem belediye başkanlığını yaptığını söyleyen Hakkı Aslan; “İlk belediye başkanı olduğumda kendi içme suyu yoktu, Belediye binası beş odalı kerpiç bir binaydı, bir karış parke taşı yoktu, Pazar yeri bir sokaktı. Böyle bir Çivril’le başladık. Görevden olduğum dönemde eksikler ne ise onları tamamlamaya çalıştım. Belediyecilik budur. O şehrin bugünkü eksiği nedir, o tespit edilecek buna öncelik tanınacak. Geleceğe yönelik 50 sene sonra 100 sene sonra Çivril ne oluru görerek icraat yapmak gerekir. Bir örnek vereyim. 1996-97 yılı içerisinde içme suyunu o gün İller Bankası ihalesi ile yaptırdık. Depoların kapasitesi konuşuldu. Çivril’in merkez nüfusu 13 bindi. Ben dedim ki Çivril gelecekte daha büyük bir şehir olabilir. İçme suyu depolarını 40 bin nüfuslu düzenleyelim dedim ve depolar o şekilde yapıldı.”

“Son üç yıldır parklar oturulmaz hale geldi”

Cumhuriyet Parkının olduğu yeri1994-99 görev dönemimde park haline getirdiğini ifade eden Hakkı Aslan; “Beş yıl öncesine kadar Çivril’de yaşayan herkes biliyor. 23 Nisan parkı, Cumhuriyet Parkı Çivril’de herkesin gidebildiği hele hele yaz günlerinde gece geç saatlere kadar oturacak yer bulamazdınız. Düğünlerden insanlar erken saatlerde kalkar o parklara gelir otururlardı. Son 3 yıla içerisinde o parklar oturmaz hale geldi. Belki daha güzel binalar yapılmış gibi oldu ama daha güzel bina yapmak için park yapılmaz. Parkların özellik doğal olmasıdır, insanların gelip oturacağı bir yer olmasıdır. Kahvenin 8 liraya satılacağı bir kaferetya için park demek biraz zor bana göre. Son beş yıl içerisinde gördüğüm şu ana caddeler renkli parke yol vardı. Bu kaldırıldı bir kara çarşaf gibi asfalt döşendi. Yenilendi belki yenilenme gereken yerler vardı ama biraz abartıldı.”

“Hakkı Aslan başkanlık döneminde yapılan ne varsa yıkalım”

Çivril’in ikin önemli sorunu olduğunu söyleyen Hakkı Aslan; “ Trafik, çok katlı otopark yapmak gibi, kaldırımların yapılması idi. Kaldırımlar başarılı bir şekilde yapıldı halen daha yapılmayan yerler de var. Otopark konusunda hiçbir çalışma yapılmadı. Bunu alınganlık yapılsın istemiyorum. Hakkı Aslan başkanlık döneminde yapılan ne varsa yıkalım tek biz yaptık diye gösterelim. Mesela park bunun en güzel örneği. 97- 98 yılarındaki Cumhuriyet parklarında çekilmiş fotoğraflara bir bakın acırsınız. Her yer mermer, beton ağaçların altında çimler var. Güneşin altında banklar konmuş. Bu şehircilik değil. Şehir meydanlarıyla, yeşil alanlarıyla şehir olur. 2011 yılın içinde imar hudutları içerisin de kişi başına düşen yeşil alan 35 metre karedir. Denizli de 10 metre kare. Çivril’deki bu 35 metre kare Avrupa standardında. Katkı yapılmadı olduğu yerden kaldı. Asıl üzüldüğüm şey şu. Belediye başkanı olmak belediyecilik yapmak demek eksiklerin tamamlanması, yanında yarım kalmış şeyler varsa bunları da tamamlanması, yapılanları bozmak demek değildir. Bir işin tamamlanması ile güzel bir örneğini vereyim. Ahmetçik Mesire Alanı. Orası bir çöplüktü ben orayı ağaçlandırdım bir park olsun amacıyla ağaçlandırdım. İçme suyu yapılması, 2 no’lu 3 no’lu belediye binalarının yapılması, parke taşı ile yolların yapılması ile o parkı tamamlayamadım. Benden sonraki belediye başkanı Ahmet Ateş ı onun eksiklerini tamamladı. Havuz yaptı, eksik kamelyaları yaptı. İşte belediyecilik budur.” Dedi.

“Her zaman katkı vermeye hazırım”

Sene de en az iki kere bir araya gelip toplantılar yapmanın faydalı olacağını ifade eden Hakkı Aslan; “Çivril’e faydalı olacaksak bir şeyler yapmamız lazım. Önceden belediye başkanlığı yapmış hatta belediye meclis üyeliği yapmış insanlar mevcut belediye başkanı ile birlikte(tabi davet ederse), bir araya gelip Çivril de yapılması gerekenleri konuşmalılar. Sonuçta bu Çivril’de hepimiz yaşıyoruz. Bugün başkan olan yarın benim gibi bir vatandaş olacak. Bizden sonra çocuklarımız, torunlarımız bu şehirde yaşayacak. Çivrili yaşanabilir bir şehir yapmak. Amaç bu ise buna herkes katkı vermelidir. Ben her zaman katkı vermeye hazırım. Birkaç kez Niyazi Beyle görüşmem oldu. Kendisine önerilerime sundum. Yine de görüşmek isterim. Herkese açık toplu şeklinde de olabilir. Çivril’in sorunları halkın önünde konuşulmalı.2009-14 Belediye Kent Konseyinde Olağan genel Kurulu toplantıları olurdu. Buraya eski belediye başkanları, parti temsilcileri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve basın gelirdi. Bunlar kent konseyine doğal üye olurdu. Son beş yılda ben hiç kent konsey toplantısına çağrılmadım. O kurum olarak devam ediyor mu onu da bilmiyorum. Çünkü o konuda bize ulaşan bir bilgi de olmadı maalesef.” Dedi.

“Belediyecilik sadece içme suyu, yol ve birkaç parktan ibaret değil.”

Çivril’in halen yapılması gereken önemli sorunları olduğunu ifade eden Hakkı Aslan; “Halen devam eden otopark sorunu nasıl çözülür, kafa yormak lazım. Yeşil alanlar nasıl korunmalı. Halkın hizmetine nasıl sunulabileceği gibi. Belediyecilik sadece içme suyu, yol ve birkaç parktan ibaret değil. Bir de sosyal aktivite olacak. Tarihi zenginlikleri varsa bunlara sahip çıkacaksınız. Tarihi neyimiz var? Demiryolu. 1800 yılları Osmanlılardan kalma. Bu çalışmayabilir ama bir gün bu demiryolu çalışacak. Çünkü bizden ekonomisi ile tekniği ile 200 yıl önce olan Avrupa ülkelerine gittiğinizde görüyorsunuz yük taşımacılığı, insan taşımacılığı %60’ı demiryolu ile oluyor. Çalışmasa bile o tarihi zenginliğe sahip çıkmak oraları bozmamak gerekir ve onun bozulmaması içinde ben Belediye Başkanı olduğum dönem demiryolunun olduğu 52 dekarlık yere yeşil alan yaptım. Bu yüzden Devlet Demiryolları ile mahkemelik de olduk. Fakat yeşil alan yaptım korunsun diye. Orası sit alanı ve delinmek isteniliyor bunu görüyorum. Başka 30 Ağustos İlkokulu var tarihi bir yer. Türk Hamamı vardı gitti ve oraya bir AVM yapılıyor. 1840’lı yılların Halkevi vardı. Yaygın eğitim tesisi zamanında yıkıldı. Yerine bir AVM yapılacak oldu. Allaha çok şükür 1995 yılında engelledik. Orayı yeşil alan ve Cumhuriyet Parkı yaptık. Böyle tarihi sosyal aktivitelerinde korunması ve yerine getirilmesi lazım. Mesela 94-99 Yıllarında Elma Festivali başlattım. Çocuklarımız için yaz spor okulları başlattım. Çivril de İlk defa poşetle ve geceleyin çöp toplamayı başlattık.”dedi.

“Eski Belediye Binaları Kültürel, Sosyal Hizmetlerde değerlendirebilir.”

Çivril mahallelerinde sorunlar olduğunu ifade eden Hakkı Aslan; “Çivril çevre mahallelerinde eski belediye binaları var. Çoğu atıl duruyor. Kültürel sosyal hizmetlerde değerlendirebilir. Eskiden ulaşım sağlanılıyordu. Özdemirciden Çivril’e insanlar nasıl geliyor mutlaka sıkıntıları vardır. Sorunlar bitmez. Yeter ki çözülmek istensin. Yanlışlar varsa da düzeltilmeli.”

“Hamamın satılması gibi bir yerin satışı olmamalı”

Belediyenin ne kadar borcu olduğunu bilmediğini ifade eden Hakkı Aslan; “Borcu ödemek için hangi imkânları var onu da bilmiyorum. Belediye başkanı ile birlikte otursak içinden nasıl çıkılabilir. Çivril ölçeğinde çok büyük bir borç. Gerçekten zor bir durum. Mesele bunun içinden nasıl çıkılır. Satılmak mecburiyetinde kalınırsa satılır. Ama satılacak yeri hamamın satılması gibi bir yerin satışı olmamalı. Atıl bir şey vardır değerlendirilir. Biz de zamanında ihtiyaç oldukça satmışızdır. Birkaç yer satılarak karşılanacak bir durumda mı bilmiyorum. Öneri almak isterlerse konuşabiliriz.” Şeklinde konuştu.

“Fikirlerimi paylaşmaktan mutluluk duyarım”

Son beş yıldır toplantılara davet edilmediğini söyleyen Hakkı Aslan“Keşke imkân olsa da Çivril’i yöneten arkadaşlarla birlikte oturup değerlendirebilsek. Çünkü bazı eksikler dile getirilince eleştiri olarak algılanıyor. Ben dün de bugün de yetkili olan insanlara katkı vermek, Çivril için güzel şeyler yapmalarına, yardımcı olmak için öneriler sunmak isterim. Ama maalesef son beş yıl içerisinde böyle bir fırsatı yakalayamadık. Yapılsa bile böyle toplantılara biz davet edilmedik o yüzden biz görüşlerimizi söyleyemedik. Ben siyasetten çekilmiş biri değilim. Siyaseti Türkiye ve Çivril ölçeğinde takip eden, kafa yoran birisiyim. Fırsat buldukça fikirlerimi paylaşmaktan mutluluk duyarım.” Dedi.