Büyük Menderes İnisiyatifi dün Dünya Su Günü ile ilgili açıklamada bulundu. Büyük Menderes İnisiyatifi suyun önemine dikkat çekerek “Denizli'nin en önemli iki su rezervi olan Gökpınar Barajı ve Akbaş Barajı öncelikle içme kullanımı amaçlı olarak kaynağından musluklarımıza kadar koruma ve güvenlik altına alınmalıdır” dedi.
Bütün canlıların sağlıklı yaşamını sağlayan, ekosistemin vazgeçilmez kaynağı sudur diyen Büyük Menderes İnisiyatifi, Yerkürenin dörtte üçü sularla kaplı olmasına rağmen kullanılabilir su miktarı %2,5, içilebilir su miktarı ise %1’in altına düşmüştür. Kısıtlı olan ve yerine koyabileceğimiz başka bir madde olmayan su, aynı zamanda önemli bir stratejik varlıktır” dedi.
Büyük Menderes İnisiyatifi su kullanımının önem sıralaması ile ilgili, “Dünya su kanunu kullanım öncelikleri sıralamasında içme ve kullanma suyu 1. sırada yer almaktadır. Sonra sırasıyla çevre, tarım ticaret, enerji ve son olarak da maden, turizm, rekreasyon ve buna benzerleri yer almaktadır. Ülkemizde Denizli’nin de içinde bulunduğu Büyük Menderes havzası, yer üstü ve yeraltı su kaynakları açısından sıkıntılı bir bölgedir ve su fakirliği çekmeye doğru hızla gitmektedir” şeklinde açıklamada bulundu.
“Saldırılardan Korumalıdır”
Yaşadığımız coğrafyada 1900 yıl önce antik kent Leodikya’da su için 14 maddelik su kanunu çıkarılmıştır. O yıllarda suyun yaşamsal önemine, korunmasına ve paylaşımına gösterilen duyarlılıkta bugün bir arpa boyu alınamamıştır diyen Büyük Menderes İnisiyatifi, “Bugün geldiğimiz nokta; sularımız hızla kirlenmektedir ve azalmaktadır. Her geçen gün çarpık kentleşme ve imar afları yüzünden suya, su havzalarına ve kaynaklarına saldırı artmaktadır. Geleceğimiz için Büyük Menderes havzası, Büyük Menderes nehri ve onu besleyen kolları acilen insandan kaynaklı saldırılardan korunmalıdır” dedi.
“Gökpınar Barajı ve Akbaş Barajı Koruma Altına Alınmalı”
Büyük Menderes İnisiyatifi, “Denizli'nin en önemli iki su rezervi olan Gökpınar Barajı ve Akbaş Barajı öncelikle içme kullanımı amaçlı olarak kaynağından musluklarımıza kadar koruma ve güvenlik altına alınmalıdır. ‘Suyun barış gücü’nü Denizli'den dünyaya duyurmak için yarın çok geç olmadan, suya bağlı göçler oluşmadan, gıda krizleri yaşanmadan, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını ve varlıklarını korumak zorundayız. Vazgeçilmez temel hak ve kamusal değer olan suyun halk adına kamulaştırılması, yönetilmesi, erişimi ve paylaşımı için gelecek nesillere olan sorumluluğumuz için siyasal iktidarı, yerel yöneticileri ve halkımızı suyuna sahip çıkma görev ve sorumluluğuna davet ediyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.