Erzincan'ın İliç İlçesi’nde meydana gelen altın madeni faciasında hayatını kaybeden işçileri anarak başladıkları basın açıklamasında, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorluklara değinildi.
“Ülkemizde Somali Ve Sudan Olma Yolunda Hızla İlerliyor”
Basın açıklamasına Erzincan'ın İliç İlçesi'nde meydana gelen altın madeni faciasında hayatını kaybeden 9 işçiyi anan ve hala işçilere ulaşılamadığının altını çizen Denizli Tüm Emeklilerin Sendikası Başkanı Mesdan Yıldırım, “Yakınlarının feryadı yürekleri yakarken olayda sorumluluğu bulunan siyasiler istifa etmedikleri gibi görevlerine devam etmelerine de göz yumuldu, asıl sorumlular hesap vermezken madende çalışanlar tutuklandı. Uzmanların siyanürün toprağa, yer altı sularına ve akarsulara karışması uyarısına rağmen bölgeden gelen haberler endişelerimizi arttırıyor. Kanadalı maden şirketine Artvin ilinde yeni altın madeni sahası verilmesi bizleri daha da endişeye sürüklüyor. Somali ve Sudan da siyanürlü altın madeni çıkartılması sonucunda önce su ve tarım topraklarını kaybeden ülkeler şimdi kuraklık, susuzluk ve açlıkla mücadele ediyor. Ülkemizde Somali ve Sudan olma yolunda hızla ilerliyor. Topraklarımız talan edilerek su ve hava kirletilmekte, ülkemizin kuraklık, susuzluk ve açlıkla uğraşması hedeflenmektedir. Sendika olarak toprak altında kalan işçilerin aileleri ile dayanışma içindeyiz. Tavas ilçesi Avdan köyünde kömür madeni çıkarmak isteyen şirket değil, direnen 75 yaşındaki Hatice Kocabaş’ın yargılandığı dava 5 Mart Salı günü Tavas Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek. Halkımızı geleceğine, toprağına, suyuna, havasına sahip çıkmaya çağırıyoruz. “ dedi.
Ülkede yapay bir günden oluşturulduğunun söylendiği basın açıklamasında, ”22 yıldır ülkeyi seçimlerle, referandumlarla yöneten AK Parti iktidarı yine yapay gündemlerle halkı kandırmaya, yalan söylemeye devam ediyor. 22 yılda ülkeyi tam bir tek adam yönetimine sokarak halka zulmetmeye, baskılarını yoğunlaştırarak muhalefet edenleri yıldırmaya çalışıyor. Dikkat ederseniz ülkemizin gündeminden seçimler hiç düşmüyor. Seçim, referandum, yine seçim. Böylece halkın gerçek gündemi asla tartışılmıyor, sorunlar çözülmüyor, yeni sorunlar yaratılıyor. Bu yapay gündemlerle ülkede yaşanan, yoksulluğun, açlığın, yolsuzlukların, liyakatsizliğin, yandaş çıkarlarının üstü örtülmeye çalışılıyor. Bu yapay gündemlerle sağlığın, eğitimin bitirilmesinin üstü örtülmeye çalışılıyor. Bu yapay gündemlerle iş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, sokakta şeriat çağrılarının, gericiliğin, ırkçılığın açıkçası faşizmin üstü örtülmeye çalışılıyor” şeklinde ifadeler kullanıldı.
“En Düşük Emekli Maaşını 32.861 Liraya Çıkarılması İstiyoruz”
Emekliye gelince kaynak yok, 7.000 TL artış yapmamız halinde bütçeye ağır yükü var, yatırımları durdurmamız, memurların yarısına maaş ödemememiz gerekir bahanesine sığınıyorlar. Oysa şirketlerin milyarlarca lira vergi borcunu silen, kur korumalı mevduata, Hazine garantili otoyol, köprü ve Şehir hastanelerine milyarlarca dolar ödeyen iktidar emekliye gelince kaynak yok yalanına sığınıyor. Emekliler insanca yaşamak istiyor. En düşük emekli maaşını en düşük memur maaşı olan 32.861 Liraya çıkarılmasını, borçlarımızı daha fazla ertelememek için yılda dört kez bir maaş tutarında ikramiye verilmesini, intibak yasasının derhal çıkarılmasını, sağlıkta alınan her türlü katkı payının kaldırılmasını, 3600 ek gösterge mağduriyetinin giderilmesini, örgütlenmemiz önündeki tüm engellemelerin kaldırılmasını istiyoruz. Biz bunu sadaka olarak da istemiyoruz. Karşılığını emeğimizle, gençliğimizle ve alın terimizle ödediğimiz hakkımız olanı istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“Seçime Değil Geçime Bütçe İstiyoruz”
Taleplerinin karşılanmaması durumunda oy vermeyeceklerini söyledikleri basın açıklamasında, “Saraya değil emekliye bütçe istiyoruz. Biz emekliler bu seçimleri böyle değerlendireceğiz. Ayrıca madem gündemimiz yerel seçimler, yerel yönetimlerden de taleplerimiz var. Eğer ki bu taleplerimiz karşılık bulmayacaksa bizden de oy yok. Bütün emeklileri sesimize ses katmaya, birlikte mücadele etmeye, emeklilerin örgütü olan Tüm Emeklilerin Sendikası'nda örgütlenmeye çağırıyoruz. Yaşasın emeklilerin hak ve yaşam mücadelesi” ifadeleri kullanıldı.