Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Gökçeler Köyü iki binli yılların başlarına kadar palamut toplayarak ve satarak geçiniyordu. Hala her yeri palamut ağacı olan o köy günümüzde palamut satılmadığı için başka geçim kaynakları ile geçiniyor.
İlaç İstemez Çapa İstemez
Palamut ağacının Gökçeler Köyü’de yaşayan halkın iki binli yıllara kadar geçim kaynağı olduğunu söyleyen vatandaş Veysel Gökçe, “Bu ağaç ilaç, çapa, ot temizliği istemez. Dağlarda kendiliğinden oluşmuş, geçim kaynağı haline geldiği için vatandaşlar tarafından korunarak bugünlere kadar gelmiş” dedi.
Teknoloji Gelişti Palamut Alan Yok
Palamut ticaretinin hiçbir masrafı olmadığı için köylülerin en büyük geçim kaynağı olduğunu söyleyen Veysel Gökçe, “Eylül, Ekim, Kasım aylarında ağacın palamudunu silkerek kurutup, kilo hesabı satıyorduk. Hatta tarlalar miras yolu ile eşit bölündüğünde bir tarafa palamut az düşerse palamut ağaçlarını ayrıca bölerlerdi. Bu köyde herkesin belirli miktarda palamut ağacı vardı. Bunun mevsimi gelince hem silker, hem de altındaki dalları koyunlara ve kuzulara yedirirdik. Ama iki binli yıllardan sonra teknoloji gelişince buna ihtiyaç kalmadı. Deri ve boya sektöründe kullanıldığı için iyi para diyordu. Şimdi alan satan yok. O yüzden silkilmiyor, toplanmıyor” şeklinde konuştu.
Köyün Geçim Kaynağıydı
Günümüzde ise hayvanların o palamut ağaçlarının altında otlarken dökülen palamutları yediğini söyleyen Gökçe, “O zamanlar bir kısmını ilk başta birinci kalite olarak, biraz daha açıldıktan sonra ikinci kalite, pelidi çıktıktan sonra ise üçüncü kalite olarak toplardık. Köylünün en iyi geçim kaynaklarından birisiydi. Eşeklerle katırlarla gider traktörün girmediği yerlerdekileri bile toplarlardı ifadelerini kullandı.
Gökçeler Köyü’nün artık tütün ve besicilikle geçindiğini belirten Veysel Gökçe, “O zamanlar silktiklerimiz palamutları toprak damların üzerinde kuruturduk. Eskiden palamudu alan tüccarlar vardı. Şimdi bu köyün halkı tütün ve besicilik ile geçiniyor. Ağacını silktiğimiz için eskiden daha düzgündü ağaçlar. Silkilmeyen ağaçlar kurumaya başladı. Ağaç silkilince meğer tazeleniyormuş” dedi.