Afyonkarahisar'da köylüler, tarım arazilerinin yabancı şirketler tarafından satın alınmasına tepkili. Üçkuyu Muhtarı Mustafa Karaca, köylülerin arazilerinin şirketlere devredilmesinden dolayı endişeli olduklarını ve bu satışların yerel ekonomiyi olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi.
Yenigün Gazetesi'nden Nurcan Etik'in bildirdiğine göre, Türkiye'de tarım arazilerinin yabancı şirketlerin eline geçmesi giderek artan bir sorun haline geliyor.
ÇEVRE BAKANI AÇIKLADI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, 2024 yılının Ocak ayında yaptığı açıklamada, yabancı gerçek kişilere 28 milyon 318 bin 836 metrekarelik arazi satıldığını duyurdu. Bu satışlar, 17 bin 76 adet tarla, bahçe ve benzeri nitelikte taşınmazı içeriyor. Ancak, tüzel kişilik statüsündeki yabancı şirketlerin ne kadar araziye sahip olduğu hakkında veri paylaşılmıyor.
SON 1 YILDA...
Afyonkarahisar'ın köylerinde muhtarlar, tarım arazilerinin yabancı şirketlere satılmasına tepkili. Üçkuyu Muhtarı Mustafa Karaca, köylülerin yaklaşık 40 bin dönüm arazisi olduğunu belirterek, son bir yılda bin dönüm arazinin şirketlere satıldığını ifade etti. Şirketlerin arazileri aldıktan sonra birbirlerine devrettiğini, bu yüzden arazilerin asıl sahiplerinin kim olduğunu bilmediklerini dile getirdi.
Muhtarlar, tarım arazilerinin yanı sıra ev satışlarının da artmaya başladığını belirtiyor. Bu durumun başlıca nedenleri olarak ekonomik kriz ve köyden kente göç gösteriliyor. Karakışla Muhtarı Kâmil Sert, köylerinde neredeyse arazi kalmadığını ve tarım arazilerinin sürekli el değiştirdiğini vurguladı. Arazilerin kimlere satıldığını takip etmenin neredeyse imkansız hale geldiğini belirtti.
Sert, köylerinin Konya il sınırında olduğunu ve çevredeki köylerde de benzer durumların yaşandığını ifade ediyor. Konya'ya bağlı köylerde satılacak arazi kalmadığını ve şirketlerin Afyon'a bağlı köylerde büyük miktarda arazi aldığını söyledi. Örneğin, kendilerine 10-12 km uzaklıktaki bir köyde, yabancı şirketlerin 3 bin dönüm arazi satın aldığını belirtti. Sert, bu arazilerin sahiplerinin kim olduğunun bile bilinmediğini, kiraladıkları tarlaların sahiplerinin sürekli değiştiğini anlattı.