Türkiye, tekstil ürünleri ithalatında uygulanan ilave gümrük vergilerinde yüzde 100'e varan oranlarda artışa gidildi.

Cumhurbaşkanı kararıyla yüzlerce tekstil ürününde gümrük vergileri 15 Kasım'dan geçerli olmak üzere yüzde 30 ile yüzde 100 arasında artırıldı. Bu kapsamda polyester iplikte daha önce yüzde 5 olan gümrük vergisi yüzde 10’a, pamuk ipliğinde yüzde 5–8 olan gümrük vergileri yüzde 10–13 aralığına, tüm kumaş ürün gruplarında yüzde 20 olan gümrük vergisi ise yüzde 27’ye yükseltildi. Gümrük vergisi tüm hazırgiyim ürün grupları için de yüzde 30’dan yüzde 39’a çıkarıldı.

AB'NİN TEKSTİL VE GİYİM İTHALATINDA TÜRKİYE'NİN PAYI DÜŞÜYOR

Ancak artan maliyetler nedeniyle başta Bangladeş ve Vietnam olmak üzere Uzakdoğu ve Asyalı rakiplerine göre fiyatları pahalı kalan Türkiye siparişlerini rakiplerine kaptırıyor.

Avrupa Tekstil ve Hazırgiyim Konfederasyonu (EURATEX) verilerine göre, AB'nin tekstil ve hazır giyim ithalatında Türkiye'nin payı 2022'de bir önceki seneki yüzde 13.8 seviyesinden yüzde 12.7'ye geriledi.

Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu  " Türkiye'de üretilenin Avrupa'daki bir alıcıya fiyat farkı yüzde 40. Modayı iyi takip etmemiz ve kumaş altyapımızın çok iyi olması nedeniyle uluslararası markalar yüzde 15-20'ye kadar fiyat farkı vermekte beis görmüyorlar. Fakat yüzde 20'nin üzerindeki fiyat farkı pazar kayıpları olarak karşımıza çıkıyor" diye konuştu.

YIL SONUNA KADAR 200 BİN KİŞİ İŞSİZ KALABİLİR

Türkiye’de pamuk üretiminin 3 katı iplik üretimi  olduğunu vurgulayan Memişoğlu,” iplik üreticileri için bu vergi artışı iyi olabilir ancak tekstil üretimi konusunda büyük maliyet artışlarına neden oldu. Şu anda Denizli’de fabrikalar yüzde 35 düşük kapasite ile çalışıyor.Yüzde 60 65 gibi kapasitelerdeyiz. Yıl sonuna kadar tekstil sektöründe istihdam azalması 200 bini bulur ”

Denizli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu “Bu hızla gidersek tekstil sektöründe istihdam kaybının 200 binleri bulması kaçınılmaz olur. Kur politikasında en çok zarar gören sektör tekstil ve hazır giyim sektörü oldu. Alım isteğinin düşmesi en çok maalesef tekstil sektörünü vurdu” şeklinde konuştu.

Sahada bu rakamlardan daha kötü bir daralma gözlemlediklerinin altını çizen Kasapoğlu “Tekstil özelinde baktığımızda bunu Türkiye ihracatında da görüyoruz. Geçen sene tekstil ve hazır giyim 35 milyar dolar ihracat gerçekleştirmişti. Bugün Ağustos, Eylül ayı rakamlarını değerlendirdiğimizde bu ihracat rakamlarının 30 milyar dolar civarında kalacağını tahmin ediyoruz. Enflasyon döneminde birçok girdimizin maliyetleri hızlı bir şekilde artıyor. Önümüzdeki dönemde ihracat rakamlarımızın gerilemeye devam edeceğini öngörüyoruz” şeklinde konuştu.

Kasapoğlu “Bu hızla gidersek tekstil sektöründe istihdam kaybının 200 binleri bulması kaçınılmaz olur. Sanayide daralmanın önümüzdeki dönemde de devam edeceğini düşünüyorum. Sahada konuştuğumuz firmalar, üye firmalarımız, Denizlili ihracatçılar önümüzdeki dönemle ilgili iyi sipariş alamadıklarını söylüyorlar. Önümüzdeki dönemdeki kapasitelerimizi dolduramayacaklarını düşünüyorlar. Bu anlamda yeni düşük kapasitelerle istihdam sayılarını tekrar düzenleyeceklerini tahmin ediyorum. Kur politikasında en çok zarar gören sektör tekstil ve hazır giyim sektörü oldu. Alım isteğinin düşmesi en çok maalesef tekstil sektörünü vurdu. İplikte uygulanan vergiler hazır giyim ve tekstil sektöründe ciddi maliyet artışlarına neden oldu. Ve rakiplerimiz karşısında fiyat tutturamıyoruz ” dedi.