Yetiştirdiği ürünün fiyatını kendisi belirlemeyen çiftçi tarım politikaları konusunda da söz hakkına sahip değil. Çiftçiler kendi yetiştirdikleri ürünlerle, kendi mülkiyeti olan tarlalarında işçi konumunda. Üretim sürecinde borçlanması sebebiyle de verilen fiyata itiraz edemeden ürününü bir an önce satmak istiyor.  

Tütün (2)

Türkiye’de üretilen 82.250 ton tütünün 17.453 tonu Denizli’de üretiliyor. 2023 yılında Denizli’de yaklaşık 9.500 üretici, 220 bin dekar alanda tütün üretimi yapıyor. Denizli’de Acıpayam, Bekilli, Beyağaç, Buldan, Çal, Çameli, Çivril, Güney, Kale, Tavas, Bozkurt, Pamukkale ve Serinhisar olmak üzere toplam 13 ilçede tütün üretimi yapılıyor. Kale, Tavas, Acıpayam ve Beyağaç ilçelerinde ise Denizli tütün üretiminin %85’si gerçekleştiriliyor.    

“Malın Fiyatını Alıcı Belirlemez” 

Tütün üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti ise genccivrilgazetesi.com olarak Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak ile konuştuk. Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, “Dünyanın hiçbir yerinde malın fiyatını alıcı belirlemez. Mobilya, telefon ve yediğimiz içtiğimiz, kullandığımız her şeyin fiyatını sorarak alıyoruz. İş köylünün ürettiği ürüne gelince fiyatı alıcı yani aracılar, tüccarlar, ihracatçılar belirliyor. Benim buğdayımı kaça alırsın, elmaya ne fiyat verirsin ve benzeri diyorlar? Dünyada ürettiğinin fiyatını tek beliremeyen köylülerdir. Bu ciddi anlamda bir adaletsizlik” dedi.  

Üretici Bir An Önce Borcunu Ödemek İstiyor 

Üreticinin borçlanması ile ilgili de konuşan Uzman Sedat Başkavak, Tarım ürününün fiyatını aracılar, tüccarlar, ihracatçılar belirliyor.  Çiftçi ekmiş, dikmiş, mazot harcamış, emek harcamış ve üretmiş. Tüm bunlar içinde borçlanmış bir an önce borcunu ödemek için mecburen dayatılan fiyata ürününü vermek zorunda kalıyor. Bunun değişmesi lazım” şeklinde konuştu. 

Tütün 1

“Çiftçiler Şirketlerin İşçileri Gibi” 

Sedat Başkavak, “Siyasi iktidarların da taban fiyat açıklaması lazım serbest piyasa diyerek işin içinden çıkamazlar. Her şeyin fiyatı artıyor üreticinin ürünün fiyatı azalıyor, düşüyor. Tütün üreticileri alıcıların eline bırakılmış durumda. Çiftçiler şirketlerin işçileri gibi. Şirketlerin ihtiyacını karşılamak üzere üretim yapıyorlar. Bu da çiftçileri kendi arazilerinde işçi konumuna düşürüyor.  

Sözleşmeli üretimin dünya da köylüye faydalı olduğu hiçbir yer yok. Çiftçiler şirketlerin sigortasız, güvencesiz işçileri haline dönüşüyor. Üretim yaptığı tarlanın kendisine ait olması onu mülk sahibi yapmaktan öteye geçirmiyor. Şirket almazsa kime verecek? Devlete de veremez mecbur şirkete verecek. Bu durumun değişmesi lazım” şeklinde açıklamalarda bulundu.  

Destekler Yetersiz” 

Üreticilere verilen desteklere de eleştirilerde bulunan Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak, Mazot desteği veriliyor ama köylünün kullandığı mazot oranına göre yetersiz. Alman çiftçisi tarımda kullandığı mazota vergi ödemezken, ülke çiftçisi hem ÖTV hem de KDV ödüyor. Tarımda kullanılan 3 milyar litre mazotun vergi toplamı 48 milyar TL yapıyor. Çiftçiye verilen mazot desteğinin toplamı ise 16 milyar TL. İktidar verdiği mazot desteğinin 3 katını vergi olarak geri alıyor. Hükümet tarımı destelemiyor, destekliyormuş gibi yapıyor.  Bu durumda köylü tarımı kendisi destekliyor. Büyük bir çoğunluğu ise gelecek görmediği için üretimi terk ediyor. Büyük şehirlere göç ederek işsizler ordusuna katılıyor” dedi.  

Altın sahipleri için önemli karar: Kuyumcular ortak karar aldı Altın sahipleri için önemli karar: Kuyumcular ortak karar aldı

Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Sedat Başkavak

Alıcı Örgütlü Üretici Örğütsüz 

Tüm Köy Sen Örgütlenme Uzmanı Başkavak, “Bütün bunların çözümü köylünün örgütlü olması. Alıcı örgütlü ama köylü örgütlü değil aracısı, tüccarı talepleri için siyasilere baskı da oluşturuyor. Fakat köylü örgütsüz olduğu için tarım politikasını, üretim politikasını belirleyemiyor.   

Köylüleri bir araya getirerek bilinç ve dayanışma kültürünü geliştirerek örgütlülüğe ihtiyaç var. Köylünün siyaseti, memleketi hatta ürettiği ürüne göre bölünmüşlüğünü ortadan kaldıracak bir birliğe ihtiyaç var bu da sendika ile olur bunu yapabilirsek köylüler daha iyi yaşam koşullarına sahip olabilirler. Bizim gibi yaşamayan insanlar bizim gibi düşünemez bu yüzden tarım politikasını, üretim politikasını köylünün belirlemesi gerekiyor. Bunun yapılabilmesinin koşulu ise köylünün bir araya gelerek sendikalaşmasıdır. Tüm Köy Sen bunları yapmak üzere kurulmuş bir sendikadır” şeklinde açıklamalarda bulundu.  

Muhabir: Aslıhan Kılıçelli