Tarihi antik çağlara dayanan epilepsi , ‘ tutmak’ , ‘ ansızın yakalanmak ‘ anlamına gelmektedir. İlk kez Hipokrat tarafından beyin hastalığı olarak kabul edilen epilepsi, değişik nedenlerle merkezi sinir sisteminde ortaya çıkan anormal ve aşırı elektriksel deşarjlar sonucu oluşan ani, tekrarlayan, geçici serebral işlev bozukluğudur.
Epilepsi vakalarının %60’ını çocuk cağı epilepsileri oluşturmaktadır.
Epileptik dönem nedir ?: Epileptik dönem kesin olarak başlama ve bitiş zamanına sahip, aralıklı olarak oluşan ani elektriksel deşarjlarla karakterize geçici nörolojik disfonksiyondur.
Epileptik atak bir hastalık değil belli nedenlerle oluşan bir semptomdur.
Konvülsiyon nedir? Konvülsiyon tetikleyici etmenlere bağlı olarak ani oluşan istemsiz kas kasılmasıdır. Her konvülsiyon epilepsi anlamına gelmemektedir. Konvülsiyonların epilepsi niteliği taşıması için belli aralıklarda tekrarlaması gerekmektedir.
Konvülsiyonlar çocukluk cağında sık görülür ve çoğunun nedeni yüksek ateş, enfeksiyon, senkop, kafa travması, hipoksi, toksinler veya kardiyak aritmidir. Çocukluk çağı epilepsileri yeterince tedavi edilmezse kalıcı epilepsi türlerine dönüşebilmekte ve buna bağlı olarak zeka geriliği görülebilmektedir.
Epilepsinin sınıflandırılması: İlk kez 1969 da nörolog H. Gastaut öncülüğünde Uluslararası Epilepsi ile Savaş Derneği (ILAE) tarafından epileptik nöbetler sınıflandırılmıştır.
Epilepside tanı: Epilepsi tanısı koyarken
- Öykü
- Ayrıntılı fizik ve nörolojik inceleme
- Laboratuvar tetkikleri
- Nöro görüntüleme
- Elektro ensefalografi (EEG) bulguları – uzun süreli video EEG çekimlerinden yararlanılmaktadır.
Epilepsi Tedavisi: Epilepsi tedavisinin ilk adımını nöbetleri oluşturan etmenleri araştırıp varsa ortadan kaldırılması oluşturmaktadır. Nöbet etmeni olmadığı takdirde ilaç tedavisi, ketojenik diyet, cerrahi tedavi ve vagal uyarı yöntemleri uygulanmaktadır.
KETOJENİK DİYET
Ketojenik diyet nedir ?: Kontrol edilemeyen nöbetlere tedavi amaçlı öne sürülen yüksek yağ, düşük karbonhidrat, yeterli protein içeren, günlük gereksinimi %80 ini karşılayacak kalori ve sıvı (Hareketsiz ve böbrek taşı öyküsü olan ve karbonik anhidraz inhibitörü kullanan hastalara sıvı kısıtlaması yapılmamaktadır ) içeriğine sahip açlığın vücutta yaptığı etkiyi taklit eden diyet tedavisidir .
Her diyette olduğu gibi Ketojenik diyet listesi de bireye özel hazırlanmalıdır.
Ketojenik diyet kime uygulanır? 1 Yaş altı çocuklar hipoglisemiye yatkın olduklarından 1 yaş üstü çocuklara uygulanmaktadır. Ketojenik diyet erişkin epilepsi hastalarına önerilmemektedir
Ketojenik diyetin komplikasyonları ( yan etkileri ): Doğuştan metabolizma hastalıkları olan çocuklarda ketojenik diyet uygulaması yıkıcı etki gösterebilmektedir. Ketojenik diyetin yaygın olarak görülen yan etkileri; İştahta azalma, Mide bulantısı, Kusma, Kabızlık, Böbrek taşı, Pankreatit
Ketojenik Diyet Uygulaması Esnasında Takviye Edilmesi Gereken Önerilen Vitaminler Ve Mineraller
Ketojenik diyette tahıllar, meyve ve sebzeler kısıtlandığından vitamin mineral eksiklikleri gözlenebilmektedir. Eksikliklerin saptanması dâhilinde
- D vitamini
- Kalsiyum
- Çinko
- Bakır
- Selenyum
- Fosfor eklenebilmektedir.