On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Bereketin, huzurun ve bolluğun ayı …
Bu süreçte 14-15 saatlik açlıklar yaşamaktayız ve vücudumuz tanımadığı bir beslenme düzeniyle karşılaşmaktadır. Yediğimiz besinlerin çoğunu gece yiyoruz ve gece uykuları beslenme sağlıyoruz.
Sahurda oruç sürecinde aç kalmamak için özellikle yumurta tercih etmek uygun olacaktır. Mideyi en az kalori ile dolduracak yeşillikleri de sofraya eklemek çok önemlidir. Sahurda susuzluğu arttıracak besinlere yer vermemek gerekir. Turşu, salamura yaprak ile hazırlanmış sarma, tuzlu peynirler, soğan ve sarımsak …
İftar zamanı da oldukça önemli, 15 saat çalışmayan sindirim sistemi bir an da besine maruz kalır ve aniden çalışmaya başlar. Bu durumda orucu yarım su bardağı su ile açmak ve yarım kase çorba içmek sindirim sistemi adına iyi bir adımdır. Çorba içtikten sonra diğer yemeklere geçmek için kendimize 15 dk süre tanıyalım. Bu süre zarfında sindirim sistemine yardımcı olacak özel çaylar tercih edilmelidir.
İftar ve sahurdaki ekmek konusu da ayrı bir önem arz etmektedir. Ramazanda yediğimiz ekmek çeşidi tamamen değişiyor ve pekmezli yada yumurtalı mayalı bir ekmek tüketmekteyiz. Ramazan döneminde tam buğday unundan mayaladığımız kendi hazırladığımız ve porsiyonladığımız pideyi tercih etmek en doğru seçenektir.
Sahur öncesinde 11.00-03.00 arası en az 4 saat uyumak, uyku hormonumuzu ve insülin, tokluk gibi sindirim sistemi ile ilgili çoğu hormonu düzenlemektedir. Ramazanda alınan kilolarda en kritik dönem sahura kadar uyumamak ve sahurda yemek ardından uyumaktır. Sahur ardından en az 30 dk uyanık kalmak ve hareketli olmak şarttır.
İftar sonrası kaybedilen mineralleri yerine koymak adına mutlaka maden suyu tercihi yapılmalıdır. Maden suyu noktasında böbrek hastaları, tansiyon hastaları ve gastrit hastaları dikkatli olmalıdır. Hipertansiyon hastaları için özel hazırlanmış maden suları mevcuttur.
Kısacası uyku uyanıklık ve sahur, iftar öncesi, sonrası tercih edilecek tüm besinler bu dönemde alacağımız kilonun habercisi olabilir. Dikkat etmekte fayda var.