Çocuk:
-Valla-billâ ben yapmadım hocam…’deyince tarih hocası sinirlenmiş, sınıfın kapısını çarparak çıkmış..
Matematik hocasıyla burun buruna gelmiş..
Matematik hocası:
_ Hayrola hocam..? Bu ne sinir..?
_ Sorma…’demiş tarih hocası..
_ Çocuğa Kartaca savaşını kim yaptı dedim..?’ _Valla-billâ ben yapmadım hocam…’dedi…
_ Nasıl sinirlenmeyeyim..?
Matematik hocası:
_ Bunlar böyledir hocam…Hem yaparlar, hem de inkâr ederler…’ deyince, tarih hocası sinirden düşer, bayılır..
Müdür odasında kolonyayla kendine getirilince müdür sorar:
_ Hayrola hocam..? Ne oldu ki fenalaştınız..
_ Sormayın müdürüm’ der tarihçi..
_ Derste çocuğa ‘Kartaca savaşını kimler yaptı..?’ dedim. ‘Valla-billâ ben yapmadım demez mi?’ Sinirle sınıftan çıkarken matematik hocamız sordu…
Durumu anlatınca: ‘Bunlar böyledir, hem yaparlar, bir de yapmadım derler…’ deyince bayılmışım..
_ Hocam, şu üzüldüğün şeye bak…’ der Müdür..
‘İki satır yazı yazarım Milli Eğitim Bakanlığına, kimin yaptığını hemen ortaya çıkartırım..’
Tarih hocası hastanelik olur..
15 gün hastanede yatıp tedavi görerek, bir ay raporlu olarak taburcu edilir…
Evinde dinlenirken postacı sarı bir zarf getirir… Tarih hocası merakla açar zarfı..
Milli Eğitim Bakanlığından gelmiştir resmi yazı..
‘Bu yıl, gerekli tahsisat olmadığından, Kartaca savaşları yapılamayacaktır..
Bilgilerinize…’ yazmaktadır…”
(HASAN PULUR’UN Milliyet gazetesinde ki köşesinden alınmış ibretlik bir yazı.)