Ben o gün yedi bütme yedim. Yanında da bir iki kupa pekmez şerbeti içmiştim. O günden bu güne ne o kadar bütme yedim ne de o kadar güzel pekmez şerbeti içtim. Haaaa bir de bir başka gün Ayla ninem bir bulgur pilavı yapmıştı, yanında da turşu.
Sen yoktun, bilmiyorum belki de odun için dağa gitmiştin. Günlerden ne gündü bilmiyorum. Belki de Çarşamba idi, Çarşamba olduğunda sen haftanın öbür günleri kesip geldiğin odunları eşeklere yükleyip komşu köylere satmaya giderdin, ertesi gün Çivril pazarında harçlık etmek, tütün paranı çıkarmak, belki de Ayla ninemin saçlarına kına almak için. Senin yokluğunda biz; anam, ninem ve ben bulgur pilavına turşunun sirkesini katıp bir güzel kaşıklamıştık. Canım amcam biliyor musun o bulgur pilavının tadını şimdi damaklarımda duyumsarken sensiz yemiş olduğumun burukluğunu sana anlatabilme yetisinde olmadığımı biliyorum. Üstelik bunu bir şekilde geriye dönüp yeniden yapma şansım da yok.
Neyse, güç bela İzzetlerin avludan çıkıp önce irim, sonra göçmenler mahallesi derken verenlikten nacak kuyuya doğru saptım. Nacak kuyuya gelince sanki elim ayağım tutuldu. Bir adım dahi atamayıp öylece eskiden kuyunun olduğu yerde ıhtım kaldım. Sanki gözlerimin önünde bir kuyu ağzı, kuyunun içinde kazma, kürek, bel sesleri. Uzandım kuyu boşluğuna seni görürüm diye…Sen güçlü kolların, bir yardımın olması için köyün içme suyun, ha bire indiriyordun baltayı üstüne toprağın…
Dinledim baltanın toprağın üstüne hırsla vuruşlarını bir süre. Sonra derinlerden yüze doğru savrulup uçuştu topraklar…Aradan bir süre geçince, kuyu kazılmıştı epey derince. Epey yorulmuştun soluklandın bir süre. Bu arada hiç de anlam veremedin etrafta ki sessizliğe…Sonra açtığın kuyudaki duvarların yanlarında elindeki balta ile açtığın derin çentiklere ayağını basarak, her bastığın adımda beraber geldiğiniz adam kılığındaki dürzülere küfrederek güç bela kuyudan çıkıp, yukarıdaki yıldızların göz kırpmalarına kızıp biraz da küfrederek, ormancılardan kaçayım derken Küfü yatağına bakan Kopuzlardan atlayınca topal kalan ayağını sürüyerek köye doğru yürüdün