Ülkemizin Ege ve Orta Anadolu Bölgelerinde, en çok Afyonkarahisar olmak üzere Denizli, Konya, Uşak ve Burdur gibi illerde yetiştirilen en önemli ürünlerin başında afyon (haşhaş) geliyor.
Türkiye, devletin kontrolünde olan sınırlı ekim alanlarına rağmen, dünyada en fazla üretimin olduğu ülkelerin başında geliyor.
Ülkemizde yaklaşık 13 ilde üretilen haşhaşın çoğu tohumluk olarak ihraç edilirken, kapçıkları da ilaç sektöründe değerlendirilmek üzere ihracat oluyor.
Ayrıca türlü gıda ürünlerinde de kullanılan haşhaş yöremizde çok önemli bir yer tutuyor.
Hepimizin bildiği gibi, haşhaş yağlı bir bitki ve kavrulup ezildiğinde çok lezzetli bir kahvaltılık oluyor. Haşhaş ezmesi; yalnızca kahvaltılık değil, ekmekte börekte kekte de kullanılarak yılın on iki ayı usanmadan tükettiğimiz bir ürün olarak sofralarımızı şenlendiriyor.
Bu lezzetin fiyatındaki değişim ise son yıllarda tüketiciyi şaşırtmaya devam ediyor. Üretici açısından baktığımızda gayet normal, hatta az bile olan rakamlar bir tüketici olarak beni şaşırtıyor.
Zira geçtiğimiz ay, bir haşhaşı dükkanında siyah haşhaş ezmesinin kilosu 90 TL idi. Geçen senelere göre bu artışın sebepleri üzerine haşhaş üreticileriyle görüştüğümde de aşağıda değineceğim konular ortaya çıktı.
Ülkemizin genelindeki büyüme rakamlarına rağmen, enflasyonun ve maliyetlerin düşmediği, alım gücünün artmadığı şu zamanlarda yöremizde yetişmesine rağmen, haşhaş ezmesi fiyatlarındaki artışın sebeplerini kısaca özetlemek gerekirse…
Toprak Mahsulleri Ofisi kapçıkta alım garantisi vermesine rağmen, alış rakamları üreticiyi pek de memnun etmiyor.
Çünkü üretim maliyetleri aydan aya artıyor.
Haşhaş, toprakla buluşmasından itibaren üç kez sulamak gerektiriyor ve sulama rakamları üreticiyi zorluyor.
Gübre ve mazot fiyatları (1 kg gübre 1000 TL, 1 kg mazot 30 TL) ciddi bir maliyet oluşturuyor.
Ayrıca işçilik ücretleri, kişi başına günlük 200 TL, üretici açısından yüksek bir maliyet oluyor.
Tarlaya işçi götürmek yerine makinelerle haşhaş çapası ve hasadı yaptıranlar ise haşhaşların yaklaşık dörtte birinin yere dökülüp ziyan olmasından şikayet ediyor. Üstelik makineler yere eğilmiş haşhaşları almakta zorlanıyor.
Ovamızdaki susuzluk ve sulama rakamlarının yüksek olması da üreticiyi yıpratıyor.
Hal böyle olunca, yöremizde insanlar artık fazla su istemeyen(arpa,buğday), beslediği hayvanlara yedirebileceği ürünleri(silajlık mısır) tercih ediyor ve haşhaş üretimini eskiye nazaran daha az tercih ediyor.
Ülkemiz genelinde üretilen (beyaz, mavi) haşhaş tohumunun ihracatında bu sene yaşanan ciddi artış oranları da göz önünde tutulduğunda, ovamızda haşhaş üretiminin azalması demek, ihracat açısından değer getiren bir üründen git gide uzaklaşmak demek…
İlçemizde üretilen ürünlerin ihraç edilebilmesi üreticiye daha fazla gelir sağlayacağından bu konunun önemi üzerinde düşünülmeye değer.
İyi günler dilerim.