İnanç anlaşması ,inananın bir eşya üzerindeki bir ayni hakkı veya bir alacak hakkının sahipliğini inanılana tam olarak devretmeyi ; inanılan kişinin işe kendisine devredilen bu şeyi tarafların arasındaki anlaşmaya göre idare etmeyi ,korumayı ve inanç sözleşmesinin sonunda inanan kişiye geri vermeyi taahhüt etmiş olduğu sözleşmedir.
Kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla taraflar arzu ettikleri amaçlara ulaşmak için karşılıklı güvene dayalı bir inanç anlaşması yapabilirler.İnanç sözleşmesi inan ille inanılan arasında akdedilen,onların hak ve yükümlülüklerini içeren,inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakın ,inanılan taraftan inanana geri verilmesi şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. İnançlı işlemin tarafları inanan ve inanılan olarak adlandırılır.Bir hakkı yahut eşyayı güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kişiye inanan adı verilir.
Devredilen hak ve eşyayı kendi yararına kullanan kişiye inanılan denir.İnanılan, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak veya eşyaya inanç konusu şey denir.İnançlı işlemlerde inanılan taraf ,sözleşmeye dayalı hakkını kullanırken belirlenen koşullara uymayı hedef gerçekleşince ya da süre tamamlanınca hak veya nesneyi inanana geri vermekle mükelleftir.
İnançlı işlem kazandırmayı yapan tarafa sözleşmeden belirtilen şartların gerçekleşmesi durumunda devredilen hak veya eşyanın iadesini talep etme hakkını veren bir sözleşmedir.Bu yükümlülüğün ifasından kaçınılması durumunda bunun dava yoluyla terine getirilmesi istenir.
İnançlı işlemler neden yapılır?
a-) Gizlemek amacıyla yapılan inançlı işlemler :Kimi durumlarda kişi kendisi yapmak istemediği bir işi başka bir kişinin arkasına saklanarak o kişiye yaptırır ve ikinci bir işlemle o şeyin kendisine iadesi için inançlı işleme başvurabilir.
b-) Alacaklıdan mal kaçırma amaçlı yapılan inançlı işlemler:Alacaklılarının yasal takibine uğrama tehdidiyle karşı karşıya olan borçlu ,alacaklılarının cebri icra yoluna başvurduklarında haczedebilecekleri malı olmamasını sağlamak amacıyla inançlı işleme başvurabilir.
Bunun için borçlu güvendiği bir kişiye mallarını inançlı olarak devreder.Tehlike geçtikten sonra da devralan kişi inanç anlaşması gereği devraldığı şeyi geri verir.
c-) Kanunların bazı yükümlülüklerinden kaçınmak için yapılan inançlı işlemler:İnançlı işlemlere kanunun bazı hükümlerinin istenilen amaca ulaşması için mani olduğu yahut kanunun bu hükümlerinden kaçınmak istendiği zamanlarda da başvurulabilmektedir.
İnançlı işlemlerin unsurları
İnançlı işlemlerin inanç anlaşması ve devir işlemi olarak 2 unsuru vardır.
Temel işlem niteliğindeki inanç anlaşması inanan ile inanılan arasında yapılan bir borçlandırıcı işlemdir.İnanç anlaşması öncelikle inançlı devrin hukuki nedenini belirler.Daha sonra inanılan kimsenin bu hakkı kullanırken uyacağı yükümlülükleri içerir.Son olarak inanç konusu şeyin inanana geri verilme hükümlerini içerir.
İnanç anlaşması hukuki olarak kendine özgü (suigeneris) olduğu için herhangi bir şekle tabi değildir.Ancak inançlı işlemin konusu bir taşınmaz mülkiyeti ise iade borcunu doğuran inanç anlaşmasının resmi şekilde yapılmış olması gerekir.
İnançlı işlemler günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan hukuki ihtilaflardandır.İnançlı işlemler özellikle muvazaalı işlemlerle veya nam-ı müstear ile çoğu zaman karıştırılmaktadır.Bu hususların birbirleriyle ince çizgilerle ayrılmaları hasebiyle bu konu hakkında yaşamış olduğunuz hukuki ihtilafları hukuk büroları,avukatlar yoluyla profesyonel anlamda çözüme kavuşturmak sizin için en faydalı olan seçim olacaktır