İnsanoğlu belirsizlikten korkar ve koronavirüs nedeniyle neredeyse her şeyde belirsizlik ön planda. Sağlığımız, sevdiklerimizin sağlığı, ekonomik ihtiyaçlarımız, ilişkilerimiz, arkadaşlıklarımız kaygılarımızla iç içe geçmiş durumda. Sosyal mesafe ve izolasyon arasında kendimizi tutmaya çalışırken kaygılarımızda su yüzüne çıkıyor.
Şöyle düşünebiliriz; herkes kendi kilerinde ne varsa onu kullanıyor. Eğer sizin kilerinizde sevdiklerini kaybetme ve yalnızlık korkusu ya da suçluluk yer alıyorsa bu süreçte kaygılarınız bu yöne kayacak ve sevdiklerinizi koruyamama üzerinde yoğunlaşacaktır. Ya da kilerinizde sağlığı kaybetme, muhtaçlık, hastalık depolamışsanız, şu anda kaygınızın odak noktası bedeniniz ve hissettiğiniz fiziksel belirtiler olacaktır. Bunlara odaklanmak yoğun bir korku yaşatacaktır.
Bu zor süreçte panik ataklar, depresif ruh halleri, somatik şikayetler kilerimizden çıkan şeyler.
Neler yapabiliriz?
Felaket senaryolarınızı farketmeye çalışın. Şu anda sosyal mesafe ve izolasyon nedeniyle kendinizle baş başasınız. İçe dönüp kaygınızla tanışmanın zamanı geldi.
Size iyi gelen, kaygılarınızı konuşabileceğiniz kişilerle konuşma sıklığınızı arttırın. Görüntülü konuşma yapmak bu yoğun kaygıyla karşı karşıya kaldığınızda size iyi gelecektir.
Fiziksel aktivite yapmak hem bedensel duyumları azaltacak hemde mutlu hissetmenize yardımcı olacaktır.
İlginizi çeken şeylerle uğraşmak felaket senaryolarını zihninizden uzaklaştırmak için destek olacaktır.
Sosyal medya ve haberleri takip ederken de sosyal mesafenizi koruyun. Size iyi gelmeyen kaygınızı arttıran haberlere takılıp sürekli takip etmek size iyi gelmiyor. Unutmayın şu anda bu virüs için birşey yapmak elinizden gelmiyor ama nasıl hissedeceğiniz ve nasıl atlatacağınız sizin kontrolünüzde.
İyi hislere yatırım yapın!
Son olarak; dünyanın içinden geçtiği bu deneyimi ve onun bir parçası olduğunuzu kabul edin. Kabullenmek belirsizliklerin sizi hırpalamasına engel olan en güçlü kalkandır. Bu kaygılarla baş etmenizi sağlayacak güç ve kaynaklara sahipsiniz. Sağlıkla kalın!