“Özgüvenin ne olduğunu biliyor musun peki? Kendine bu teşhisi koyduğuna göre biliyor olmalısın” dediğimde ise durdu durdu düşündü, fakat cevap veremedi. Çoğu insan da veremez…
Özgüven kelimesi aslında altını doldurmadan, çok sık kullanılan, fakat büyük çoğunluğun tanımlayamayacağı, sadece cümle içinde kullanabileceği, havalı bir kelime.
Özgüven kişinin kendi güçsüz yanlarını bilmesi ve yönetebilmesidir. Kendini tanımak, analiz edebilmek ve bu farkındalığını hayatına, davranışlarına yansıtabilmektir. Kendi yapabileceği ve yapamayacağı şeylerin, potansiyelinin farkında olan kişi kendi hayatını, işini, ilişkilerini yönetebilir, aksi durumlarda başkası sizin yerinize hayatınızı yönetir ve çoğu zaman farkına bile varmazsınız.
Bir de tabii hayatta her şeyi yapabileceğini ve de en iyi kendilerinin yapabileceğini sanan kişiler var ki, bu kişiler özgüvenli değil, narsisttir. Narsist denince akıllara iki kelime gelir; yetersizlik, değersizlik.
Bu iki duygunun eksikliği ile büyümüş kişilerde sevgiye ve övgüye açlık, zayıf kalmış taraflar vardır. Asıl konumuz narsisizm olmadığı için bu kısmı fazla uzatmadan geçeceğim. Peki özgüven geliştirilebilir mi?
Özgüven kişinin kendisini tanıması ve kendi analizini yapabilmesidir. Bu sebeple özgüven geliştirebilmek için işe kendimizi tanımaktan başlamak gerek. Kendini tanımak ve bilmek konusunun, eski çağlardan beri üzerinde durulmuş bir kavram olduğunu da şu örneklerden de anlayabiliriz: “Kendini bil.” Ne güzel bir cümle. Delphi’de Apollon Tapınağı’nın girişinde Latince yazılıdır.
Sokrates öğretisinin de temeli…
Bizim topraklarımızda Yunus Emre söylemiş kendini bil diye…
“İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendin bilmezsin,
Ya nice okumaktır,”
Özgüven geliştirebilmek için;
Kendi öz eleştirinizi yapın.
Bildiğiniz konularda kendinizden emin olun.
Tutarlı olmaya gayret gösterin.
Zayıf veya yetersiz olduğunuz konuları fark etmeye çalışın ve bu alanlarda kendinizi geliştirin.