Merhaba sayın yerel yöneticiler ve yerel yönetici olmak için canını dişine takanlar. Bugün sizlere seslenmek istedim. Şimdi, ben buraya neden çıktım? Niçin çıktım? Nasıl çıktım? Bunu izaha gerek yok. Görüyorsunuz, genç bir gazeteciyim… yazdım…çıktım! Ama yazmamış da olabilirim. Yazmışsam yazmışımdır, yazmamışsam yazmamışımdır. Ama ben yazmak istedim. Çünkü görünen köy uzakta değil.
Aslında yazacaklarım sadece Denizli’nin sorunu değil. Tüm seçim zamanı, herkesin sorunu. İle, ilçeye, köye; her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsa oraya başkan adayı olmak isteyen herkese seslenmek istedim. Siyasetçilerin halktan daha zeki olduğu aşikar ama bazı vaatler, bazı seçim kampanyaları sanki artık vatandaşın sadece aklı ile değil de tüm varlığı ile dalga geçiyor gibi.
Hiçbir başkan adayının hiçbir projesine lafım yok, herhangi bir beyinin ürününe benim saygım var. Bu sözcükler de benim beynimin ürünü. Umarım aramızda alınmaca gücenmece olmaz. Dediğim gibi her şeye saygımız var ama bu seçim otobüsü nedir artık ya? İnternet çağındayız, zaten. İnternete verdiğiniz reklamlarınız var, sosyal medyayı 70lik başkan adaylarımız bile gençlerden oy alabilmek için kullanıyor. Neden bir de üstüne dev giydirmeli seçim otobüsleri? Okullar var, hastalar var, çalışanlar var. Her partinin şarkısını dinlemeye maruz kalıyoruz. Gençlerin aklını hafife alıp, sırf onların dikkatini çekebilmek için popüler şarkıları kullananlar var. Sloganlarını “eşitlik var, hırsızlık yok” yapanlar bile izinsiz şarkı kullanıyor. Gerekten mi? Her yer partilerin ve adayların flamaları, pankartları ile dolu. Şehri renklendirmek istiyorsanız çok yetenekli ressamlarımız var, izin verin onlar süslesin boş duvarları.
Ya da beyin kıvrımlarımı en zorlayan şeylerden biri, gerçekçi olsun olmasın bin tane vaat veren var. “Şu olacak bu da olacak uçan arabaları da biz çıkaracağız, helikoptere de takla attırırız!” Gerçekten mi? Yahu sayın büyükler, yerel seçim yarışı bu. Bize neden 500 tane vaat veriyorsunuz ki? Vaktiniz yetecek mi, bütçeniz yetecek mi, akıl işi mi, ihtiyaç var mı? Sonra yetiştiremeyip bir sonraki seçimde yapılacak oy verin diyorsunuz. Kızılcık Şerbeti sezon finali misiniz siz? Sürekli bir devam edecek havası veriyorsunuz. Vatandaş sizden çok memnun olsa da farklı birini isteyecek belki? Neden çıkıp çıkamayacağınız bir sonraki yola çentik atmaya çalışıyorsunuz? Bu bir taktik mi yoksa seçmenin aklını küçümsemek mi bir düşünelim bence. İnsanların “beş yüz vaade gerek yok aralarından şunu yapsa da bir Denizli rahatlasa!” Diyerek umutsuzlukla sizlere oy verdiğini göremiyor musunuz? Bir de bu vaatlerin içerisinde “park, yol, çöp torbası” gibileri var. Vatandaşın aklını geçtik, ekonomik sıkıntısı ile de mi dalga geçiyoruz artık? Çöp poşeti dağıtmak bir vaat midir gerçekten? Kaliteli çöp poşeti dağıtarak sokaklara çöplerin dökülmesini önleyerek belediye personeline yardım edebilirsiniz ancak. Çöp poşeti alamadı diye ağlayan bir aile bireyi duymadım ben. Aile ekonomisine katkı istiyorsak, hadi yapalım 18 yaş altına tüm otobüsleri ücretsiz. Hadi, yapalım ücretsiz festivaller, konserler. Oluşan kalabalıktan esnaf da faydalansın. Her eve belirli miktarda ekmek desteği yapalım mesela? Çöp poşeti ile mi kurtaracağız Denizli halkını? Çöp poşeti dağıtılmasını desteklemiyor değilim sadece bu bir vaat mi? İnsanların çöp poşeti desteğine kadar muhtaçlık seviyesine düştüğünü mü söylemeye çalışıyorsunuz yoksa?
Bütün STK’ler seslerini duyurmak için bağırıyor, ekolojik denge, hava kirliliği! Denizli çok ciddi bir hava kirliliği problemine sahip. Bununla ilgili bir vaat duyduğumu hatırlamıyorum. Veren varsa özür diliyorum.
Yine Denizli turist ve öğrenci kapasitesi geniş bir il. Var mı öğrenciler için ücretsiz kültür gezisi sağlayacak ulaşım araçları? Var mı öğrencilerin hobi ve kariyer gelişimleri için bir yerler kurmak, ayarlamak isteyen? Var mı bu genç beyinlerin, yeni fikir ile gelenlerin projesini fikrini değerlendiren? Kadınların oylarına talip olan herkeste de aynı vaat zaten. Kadın sadece anne çünkü, kadın sadece ev hanımı çünkü. Hep buna göre vaatler. Buraya girersem objektif kalamayacağım o yüzden konunun özüne dönüyorum...
Yol yapmak, yolun bakımını yapmak, park yapmak, temiz ve düzenli bir çevre, başvuruları dikkate almak…bunlar zaten belediyelerin işlevleri ve şehir işleyişi dışında yapabilecekleri. Bunlar vaat değil, vaadi verdiğiniz insanlar da inanın ki şu durumlarda bunlara muhtaç değil.
Beş yıllık görevi olanlar beş yıllık plan yapıp hepsini gerçekleştirmeli ki yönetici olduğunu kanıtlasın. Bayram yerine döndü ortalık sapır saçma vaatlerden, sesini duyunca tüylerimizin diken diken olduğu seçim arabalarından...
Bu "seçim" saçmaları ile ilgili daha çok şey var ama hangi birini söyleyeyim ki? Söylemenin faydası oluyor mu ancak bir sonraki seçimde görürüz herhalde artık!