2013 yılında başlayarak 2014’te yapılan hukuksuz ve haksız uygulamalarla bütün kadrolara hâkim oldular. Koltukları kapmak için tek kuralın sendika üyeliği olduğu Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri olmayan bir uygulamayla adeta Milli Eğitime çöreklendiler demekte hiçbir yanlış görmüyoruz.
Şimdi bu kadroların tıpkı Ayinesi iştir kişin lafına bakılmaz sözünde olduğu gibi yaptıkları işleri ortada Milli Eğitimi getirdiği nokta belli iken bazı sektörlerde görülen başarıyı kendileri göstermiş gibi, işin ehli tavırlarında İlk San’ı bize verin diyorlar.
Verin ki Milli Eğitimi uçurduğumuz gibi İlk San’ı da uçuralım diyorlar.
İlk San’ı bize verin ki oraya da mülakat sistemi getirelim, delegeleri de mülakatla seçelim diyorlar.
İlk San’ı bize verin ki tıpkı toplu sözleşmede gösterdiğimiz acayip başarıyı o kurumda da gösterelim, sizi enflasyona nasıl ezdirdiysek burada da gereğini yapalım.
İlk San’ı bize verin ki karşı masa beş verirse biz üçe fit olalım diyorlar.
İlk San’ı bize verin ki Milli Eğitim de yaptığımız gibi ayrımcılığı tavan yaptıralım.
İkrazları bize üye olanlara verelim. Hatta İlk San’ın otellerini de yalnızca biz kullanalım.
Kampanyalarda sendikal ayrımı yapalım.
Peki, abartıyor muyuz?
Belki öyle duruyor,, ancak biz bu ayrımcılığı yaşayalı çok olmadı. Bundan altı yıl öncesi yedi yıl öncesi fazlasıyla yaşadık ve hafızalarımızda bütün tazeliğiyle duruyor. Soru çalmanın mübah olduğundan bahsedenleri, mülakatta liste vermenin faziletleriyle övünenleri, akil insan olmanın insanlıklarının gereği olduğunu düşünenleri, sınavdan ağzınla kuş tutsan seni atatmayacağım diyenleri hepsini gördük ve yaşadık. Nitekim daha birkaç gün önce sözleşmeli öğretmen bize üye ol kadrolu olursun diye açıklama yapan da aynı kişiler. Kim bilir mülakat usulsüzlüğüyle kaç Anadolu insanını devletine küstürdüler. Öğretmen atamalarında, hakimlik sınavlarında, yurt dışı görevlendirmelerinde kaç can yaktılar!.. Yeniden yakmayacaklarını kim garanti edebilir ki?
Bugüne kadar işin ehline verilmesi noktasında sürekli sınıfta kalanlar şimdi ne hikmetse İlk San’ı daha iyi yöneteceklerini ileri sürmekteler. Bunu yaparken de Milli Eğitimdeki başarılarında tek kelime bahsetme yürekliliğini göstermemekteler. Sen başkalarının ne yaptığını bir kenara bırak da senin atadığın kadroların başarısından bahset birader. On beş Temmuz ihanetine bu milletin milli şuuru göğsünü siper etti. Baykar siha yaptıysa seni temin ederim ki o bu işi senin gibi düşündüğü için başarmadı. Yine Milli şuurla başardı. Milli şuura sahip olanlar bu devleti bir bütün olarak görür. Dünkü başarılarla da övünür bugünkü başarılarla da övünür. Bugünün dünün temelleri üzerinde yükseldiğinin farkına varır. Dünü olmayanın bugünü de olmaz bunun farkındadır.
Sonuç olarak; 3 Nisan 2021 de İlk San için bir seçim yapılacak ve ilkokul öğretmenlerimizin ve memurlarımızın iradesi sandığa yansıyacaktır. İlk San’ın mevcut yönetiminin yaptıkları ortadadır, bu işin gizlisi saklısı yoktur. Sizin de yaptıklarınız ortada. Ziya Paşa’nın dediği gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz….” Burada belirtelim ki özellikle İlçe Müdürleri ve Şube Müdürlerinin sahada olup baskı uygulamalarına asla göz yummayacağız. Ayrıca dereyi görmeden paçayı sıvayanların aksine bizler temiz bir seçim olmasını temenni ederiz.