Gassal dizisi ses getirdi beğenenler olduğu gibi beğenmeyenlerde oldu daha öncede yazmıştım, beğenmek görecelidir.

Toplumumuzun her olayda olduğu gibi Gassal dizisini de bir kesim sahiplendi diğer kesim izlese,beğense bile beğenmedim sevmedim diyenler oldu. "Gassal"  dizisine bir övgü de Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Vaize kızı Merve Safa Erbaş Likoğlu’ndan geldi. "TİTREYİN... " "Küfür ve cinsellik içermeyen bir şey çekemiyorsunuz oğlum. O yüzden tir tir titriyorsunuz Gassal tipi diziler çoğalacak da tahtınız devrilecek diye. Titreyin, meheldir" diye paylaşım yaptı. (Mehel , Denk demek)Bir vaizeye  oğlumlu bu tarz yazım yakışıyor mu?  Bu kişi topluma dini bilgileri böylemi veriyor. Haklılık payı olan paylaşımını bu yazım tarzıyla linç ettiriyor. Hoşgörü,saygı,sevgi, güzel âhlak nerede kaldı? Açık,kapalı farketmiyor ağzından küfür eksik olmayan  genç kızlara  şimdiye kadar boşuna kızmışım.Ölüm herkesin tadacağı bir gerçeklik bu nedenle herkes Gassalla tanışacak fazla büyütüp abartmaya hiç gerek yok.

Ulu Tanrı rahmet eylesin Ferdi Tayfur vefat etti ve Cenazesinde bir sevgi seli oluştu. Çünkü dindarından laiğine, milliyetçisinden solcusuna, gencinden yaşlısına toplumun her kesimi hayatının bir döneminde Ferdi Tayfur dinlemiştir. Peki neden? Çünkü şarkılarında herkes hayatına dair bir şeyler bulmuştur.sevmeyenler ise hiç dinlemezdim,sevmezdik dediler. 1980-1990 lar da Ülkücü sanatçıların o dönemlerdeki  baskılar nedeniyle fazla kaseti bulunmazdı bir çoğumuz Ahmet Kayanın protest tarzı müziğini sever dinlerdik.Şimdi hepimiz de elbirliğiyle Ahmet Kaya’ya sövüyoruz bu durum birazda bunda ibaret.

Toplum olarak  Din,siyaset,müzik vd. konularda birilerini sevme hatta bazılarında tapınma derecesinde bağlanmaları görüyoruz. İslam dininde Ruhbanlık olmamasına rağmen Tarikatlara bakın Gavslar, şeyhler herkes kendi bağlı olduğunu övüyor, Siyasette Lider sultası Liderlerin her dediğini doğru kabul etmek Çok partili hayatın başlangıcında beri devam ediyor. Bazıları Ferdi Tayfur,Müslüm Gürses vd. kişilere duyulan bu Hayranlığı anlayamıyor. Bir örnekle anlatayım; Alparslan Türkeş 4 Nisan 1997 de vefat etti Cenaze 8 Nisan da Ankara da toprağa verilecek Nisan bahar havası yazlık sayılabilecek kıyafetlerle cenaze için yola çıktık.Yolda kar başladı Ankaraya vardığımızda her yer bembeyazdı. Ankara da mahşeri kalabalık. Kocatepede sular donduğu için kar ile abdest aldık ayakkabılar ve üstümüz sırılsıklam Cenazeden sonra gece yarısı Çivrile döndük İğdir rampası buz tutmuş otobüs zor indi. Nedenmi anlattım insanoğlu bağlandığı sevdiği zaman gözü hiç bir şey görmüyor. Şimdi aynı yolculuğu yaparmısın deseler düşünürüm cesaret edebilirmiyim bilmiyorum?

Toplum olarak Siyaseten, Futbol üzerinden, son günlerde de Ferdi Tayfur ve Gassal üzerinden de siyasî ayrışmaya gidiyoruz, ağzımızın tadı kalmadı. Bırakın neşeyi de acıyı da mizahı da dramı da rahat rahat yaşayalım. Yeteri kadar ayrıştık artık ayrışmayalım.

Esen Kalın…