Yine şehitlerimiz var! Yüreğim yanıyor, sesim boğazıma tıkılıyor. Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Yeter artık, diye. Göğün yedinci katına çıkanlara selam olsun.

Geçen ay 12 şehit, geçen hafta 9 şehit! Ateş düştüğü yeri yakıyor. Canı yanan ana, babalar, canı yanan bacılar, gardaşlar, Canı yanan eşler,balalar. Diğer tarafta herkes sosyal medyadan kınadı, beddua etti. Yine herkes sosyal medya da bayraklı fotoğraflar videolar paylaştı. Daha önceki şehit haberlerinden sonra yapıldığı gibi yarın unutacağız.

Emekli General Osman Pamukoğlu: “Ben sınır ötesinde üs kurmaya karşıyım, bizim toprakla işimiz yok. Biz teröristi arıyoruz. Biz girer 3-4 günde yok eder, çıkarız. 21 kere Irak'a girdim, çıktım. Niye? Orada kalmama gerek yok. Gayrinizami harpte tek bir formül vardır: Ara-bul-yok et. Kartalın avını takip ettiği gibi, bir anda süzülüp alacaksın. Oraya yerleşmeyeceksin. ABD, Vietnam'da üsleri basılarak 56 bin ölü verdi. Üs demek, sen sabitsin demek, sen gözetleniyorsun, sen takip ediliyorsun demek. Üssün varsa zayıf anında baskın yersin.”diyor.

Önceki içişleri bakanı 70 terörist kaldı,ayakkabı numarasına kadar biliyoruz, Kandil Bbg evi gibi izleniyor demişti? Ne oldu bu 70 teröristi neden bitiremedik, İhalarımız, sihalarımız bu bölgede uçmuyor mu? Diğer tarafta Boynu kravatlı teröristlerin ayağına kırmızı halı seren ve bunlarla görüşen  muhalefet lideri. Neler oluyor bilen anlatsın dinleyelim.

Boynu kravatlı teröristler Gazi mecliste oturum yönetiyor, Kravatsız teröristler Şehit ediyor. Her zaman demişimdir. Hdp dep, düp her neyse mahallenin kötü ablası gibi kimse mahallede kalsın istemiyor ama yarın ihtiyacım olur diye kimse de mahalleden gitsin istemiyor. Seçim zamanları kapatacağız, ceğiz, cağız daha sonra her şey unutuluyor. Diğer tarafta Domuz bağcılar Hilafet yürüyüşü yapıyor, Gaffar Okan Müdürü şehit edenlerden birisi Belediye başkan adayı gösteriliyor kimseden tık yok Milliyetçi abilerimiz dut yemiş bülbül oldular.

Rahmetli Ozan Arif ne güzel demiş; Eğilse Bozkurt tüyü, Köyü basardık köyü! Ülkücü ülkücüyü, Yerince bozulduk be! Tost yaptılar Türk’ü tost, Tost yapanla olduk dost! El kapısına gidip post, Serince bozulduk be! El kapısını yurt tuttuk! Halbuki biz Bozkurt’tuk, Ulumayı unuttuk, Ürünce bozulduk be!

Şehitlerimiz bizi affeder mi acaba? Tinleri şad olsun. Türk, Türk'ü korumadıkça, Tanrı Türk'ü korur mu?

Aşık Sefai hocamız  1996 da Çivril’e gelmişti. Işıklı da düzenlenen Ülkü ocakları gecesin de  sahne alacaktı. O gün Ankara da yapılan  hadep kongresinde Türk bayrağı yere atılmış bu durum ülkede büyük bir kızgınlık uyandırmıştı bu duygularla  Sefai hocam Işıklı da gece başlamadan  önce Bayraksızlar şiirini yazmış ve ilk defa orada okumuştu.

17 dörtlük olan şiir uzun olduğu için ilk dörtlüğünü  paylaşıyorum.

Bayraksızlar bayraksızlar,  Yere düşse bayrak  sızlar.

Nerden bilsin kıymetini,  Soysuz sopsuz bayraksızlar!

Esen kalın…