Eski zamanlarda küçük kasabanın birinde, bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, arazisi üzerine bir meyhane inşa etmeye başlamış. İmam ve cemaat buna şiddetle karşı çıkmışlar, ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar. Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde meyhanenin yıkılması için her gün beddua etmekten öteye geçememiş. İnşaat ilerlemiş meyhane açılışına birkaç gün kala şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu meyhane yıkılmış yerle bir olmuş.Cami cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler, ancak meyhane sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direk veya indirek olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile cami imamı ve cemaata karşı tazminat davası açmış. Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler, Bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler. Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkemeye günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:"Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum," demiş. Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var.Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir meyhane sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cami cemaati!
Her yıl olduğu gibi bu yılda Çivril ve mahallelerinde Yağmur dualarına çıkıldı. Danalar, Koyunlar kesildi, pilavlar pişirildi yenildi içildi ve yapılan israftan bahsedecektim konu başka bir yazıda işlendiği için o konuyu es geçtim. Yemek dağıtma yerine Ağaç dikme olayını destekliyorum. Yağmur duası toplantılarında birbirini görmeyenler görüştü muhabbetler edildi ve sonra dualar edildi. Yağmur duasına gidenlerden kaç kişi yanına şemsiye aldı ? bunu sorduğum kişilerin çoğunluğu ne gerek var dedi sadece 5 kişi haklısın dedi. Benim anlatmak istediğim yağmur duasına şemsiye ile gidilir demek değil, İman eden inanan kişi ettiği duasının kabul olmasını ister yağmur duası edilen yerde duadan sonra yağmur yağacağına inanır bu durumda önlem olarak yanına şemsiye alır. Burada bir inanç sorunu yokmu? Yaptığınız duanın kabul olacağına Kendinizi inandıramıyorsanız şüphesiz sonsuz her şeyin sahibi Ulu Tanrıyı nasıl inandıracaksınız?
Peygamberimiz Hz. Muhammed; Öyle bir zaman gelecek ki, camiler dolup taşacak, doğru namaz kılan, imanı olan az olacak demiştir.
Esen Kalın…