Ülkemizde deprem oldu resmi rakamlara göre 47 bin kişi hayatını kaybetti, sakat kalanlar oldu Gayri resmi rakam kaç bilmiyoruz.Deprem olduktan sonra 1999 depremin den hiç ders almadığımız ortaya çıktı.
Çivril deprem bölgesinde ne gibi hazırlıklarımız var. Çivril’in yerleşiminin büyük bölümünün Alüvyon toprak üzerinde olduğu biliniyor. Alüvyon topraklar verimli topraklardır. Alüvyon topraklarda; kumlu, killi bazen de kumlu-killi katlar bulunur. Çivril’e yerleşeli 35 yıl oldu öncesini bilmiyorum yaşlıların anlattığına göre Belediye binası ile PTT arasındaki bölge eskiden sulak alanmış hatta orada göl olduğu söyleniyor. Kahramanmaraş depreminde zemin sıvılaşması diye bir olay olduğunu öğrendik bu bölgedeki yüksek binaların durumu nedir? Diğer mahallelerin durumu nedir biliniyor mu? Ne gibi önlemler alınıyor? Deprem toplanma alanları neresi, Çivril Kızılay’ının acil durumlar için hazırlığı var mı? Toplanma alanlarına 1 konteynır konulup içine arama kurtarma araç gereçlerinden önemli olanlar konulabilir mi? Neler yapılabilir Her siyasetçinin olduğu bir toplantıda bütün fikirlere açık olarak bu tartışılabilir. Bu sorular bazılarına garip gelebilir ama acı gerçeklerle yüzleşmek zorundayız.
Belediye Meclisleri bulundukları yerin kat yükseklik sayısını belirliyorlar. Meclis üyelerinin bu artırma yetkisi ne kadar doğru? O ilin, ilçenin zemin yapı durumu 3 kat Belediye meclisi bunu 6-8 kat yapabilir. Bu ne kadar doğru. Deprem de yıkılan çok katlı binaların yıkılışını hepimiz gördük !
6’lı masa dağıldı tekrar birleşti herkes birbirine küfretti sonra yazdıklarını sildi ve ne yazık ki bu konular deprem felaketinin önüne geçti. Yaşananlardan, yazılıp çizilenlerden Sağın yobazlığı ile Solun yobazlığı arasında hiç bir fark olmadığı anlaşıldı.
Son duruma göre; Cumhur ittifakı adayı Erdoğan. Millet ittifakı adayı Kılıçtaroğlu. Bir tarafta Kurtuluş savaşı yok diyen İsmail Kahraman. Bir tarafta HDP ye bakanlık verilebilir diyen Gürsel Tekin Bizi neden AKP veya CHP ye mahkum ediyorlar? Neden bir Milliyetçi, Ülkücü bir aday yok? Neden herkesin takdirini kazanan Rahmetli Güz Sazak gibi bir adayımız yok? Bizim Ülkücü hareketin genelinde ve özellikle ileri gelenlerinde bir zaaf vardır: Kendi hareketinden olana pek değer vermez hatta görmez, duymaz da dışarıdan gelene pek bir ilgili alakalıdır.Onun için insan biraz daha vefa ve kaynak yönetiminde özen istiyor. Hep başımıza ne geldiyse, Başkasının suyuna Değirmen taşıyan türdeş olanlardan geldi.
Ülkücü arkadaşlar birbirinizi eleştirmeyi bırakın. Erdoğan Denizliye geldi Cumhur ittifakı ülkücüleri karşılamaya gitti. Yarın Kılıçtaroğlu gelir Millet ittifakı ülkücüleri karşılamaya gider. Farkınız yok. Birbirinizi kırmayın. Böyle devam ettikçe biz daha çok Ekmek için Ekmelettin deriz. Herkes kendine göre kazandı. İster Milliyetçiler. İster Ülkücüler. İsterseniz Türkçüler deyiniz, Öksüz kaldık. Hâla Kurt kaya çöz elini diyecek birisini bekliyoruz…
Tanrı Türk’ü biz gibi görünüp bizi aldatanlardan korusun.
Dipçe; 09.03.2023 tarihinde yazımı hazırladım gönderdim yeni gelişmeler var önümüzdeki haftalarda değerlendiririz.
Esen Kalın…