Türkiye'de son bir yılda 1 milyona yakın motosiklet trafiğe kaydolmuş. 2022 yılında 4 milyon 141 bin 914 tane olan motosiklet sayısı, 2023 yılında 5 milyon 79 bin 396'ya çıkmış. Neden bu kadar artış yaşandı peki?

Tek cevap Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik sıkıntıları. Pahalı akaryakıt ücretleri ve otomobil fiyatlarının hızlı yükselişi bu artışı sağlayan faktörlerin ta kendisi. En az iki günde bir, bir motosiklet sürücüsünün hayatını kaybettiğine dair haber düşüyor önümüze. Kimisi bilinçsiz otomobil sürücülerinden, kimisi koruma ekipmanı takmayan motosiklet sürücüsü kaynaklı.

Sebep ne olursa olsun, gençler ölüyor.

Öncelikle bu ölümlerin en büyük sebeplerinden biri ülkemizde 50cc motosikletlerin yalnızca B sınıfı ehliyet ile kullanılabiliyor olması. Motosiklet kullanmayı bilmeyen, hayatında hiç motosiklet kullanmayan bir B sınıfı ehliyet sahibi, alıp motorunu trafiğe çıkabiliyor. Neden bir eğitim verilmiyor? Güvenlik ekipmanlarının önemi, otomobillere karşı dikkat ve kör nokta hakkında neden eğitim verilmiyor ? 

Bu soruları yalnızca 50cc adına sormuyorum. Motosikletlerin kategorilerine göre tehlike boyutları artarken, ülkemizde neden "ileri sürüş eğitimi" zorunlu kılınmıyor?

Ben sokakta yürürken onlarca kasksız sürücü görüyorum. Neden caydırıcı bir yaptırım uygulanmıyor?

Gençler ölüyor! Belki de ölüme sürükleniyor!

Sorun sadece bunlar mı? Tabi ki hayır. Motosikleti trafikte akrobasi malzemesi gibi kullanan sürücülerin de hatası bu saydıklarımla eş değer. Matah bir şeymiş gibi tek teker yapmak mesela. Bu bir ulaşım aracı mı yoksa kendini ve çevredekileri tehlikeye atacağın bir akrobasi malzemesi mi?

Kendi canını hiçe sayıyorsun tamam orasını anladık. Çevredeki diğer sürücülerin ne suçu var? Ne hakla çevredekileri tehlikeye atıyorsun? Devletin trafik konusunda sert yaptırımlara gitme zamanı geldi, geçiyor. Birinin canını tehlikeye atan sürücünün trafikten direkt men edilmesi lazım. Hata yapmak ayrı, bilinçli yapmak ayrı.